Lüks ayakkabı markası Jimmy Choo, 2026’daki 30. yıl dönümü öncesinde, markanın ilk beş yılına ait ikonik modellerden oluşan özel bir koleksiyon hazırladı. “The Archive 1997-2001” başlıklı bu kapsül koleksiyon, markanın temelini oluşturan tasarım anlayışını ve estetik çizgisini yeniden gözler önüne seriyor.
Koleksiyon, Jimmy Choo’nun kreatif direktörü Sandra Choi, ödüllü moda tasarımcısı Conner Ives ve moda gazetecisi Alexander Fury iş birliğiyle hazırlandı. 1997-2001 yılları arasına ait sekiz modelin yer aldığı koleksiyonda, 2000’lerin başındaki stilin özeti ve markanın kurucu ruhu bir araya geliyor.
Choi, koleksiyon hakkında yaptığı açıklamada, “İlk beş yıla dönmek istedik çünkü bu dönem markanın kalbini ve ruhunu yansıtıyor. Bu stillerde, Jimmy Choo’nun bugün hâlâ sahip olduğu zarafet, feminenlik ve zanaatkârlık değerlerini net biçimde görebiliyoruz,” dedi.
“Sex and the City” etkisi: İkonik ‘I lost my Choo!’ sahnesi
Koleksiyonun öne çıkan parçası, “Sex and the City” dizisinde Carrie Bradshaw tarafından giyilen lila süet tüy detaylı topuklu ayakkabı, yani ‘72138’. Bradshaw’ın “Choo’mu kaybettim!” repliğiyle moda tarihine geçen bu model, markanın küresel çapta tanınmasına katkı sağlamıştı.
Bunun dışında koleksiyonda yer alan diğer ikonik parçalar:
- The Strappy (1997): Zarif çizgilerle tasarlanmış minimal topuklu sandalet
- The Leo (1998): Leopar desenli bilekten bağlı sandalet, yine “Sex and the City” açılış sahnesinde görülmüştü
- The Bow (2000): Yılan baskılı deride puantiyeli detaylarla öne çıkıyor
- The Slide (1999): Nane yeşili nubuk düz terlik
- The Boot (2000): Yılan desenli diz altı bot
- The Flower (2001): Nakışlı çiçek aplikeli, metalik deri sandalet
- The Thong (2001): Gümüş zincir detaylı yüksek topuklu parmak arası model
Jimmy Choo, bu koleksiyonla hem markanın köklerine bir saygı duruşunda bulunuyor hem de 30. yılını geçmiş, bugün ve geleceği kapsayan bir vizyonla kutlamayı hedefliyor. Markadan yapılan açıklamada, “Bu sekiz model, Jimmy Choo’nun tasarım dilini ve yaratıcı el yazısını tanımlayan güçlü simgeler” denildi.