İster Londra’da yaşayın ister günübirlik olarak Londra’yı ziyaret edin sadece bir gününüzü Londra’da turist gibi geçirmek istiyorsanız neler yapabilirsiniz bir bakalım;
Bildiğiniz üzere Londra’nın her köşesi tarihi binalar ve birbirinden eşsiz yapılarla çevrili. Sadece Londra sokaklarında dolaşarak bile keyifli bir zaman geçirecek olsanız dahi, birçok etkinliğe de katılmanız mümkün.
Tower Bridge:
Londra’nın en ihtişamlı yapılarından biri olan Tower Bridge, nefes kesici bir güzelliğe sahip. Özellikle akşamları ışıklandırılan Tower Bridge’e bir gününüzü ayırın.
National Gallery:
Boticelli, Leonardo da Vinci Rembrandt, Gainsborough, Turner, Renoir ve Van Gogh’un ilham verici eserlerini içeren bu Ulusal Galeri’de Avrupa sanatının hikayesini keşfedin. Her yaştan çocuk için ücretsiz rehberli turlar, birden fazla dilde seslendirilen rehberli anlatımlarla ücretsiz aktiviteler de mevcuttur. Bu sezon ise keyifle izleyebileceğiniz sergilere ev sahipliği yapan National Gallery’de ‘Mantegna ve Bellini’nin Rönesans’ı nasıl şekillendirdiğini keşfedebilirsiniz.
The British Museum:
Londra’nın merkezi Bloomsbury’de yer alan British Museum, Covent Garden, Fitzrovia ve Euston’a yürüme mesafesinde yer alıyor. 1753 yılında kurulan British Museum, iki milyon yıllık tarihi bir koleksiyona sahiptir.
Hem geleneksel hem de modern sanatı bir arada bulunduran British Museum’da Mısır mumları, Rosetta Stone ve Parthenon Heykellerini görmeniz mümkün. Bunların yanında, müzenin etrafında toplanmış 60’tan fazla ücretsiz galeride Antik Yunanistan ve Mısır’dan Afrika ve Çin’e veya Roma Britanya’sından Orta Çağ Avrupası’na kadar seyahat edin.
Bu muhteşem koleksiyonun yanı sıra, insanlara, yerlere, geçmişten gelen hikayelere ve bugüne dair olan temalara odaklanan müzenin kendine ait sergilerini de gezmeniz mümkün.
Westminster Abbey:
Westminster Abbey, Londra’nın en ünlü taç giyme törenlerinin ve ulusal öneme sahip diğer törenlerin yapıldığı bir kilisedir. Kilise, Londra’da ki Parlamento Binası’nın hemen batısında yer almaktadır.
Eski bir Benedictine manastırının arazisinde yer alan bu kilise, 1560 yılında Kraliçe I. Elizabeth tarafından tekrar kuruldu. Manastır, Sir Isaac Newton, David Livingstone ve Ernest Rutherford gibi ünlü İngiliz deneklerinin mezarları ve anıtlarıyla doludur.
V&A- Victoria and Albert Museum:
Victoria and Albert Müzesi’ni ziyaret ederek dünyanın önde gelen sanat, tasarım ve performans müzelerinden birini ziyaret edin. V&A, birçok zanaatkarlığı kutlayan nesnelerin bir hazinesidir. Aynı zamanda, moda ve tasarımcıları ve kültürel trendler üzerine de gişe rekorları kıran gösteriler de olmak üzere, çok sayıda geçici sergiye ev sahipliği yapıyor.
Müzede, Dünya’nın dört bir yanından mimari, resim, heykel, moda, tekstil, seramik ve mücevher örneklerini bulacaksınız. V&A’nın gişe rekorları kıran geçici sergileri, Londra’da ki en popüler sergilerden bazılarıdır. Christian Dior, Tim Walker ve Alice Harikalar Diyarında bunların başlıcaları.
St. Paul’s Cathedral:
St. Paul’s 1666 yılında çıkan büyük yangından sonra Sir Christopher Wren tarafından tekrar tasarlandı ve 1708’de tamamlandı. İkonik kubbesi 364 fit yüksekliğindedir ve Dünya’nın en büyük ikinci katedral kubbesidir. Katedrale girerken orta koridor boyunca nefes kesen manzaraları deneyimleyin. Ülkenin önde gelen askerleri ve devlet adamlarından biri olan Wellington Dükü’nü anmak için Wellington Anıtı’nı ziyaret etmek için kısa bir mola verin.
National History Museum:
South Kensington’daki Doğa Tarihi Müzesi’nde görülecek en önemli şeyler arasında Hope, dünyanın önde gelen Dinazorlar galerisindeki fosiller ve uzaydan gelen göktaşları sayılabilir. 1963’e kadar British Museum ile beraber faaliyet gösteren müzede, dönüm noktası olarak Alfred Waterhouse binası inşa edildi.
Doğal dünyanın çarpıcı fotoğraflarının yer aldığı müzede, dünyanın en önde gelen fotoğrafçılarının en son sergilerini kaçırmayın. 1881’de açılan binada daha sonra Jeoloji Müzesi kuruldu. Darwin Merkezi, kısmen değerli koleksiyonları depolamak amacıyla modern bir yer olarak tasarlanmıştır.
Hyde Park:
Londra’da ki Hyde Park, dünyanın en büyük şehir parklarından biridir. Yürüyüşe çıkıp şehrin yoğun trafiğini unutmanın yanı sıra güneşlenebilir, kaykay yapabilir, bisiklete binebilir ve daha pek çok aktivite yapabilirsiniz.
Dinlenmek isterseniz çimlere uzanmanın dışında, parkta şezlong da kiralamanız mümkün. Hem turistler hem de Londralılar için önemli aktivitelerden biri de, Serpentine gölünde tekne gezintisi yapmaktır. Ayrıca, takım oyunları için sahalar, tenis kortları, binicilik parkurları ve muhteşem bir çocuk oyun alanı bulunmaktadır. Yaz aylarında Hyde Park’ta özellikle konserler olmak üzere birçok etkinlik düzenlenmektedir.
Bunun yanı sıra, göl kenarında Dünya mutfağından seçkiler sunan güzel bir restoranda kendinize yemek ziyafeti de verebilirsiniz. Hyde Park, Archiles heykeli gibi bir dizi büyüleyici bina ve anıta ev sahipliği de yapmaktadır.