Abdullah Okuyucu: Özgürlük, eşitlik, adalet, sevgi, saygı, hoşgörü, insana özgü ve bütün insanlar için ortak sayılabilecek üstün değerlerdir. İnsan her şeyi bu değerler penceresinden değerlendirir.
İngiltere’de siyasi partiler Mayıs ayında yapılacak yerel seçimler için çalışmalarını hızlandırırken, yerel yönetimlerde görev alacakların isimleri de netleşiyor… Seçimlerde, aralarında 32 Londra belediyesinin de bulunduğu ülke çapında 160 yerel idare ve 4 bin 161 meclis üyesi belirlenecek.
Liberal Demokrat Parti’den Sutton Wallington Beddington South bölgesi belediye meclisi üyeliği adayı Abdullah Okuyucu da bu yarışa katılacak olan adaylardan birisi. Okuyucu Mustafa Köker’in sorularını yanıtladı.
– Ne zamandan beri İngiltere siyasetine ilgi duyuyorsunuz?
– Bilindiği gibi İngiltere siyaseti dünyaca meşhurdur. Bizler de bir şekilde -millet olarak siyasete ilgi duymamızdan olsa gerek- bundan haberdardık. Ancak İngiltere’ye geldiğim de bu ilgim bir kat daha arttı. Zira bazı şeylerin bizim ülkemizden oldukça farklı olduğunu gördüm. Nitekim İngiltere’nin bunları siyaseti etkin ve yetkin bir şekilde kullanarak gerçekleştirdiğini müşahede ettim. Ancak UK’ye gelir gelmez yoğun bir iş hayatına girdiğimizden, siyasetle doğrudan ilgilenemedik. Fakat zaman içerisinde siyasetle ilgilenme imkanı buldum. Artık siyasete yalnızca uzaktan ilgi duyan biri olarak değil, aktif olarak da katılmaya karar verdim.
Ayrıca UK’de yaşayan Türk ve diğer etnik kökenli insanların yaşadıkları bazı sıkıntıların üstesinden gelebilmenin yolunun da siyasetten geçtiğini düşünmem bu kararımda etkili olmuştur.
– Liberal Demokrat Parti’ye ne zamandan beri üyesiniz, aktif olarak parti çalışmalarına katılıyor musunuz?
– Öncelikle bir seçmen olarak Liberal Demokrat Parti’yi kendime her zaman daha yakın hissettiğimi ifade edeyim. Yaklaşık bir yıldır Liberal Demokrat Parti’nin bir üyesi olarak parti adına görev yapmaktayım.
Özellikle yaşadığım bölgede Liberal Demokrat Parti’nin hak ettiğini düşündüğüm başarıyı yakalayabilmesi için aktif bir olarak çalışmalarımı yürütüyorum.
– Neden Liberal Demokrat Parti’yi tercih ettiniz?
– Özgürlük, eşitlik, adalet, sevgi, saygı, hoşgörü, insana özgü ve bütün insanlar için ortak sayılabilecek üstün değerlerdir. İnsan her şeyi bu değerler penceresinden değerlendirir. Dolayısıyla bunlar, benim vazgeçilmezlerimdendir. Nitekim Liberal Demokrat Parti’yi tercih etmemin temel nedeni de bunlardır.
– Türkiye’li bir göçmen olarak mensubu olduğunuz partinin göçmenlerin sorunlarına yaklaşımını, ilgisini yeterli buluyor musunuz?
– Her şeyden önce göçmenlerin sorunlarıyla sadece Liberal Demokrat Parti ilgiliyeniyor demek yanlış ve haksızlık olacaktır. Zira mesele ülke problemi olduğundan her parti bu meseleye ilgi duymakta ve kendine göre bir yaklaşım sergilemektedir. Dolayısıyla söz konusu probleme bu iki açıdan bakılması gerekmektedir. Bu doğrultuda Liberal Demokrat Parti’nin, göçmenlerin sorunlarına dışlayıcı bir şekilde değil, özümseyici ve çözümleyici bir şekilde yaklaşmakta ve bunların çözümü için uğraşmaktadır. Nitekim aktif olarak siyasete girdiğimden itibaren İngiltere’deki Türk toplumunun ve diğer azınlık göçmenlerin sorunlarına yardımcı olacak projeler üzerinde çalıştıklarına daha yakından tanık oldum.
– İngiliz siyasetinde yerel yönetimlerin etkisi inkar edilemez. Eğitimden, sağlık ve sosyal politikaların belirlenmesine kadar pek çok konuda yerel yönetimler çoğu zaman belirleyici oluyor. Sizin belediye meclisi üyeliğini seçmenizde ne etkili oldu?
– Bulunduğum bölgede oldukça yoğun bir göçmen nüfus var. Bu göçmen nüfusun azımsanmayacak bir kısmı da Müslüman. Seçim bölgemdeki hem Müslüman hem de diğer din mensuplarına yardımcı olmanın, onlara rehberlik etmenin ve onların sesi olmanın en güzel yolunun mecliste onları temsil etmek olduğunu düşünmekteyim.
– Aday olduğunuz bölgede etnik toplumlara yönelik politikalara nasıl bakıyorsunuz?
– Benim bölgem, sadece Londra’nın değil, İngiltere’nin de güvenlik ve eğitim bakımından yıllardır ilk sıradadır. Aynı zamanda Londra’nın da en yeşil bölgesidir. Bölgemin dört beş seçim dönemidir güvenlik, eğitim, yeşil alan gibi sosyal hayatı temelden ilgilendiren konularda olumlu yönde hep ön sıralarda olmasının yegane sebebi Liberal Demokrat’ların yönetimde olmalarıdır. Bu başarılar da partimizin politikalarinin ne kadar doğru ve isabetli olduğunun en büyük göstergesidir.
– Seçilirseniz göçmen toplumların sorunlarına yakından eğilecek misiniz? Farklı etnik toplumların sorunlarını partinizin ilgili organlarına taşıyacak mısınız?
– Ben de 25 yıldır İngiltere’de yaşayan, burayı vatan edinmiş, burada iş ve aile kurmuş bir göçmen olarak, İngiltere’de göçmenliğin ne demek olduğunu ve sorunlarını çok iyi biliyorum. Bundan dolayı da bölgemde bulunan göçmenlere karşılaşmış oldukları sorunlarda yardımcı olacağım ve bu sorunları meclisteki etkili ve yetkili kurullara getirip en iyi şekilde sonuca bağlamaya çalışacağım.
Belirli etnik gruplara değil, bu ülkede yaşayan bu ülkede yerleşmiş herkese hizmet etmek için çalışıyoruz. Hayata bakışımın temelini oluşturan özgürlük ve eşitlik ilkesi gereği de benim gayem ferdin özgürlüğü ve kanunlar önünde hangi etnik gruba ait olursa olsun hangi din mensubu ya da ana dil olarak hangi dili konuşuyor olursa olsun eşit şartlarda herkese bu ülkenin bir ferdi olarak yardım götürmek, onların dertlerine çare olmaya çalışmaktır.
– İngiltere Türk toplumunun siyasi partilere ve aktif siyasete yaklaşımını nasıl buluyorsunuz?
– Türk göçmenlerin, yeteri kadar Britanya’da siyasetle yakından ilgilenmedikleri kanaatine sahibim. Bunun nedenlerinin araştırılması gerektiğini düşünüyorum. Bununla birlikte bizlerin siyaset ile ilgilenmesi, gençlerimizi daha aktif bir şekilde siyasete çekeceği ümidindeyim.