Doné’nin Soft Rebellion Koleksiyonu

17 Kasım 2025

Londra’nın moda sahnesi her geçen gün vizyoner tasarımcılarla şekilleniyor. Bu sahnede hem adı hem markasıyla öne çıkan bir isim var: Doné Öğretici.

Türk zanaatkârlar ve usta dokumacılardan oluşan bir ailede doğan Doné, elleriyle şekil veren kadınların, direnen nesillerin ve duyguyla işlenmiş hikâyelerin arasında büyüdü. Markası, bu mirası köklerinden gelen ruhu Londra’nın rafine minimalizmiyle birleştiriyor.

H.Ö: Kökleriniz markanızla derinden iç içe. Hikâyeniz Doné’yi nasıl şekillendirdi?

DONÉ:“Dedem 1969’da daha iyi bir yaşam umuduyla İngiltere’ye geldi. İngiltere doğumlu bir Türk kadını olarak, hayatımın büyük kısmını kimlik arayışıyla geçirdim miras aldığım kültürle büyüdüğüm dünyanın arasında denge arayarak, küçük yaşlardan beri küresel bir moda evi kurmayı hayal ediyordum. Ancak topluluğumuzda, özellikle kız çocuklarına, büyük hayaller çoğu zaman yumuşatılır; pratiklik, stabilite, “güvenli olan” teşvik edilir. Ama içimdeki ateş hep canlıydı.”

“Üreticilerin, hikâye anlatıcılarının ve güçlü kadınların arasında büyüdüm. Moda “çok riskli” dense bile hayalim hiç sönmedi. Londra’daki Central Saint Martins’de aldığım eğitim ise bu hayalin profesyonel bir yola dönüşmesi için bana yaratıcı temeli sağladı.

Bugün Doné’nin merkezinde Britanya sadeliği ile Türk zanaatkârlığının birleşimi var.”

H.Ö: “The Soft Rebellion (Yumuşak Başkaldırı)” koleksiyonunun ismi ve felsefesi hakkında neler söyleyebilirsiniz?

DONÉ:“‘The Soft Rebellion’, gücün sessiz hâlini, zarafetin ve direnişin yumuşak formunu ifade ediyor. Koleksiyon, mimari t r e n ç k o t l a r , kısa shearling ceketler ve yeniden yorumlanmış pilot montlar içeriyor. Renk paletinde camel, bone, chocolate ve ink kullanarak, malzemelerin doğal dürüstlüğünü ve toprağa, dokulara, zamansız sadeliğe köklenişini vurgulamak istedim.

“Başkaldırı, zarafetten beslenir.” “The Soft Rebellion, sınırsız bir hayal gücüne sahip o küçük kıza verilmiş bir söz. Sessiz bir gücü zarafetin bir direniş biçimi olduğunu, yumuşaklığın da cesaret taşıdığını anlatıyor. Koleksiyondaki her silüet bu ruhu taşıyor: rafine, mimari ve amacı olan bir duruş.”

H.Ö: Zanaatkârlık markanızın merkezinde. Üretim sürecinizi nasıl tanımlarsınız?

DONÉ: “Her Doné parçası, dördüncü kuşak atölyemizde sipariş üzerine elde üretiliyor. Ethik şekilde temin edilen shearling, merinos, toscana, süet ve deri ile çalışıyoruz her parça elde kesiliyor, elde dikiliyor ve elde tamamlanıyor. Doğal bitki bazlı boyalar ve düşük etkili tabaklama yöntemleri kullanarak her ürünü bilinçli ve özenli bir şekilde üretiyoruz. Hiçbir şey fazladan üretilmez. Hiçbir süreç aceleye getirilmez. Her parça uzun ömürlü olması için tasarlanır geçmiş ile bugünü buluşturan, “sonsuz dolap” parçaları olarak.”

H.Ö: Deri ve shearling alanındaki ustalığınızla biliniyorsunuz. Özel üretim sürecinizi nasıl tarif edersiniz? DONÉ:“Deri ve shearling bizim uzmanlığımız ve özel üretimde her şey mümkün. Günlük bir kaban da olabilir, tamamen kişiye özel bir kırmızı halı tasarımı da. Müşterilerimiz kesimi, oranları, uzunluğu veya silüeti istedikleri gibi özelleştirebilir. Her detayı birlikte şekillendiriyoruz; atölyemiz her tasarımı elde, tek tek, onların hayalini gerçekleştirerek üretiyor. Onlar hayal eder biz yaratırız.”

H.Ö: Yolculuğunuzun Britanya- Türk topluluğunda ve ötesinde nasıl karşılık bulmasını umuyorsunuz?

DONÉ:“Özellikle iki kültür, iki kimlik veya iki beklenti arasında büyüyen gençlere ilham olmak istiyorum. Her hayalin bir değeri var. Her yetenek kendine yer bulmayı hak eder. Ve kalbinizi aydınlatan şeye geri dönmek için asla geç değildir. Her sabah sevdiğiniz bir işle uyanmak, kendinize verebileceğiniz en büyük hediye. Topluluğumuzun olağanüstü bir potansiyeli var daha fazla dayanışma, daha fazla destek ve daha fazla inanç görmek istiyorum. Sadece kendim için değil; sessizce bekleyen her hayal için. Birimiz yükselirse, hepimiz yükseliriz.”

İletişim & Marka Bilgileri

Marka: Doné London

E-posta: info@done-london.com

Web: www.done-london.com

Instagram: @donelondonofficial