Londra ve Paris’te yapılan çalışmalarda, orta yaşta sık sosyal temas (düzenli olarak arkadaşlarla ve aile bireyleriyle görüşmek) daha ileriki yıllarda demans olasılığının düşük olmasıyla ilişkilendirildi.
Bu etkinin, arkadaşlarıyla sık sık etkileşim kurduğunu bildiren katılımcıların, yalnızca aile üyeleriyle sosyal temas bildirenlere göre daha güçlü göründüğü kaydedildi. “University College London” tarafından yapılan yeni bir araştırmada da 60 yaşında artan sosyal temasın, ileriki yaşlarda demans geliştirme riskini önemli ölçüde azalttığı tespit edildi.
Analiz, 60 yaşında neredeyse her gün arkadaş gören birinin demans riskinin, birkaç ayda bir sadece bir veya iki arkadaş gören birine göre yüzde 12 daha az olduğunu gösterdi. Yalnız olmak, paylaşmamak ve konuşmamak beyin sinir hücreleri arasındaki iletişimi bozar. Arkadaş edinme, sosyal hayatın içinde olma ve paylaşma ise Alzheimer riskini azaltır.
Çünkü sohbet etmek ve içe dönük yaşamdan uzaklaşmak nöronlar arasındaki bağlantıyı artırır. Özetle sosyal ilişkileri olan yaşlıların zihinsel fonksiyonları daha iyidir. Nitekim pandemi sürecinde yalnız kalan pek çok yaşlıda Alzheimer’ın tetiklendiği ya da hızlı ilerlediği görülmüştür. Yetişkinlerin birçoğunun yoğun hayatı, diğer insanlarla bağlantı kurmalarını engelliyor.
Oysa mutlaka sosyalleşmek, arkadaşlarla sık sık bir araya gelmek gerekiyor. Tabii demansa karşı; sağlıklı beslenmek, alkol alımını azaltmak, sigarayı bırakmak, stresten uzak durmak, beyni bulmaca, sudoku, puzzle gibi etkinliklerle çalıştırmak, kitap okumak, egzersiz yapmak, düzenli uyumak ve sağlık kontrollerini aksatmamak büyük önem taşıyor.