Türkiye Araştırmalar Merkezi, Prof. Dr. Mehmet Altan’ın katılımıyla “Ergenekon ve Öteki Yüzü” konulu bir toplantı düzenledi. 16 Aralık Pazartesi akşamı House of Commons’da 6. Komite Odasında düzenlenen toplantı İşçi Partisi’li Plymouth Milletvekili Allison Seabeck’in ev sahipliğinde yapıldı.
İstanbul Üniversitesi Öğretim üyesi olan Altan kalabalık bir izleyici grubunun izlediği konuşmasında, Türkiye’de vesayet sisteminin halen devam ettiğini, değişen tek şeyin direksiyona AKP’nin geçmesi olduğunu savundu. Askeri rejimin tasfiye edilmesi yolunda büyük bir adım olması nedeniyle Ergenekon Davası’nın özünde önemli bir adım olduğunu kaydeden Altan, davanın işleyişinde yaşanan hukuksuzlukların dikkat çekici olduğunu söyledi. Altan “Türkiye’de askerlerin egemen olduğu vesayet yapısı aynen kalmıştır. Değişen sistemin direksiyonundaki sürücüler olmuştur” dedi.
Konuşmasında AKP’nin küresel dinamikleri okumada daha başarılı olması beklenirken, AKP döneminde Türkiye’nin ihtiyacı olduğu yapısal reform ve değişikliklerin yaşanmadığını söyleyen Mehmet Altan şunları söyledi: “Askeri rejim anayasa ve ilintili 600 yasası ile devam ediyor. Siyasi partiler kanunu ile seçim yasası özellikle hala problemli. Bu yasalar siyasetin demokratikleşmesini engelliyor ve parti içi demokrasinin olmaması tek adamlar iktidarından başka bir sonuç doğurmuyor. Siyaset demokratikleşmeden hükümet ve toplumun demokratikleşmesini beklemek anlamsız. Bu aynı zamanda siyasetin halen din, etnik ve mezhepsel kimlikler üzerinden yapılmasına da neden oluyor. Türkiye’de AKP iktidarı altında kişi başına düşen gelir 3 bin dolardan 10 bin dolara çıktı. Fakat bunun 25 bin dolara yükselmesi için yapısal reformlara ihtiyaç var. AKP’nin Sünni İslam anlayışı ile de bunun sağlanması zor görünüyor.”.
Prof. Dr. Mehmet Altan konuşmasının soru cevap kısmında Ergenekon davası sürecini de değerlendirdi. Türkiye’deki siyaseti ve bu davayı kışla ile cami arasındaki kavganın kıskacında görmek gerektiğini belirten Altan, Ergenekon davasını ve askerin tasfiye edilmesi sürecini de uluslararası bağlamda değerlendirmek gerektiğine işaret etti. Mehmet Altan daha önce AKP’ye verdiği destek konusunda pişman olup olmadığına yönelik bir soruya da “ Ben Türkiye’nin olumlu değişimine katkıda bulunacak her türlü değişime destek verdim ve vermeye devam edeceğim. Bu anlamda pişman değilim. Benim yayınlanmış onlarca kitabım, binlerce makalem var. Şu anda hiçbir yerde yazdırılmıyorum. Buna tepki olarak Kıbrıs’ta bir web sitesine haftalık periyotlarda yazı gönderiyorum” yanıtını verdi.
Hakan Şükür’ün AKP’den istifasının, muhtemel bir depremin başlangıcının olabileceğini söyleyerek değerlendiren Mehmet Altan, Gezi olaylarını ise “Gezi olayları kentlerin ve gençlerin mevcut kasaba baskısına patlamasıdır” sözleri ile yorumladı.