Fenerbahçe Genel Sekreteri Burak Çağlan Kızılhan, Gürsel Aksel Stadyumu’nda oynanan Göztepe- Fenerbahçe maçında yaşananlarla ilgili Fenerbahçe Televizyonu’na açıklamalarda bulundu.
Karşılaşmayı tribünden takip eden ve yaşanan çirkin olaylara birebir şahit olan Genel Sekreterimiz Burak Ç. Kızılhan, şunları söyledi: “Sosyal medyada ve geleneksel medyada maç sonrası ciddi algı oluşturuldu.
Bu yüzden, olaylara bizzat şahit olan Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri olarak bunları tüm camiamıza ve spor kamuoyuna anlatmak istiyorum.
“Aslında her şey güzel başlamıştı. Göztepe deplasmanı güzel bir deplasmandı; Süper Lig’e çıktılar ve kuvvetli Yönetim Kurulu kadromuzla İzmir’e seyahatimizi yaptık. Ancak, maç günü yaşananlar gerçekten akıl almazdı. Bu arada, orman yangınlarından dolayı tüm Türkiye ve İzmir’e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Sporcularımızın ve futbolcularımızın maç öncesi ve sonrası röportajlarında bu konuyu nasıl ele alacağımızı, bundan sonra benzer olayları nasıl yaşamayacağımızı değerlendirdik. İletişim ekibimizle birlikte maç öncesi pankartta ‘Biz, güzel İzmir’im mi? Canım İzmir’im mi?’ gibi seçenekleri tartışırken, önümüze düşen videolar bizi gerçekten şoke etti. Bir takımın formasının meydanda yakılması görülmemiş bir durum. Görüntülerde, Fenerbahçe formasının maç günü yakıldığını görüyoruz. Formanın üzerinde Göztepe tişörtleri bulunan kişiler tarafından yakıldığını görmek üzücü. Bu durumu gören emniyet güçlerinin ya da çevredeki kimsenin ‘Arkadaşlar, ne yapıyorsunuz?’ dememesi gerçekten inanılmaz.
“Başka bir olay daha yaşandı. Fenerbahçeli bir taraftarımızın forması, maç sırasında değil ama dışarıda gasp edildi. Görüntülerde de görüldüğü gibi, çok sayıda güvenlik görevlisi olmasına rağmen Fenerbahçe forması gasp edildi. Bu, açıkça gasp ve çalma olarak değerlendirilebilir. Emniyet güçleri bu durumu nasıl değerlendirecek, merak ediyorum. Eğer herhangi bir işlem yaptıysalar, bunları kamuoyuna duyurmalı ve insanların görmesini sağlamalılar. Bu tür provokasyonlar çok ciddi ve bir takımın forması Türkiye’nin büyük şehirlerinden birinin meydanında yakılmıştır. Bundan daha büyük provokasyon olabilir mi?
“Maç öncesinde Başkanımız, yöneticilerimiz ve misafirlerimizle birlikte stadyuma doğru yola çıktık. Maç, hepimizin bildiği gibi 21.45’te başlayacaktı. Saat 20.15 itibarıyla telefonlarımız çalmaya başladı. Sebep şu: Taraftarlarımızın otobüsleri bir bekleme alanında, “Buca Toplanma Alanı” olarak adlandırılan bir yerde, üç otobüs hazır olmasına rağmen diğer bir otobüsle birlikte bekletiliyordu. Taraftarlarımızdan biriyle görüştüm ve bir emniyet müdürü ile konuştum. Emniyet müdürüne, ‘eğer bu durum güvenlik nedeniyle yapılıyorsa, devletimize karşı boynumuz kıldan ince ve saygı duymaktan başka yapacak bir şeyimiz yok’. dedim. En azından otobüslerin hızlandırılmasını ve taraftarların bekletilmemesini talep edebilirdik. Ancak emniyet müdürü, bunun güvenlik nedeniyle değil, dördüncü otobüsün beklenmesi için yapıldığını söyledi.
“Görüştüğümüz emniyet müdürü mantıklı bir kişi olduğu için, otobüsler hızlandırıldı ve diğer otobüsler beklenmedi. Ancak Buca Toplanma Alanı’nda, bu bir düzenleme ise, taraftarlarımızın kimlik ve paso kontrolü, üst aramaları yapıldı ve 30-35 dakika otobüslerde bekletildiler. Bu uygulama Fenerbahçeli taraftarlar için gereksiz yere tekrar edildi. Stadyumun çevresinde, neden toplanma alanında yapılan arama tekrar yapıldı? Saat 21.15-21.30 arasında stadyuma girdiğimizde, taraftarlarımız hala dışarıdaydı. Göztepe Stadyumu yeni yapılmış olmasına rağmen, deplasman tribünü girişleri yetersizdi. Tek bir turnike vardı ya da turnikeler açılmıyordu. Görüşmelerimizden sonra, taraftarlarımız stadyuma girebildi çünkü tahliye kapıları açıldı. Ancak taraftarlarımıza yapılan uygulamalar bizi şoke etti ve kabul edilemez olaylar yaşandı. Bunların en büyüğü, ‘biber gazı’ ile bizim taraftarlarımıza orantısız güç uygulanmasıydı.
Biber gazı ne demek? Ben anlamıyorum. Maç öncesi taraftarlarımız stadyuma girmek istiyorlar, biber gazının, orantısız gücün manası nedir? Madem girişlerde sıkıntılar var, o zaman girişler daha önceye çekilir ve taraftarlarımız stadyuma girerlerdi. Türkiye’nin dört bir yanında deplasmanlara gidiyoruz, bu kadar büyük sıkıntılar neden İzmir’de oluyor?
Kupa maçında da benzer olayları yaşadık. Sanki ders almamışçasına bu maçta da taraftarlarımıza uygulanan orantısız güç bu şekilde. “Göztepe Stadı’nda şaşırdığım olaylardan ikincisi de şu: Protokol tribününde maçı izleyemedik. Sadece biz değil aslında oradaki tüm misafirler izleyemedi çünkü 5. dakikadan itibaren koltuklar kırıldı. Protokol tribünün koltukları kırıldı. Neden kırıldı, bilmiyorum. Fenerbahçe gibi çok büyük bir camia maça geliyor, en azından bir bakım yapılması gerekiyor. Neyse onlar bizim sorunumuz değil. İnşallah bundan sonraki maçlarda bunu düzeltirler.
“Protokol ile tribünlerin arası çok yakın. Diğer statlarda da bu şekilde ama ben 6 senelik yöneticilik hayatımda ortalama 90-100 deplasman maçına gittim. En büyük en azılı rakiplerimizle bile yaşamadığımız bir görüntü ile karşılaştık. Hem localar hem de protokol önündeki taraftarlar tarafından çok ciddi taciz, çok kötü kelimeler, küfür-kıyamet, neredeyse ilk yarıyı bu şekilde tamamladık. Hatta Sayın Başkanımız protokolden sorumlu emniyet müdürü, spor şube ile görüştüğünde bu konuyu kendisine aktardı. Müdürümüz de, ‘Evet haklısınız, ikinci yarı itibarıyla bu sayıyı arttırmamız gerekiyor. Maalesef yeterli sayıda emniyet gücünü buraya getirmedik veya getiremedik.” dedi. Telefonlarımız susmuyor, taraftarlarımız hala sıkıntı yaşıyor. İlk yarı oynanırken bunu söylüyorum. Sonrasında devreye 2-0 önde girdik ve ilk yarı bitti.
Daha ligin ikinci haftasındayız. Önümüzde kaç tane hafta var. “Fenerbahçe Spor Kulübü ve büyük camiamızdan, büyük taraftarımızdan rica ediyorum; bu algılara gelmeyin. ‘Bu yapılacakmış, o yapılacakmış…’ 6222 ile bu olayın bir ilgisi yoktur. Benim anlattığım konular dışında belki birkaç detay atlamışımdır. Tüm olaylar bu şekilde cereyan etmiştir ve bunun dışında da hiçbir şekilde kimseye inanmasınlar, güvenmesinler.”
kaynak ve tüm metin: