Harvard Üniversitesi tarafından yapılan araştırma kapsamında, çalışmanın başında kansere yakalanmamış olan 50 yaş üstü erkeklerden ve 55 yaş üstü kadınlardan oluşan 25 bin kişilik bir grup 5 yıl boyunca takip edildi.
Denekler 4 gruba ayrıldı. İlk gruba günlük D vitamini ve Omega 3 takviyesi, ikinci gruba D vitamini ve Omega 3 plasebosu, üçüncü gruba Omega 3 ve D vitamini plasebosu, son gruba ise yalnızca plasebolar verildi. 5 yılın ardından katılımcıların bin 617’si göğüs, prostat, akciğer ve lösemi gibi kanserin agresif formlarına yakalandı.
Sonuçlarda, tüm grupların kansere yakalanma oranlarında önemli bir farklılık görülmedi ancak D vitamini takviyesi alanlarda kanser ölümlerinin belirgin bir şekilde daha az olduğu ortaya çıktı. Öte yandan, araştırmacılar Omega 3 takviyesi ile kanserin etkisinin azalması arasında bir bağlantı bulamadıklarını açıkladı. Bununla birlikte, araştırmacılar, sağlıklı kiloda olmanın da kanserin ilerleme riskini önemli ölçüde azalttığını aktardı.
JAMA dergisinde yayımlanan sonuçlarda, günlük olarak D vitamini takviyesi alanlarda, metastazın durması nedeniyle kanserin şiddetinin sonraki aşamalara ilerlemesinin yüzde 17 oranında azaldığı kaydedildi. Araştırmacılar, normal aralıklarda vücut-kitle endeksine (BMI) sahip kişilerde ise bu oranın yüzde 38’e kadar çıktığını açıkladı. Dr. Paulette Chandler, “Vitaminde ucuz ve her yerde bulunabilen etkisi kanıtlanmış bir ilaç. Bulgularımız, Vitamin D takviyesinin metastatik kanserleri önleyebileceğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.