‘AB, kriz ve insan kaçakçılığına karşı ortak hareket etmeli’

5 Şubat 2016

Profesör Petra Bendel: Avrupa’nın karşı karşıya olduğu mülteci krizi yakın tarihimizin en büyük sorunu oldu

‘Suriyeli Mülteciler Krizinin Maliyeti; Sosyal, Ekonomik ve Politik Sonuçları’ konulu önemli bir toplantı düzenlendi. Türkiye Araştırmalar Merkezi CEFTUS’un parlamentoda düzenlediği toplantıya konuşmacı olarak, akademisyenler Regent’s College Üniversitesi’nden Prof Dr İbrahim Sirkeci ve Nuremburg Friedrich- Alexander Üniversitesi’nden Prof Dr Petra Bendel katıldılar

CEFTUS Direktörü İbrahim Doğuş, toplantının gördüğü yoğun ilginin Suriyeli mülteci krizinin kamuoyunda yakından takip edildiğini gösterdiğine işaret etti. Milyonlarca mültecinin başta Türkiye olmak üzere bütün Avrupa ülkelerinde sosyal ve ekonomik yaşamın göz ardı edilemeyecek bir parçası haline geldiğini kaydeden Doğuş, bu konudaki programlarını yoğunlaştıracaklarını vurguladı.

Düşünce Kuruluşu Chatham House uzmanlarından Doris Carrion’un moderatörlüğünü yaptığı toplantıda ilk sözü Profesör Petra Bendel aldı. Avrupa’nın karşı karşıya olduğu mülteci krizini, yakın tarihimizin en büyük problemlerinden olarak nitelendiren Bendel, AB ülkelerinin bu kriz karşısındaki yaklaşımının, birlik açısından bir turnusol kâğıdı rolü göreceğine işaret etti.

Birliğin ortak değerlerinin, üye ülkelere insan hakları ve mültecileri konusunda sorumlulukları yüklenme ve paylaşma misyonu yüklediğine işaret eden Bendel, AB’nin söz konusu kriz ve insan kaçakçılığına karşı ortak hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Alman akademisyen konuşmasında Ürdün gibi ülkelerde bulunan göçmen kamplarındaki trajik duruma da işaret ederken, kamplarda kalan on binlerce Suriyeli mültecinin sağlık ve eğitim gibi konularda yeterli desteği alamadığına dikkat çekti. Toplantının diğer konuşmacısı olan Prof Dr İbrahim Sirkeci ise sözlerine mülteci krizine ilişkin çarpıcı rakamlar vererek başladı. Dört buçuk milyon Suriyelinin iç savaşla birlikte göç etmek zorunda kaldığını belirten Sirkeci, bunların iki buçuk milyonunun Türkiye’de bulunduğunu kaydetti.

Bu rakamın Türkiye nüfusunun yüzde 3’üne denk geldiğine işaret eden Sirkeci, son dört yılda 800 bin dolayında mültecinin de Avrupa ülkelerine geldiğini aktardı. Suriyeli mültecilerin yüzde 97’sinin halen ve önümüzdeki 10 yıl içerisinde çalışabilecek yaşa geleceğini söyleyen Sirkeci sözlerini şöyle sürdürdü : “Göz ardı edilemeyecek bir potansiyel yaratan mülteciler, Avrupa ülkeleri ve Türkiye açısından önemli bir iş gücü kaynağı haline gelecek. Özellikle nüfusu giderek yaşlanan Batılı ülkelerde oluşacak iş gücü açığının karşılanmasında bu mültecilere ciddi bir rol düşecek. Ayrıca girişimci bir ruha sahip olan mülteciler, gittikleri ülkelerde kendi işlerini kurarak devletler açısından vergi katkısı sağlayacaklar. Mültecilerin gittikleri ülkelerde sosyal ve ekonomik yaşama katkı sağlamalarını düzenleyecek politikalar geliştirilerek bu süreç hızlandırılmalıdır”