İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği, 10 Kasım Pazar günü Hazev Restaurant’ta Atatürk’ün ölüm yıldönümü nedeniyle bir anma töreni düzenledi. İADD üyeleri ve çok sayıda davetlinin katıldığı anma töreni Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
İADD Başkanı Jale Özer, “Ata’ya Sesleniş” başlıklı bir konuşma yaptı. Özer, “10 Kasım’larda olduğu gibi, duygu ve düşüncelerini her zamankinden yoğun bir şekilde yaşıyor, seni özlemle anıyoruz” dedi.
“İhtiyar dünyamız, nice krallar, padişahlar, liderler gördü” diyen Özer konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mustafa Kemal Atatürk, benzer liderlerden olmadı. O Türk yurdunu düşman istilasından kurtardıktan sonra, kılıcını kınına koydu. Vatanın parçalanmak tehlikesi varken, bir savaş kahramanı olan bu büyük Türk, yurdunu kurtarıp, ulusun istiklalini sağlayınca bir sulh perisi oldu. Kendisine inanan ve gösterdiği yolda coşkuyla kenetlenen halkını yeni maceralar peşinde koşturmadı”
Özer konuşmasında şunları kaydetti: “Halk çocuğu olduğunu asla unutmadı. Bunu unutmadığı için de hep halk içinde, milletinin refah ve mutluluğu için çalıştı.
Kendisini daha fazla yükseltmeyi değil, arasında yaşadığı, bir bireyi olduğu vatandaşlarını yüceltmeyi yeğledi . O ‘Milleti ben kurtardım; hayatını bana borçludur diye düşünmedi”İADD Başkanı şunları söyledi: “Milletinin nabzını elinde tuttu ve ebedi hayata intikal ederken onu, güzel, sağlam ve kuvvetli, ilelebet payidar olacak bir geleceğe bıraktı.
Yeryüzünde hiçbir lider, Mustafa Kemal Atatürk kadar milletine mal olmamış, ulusu tarafından sevilmemiş, ölümü karşısında bütün bir millet tek kalp, tek vücut olarak gözyaşı dökmemiştir. Bugün bağımsız bir ülkede başımız dik yaşıyorsak, onun önderliğinde kazanılan ‘Kurtuluş Savaşı’ sayesindedir. Mustafa Kemal’in asker yanı, başlı başına bir kahramanlık destanıdır.
Bu askeri deha yanında asıl önemli olan, onu yüzyılın en büyük ölümsüz lideri yapan, sadece bir savaş kazanması değildir.
Darmadağın olmuş bir imparatorluktan, savaş yorgunu yoksul bir haktan bir ulus, bir Cumhuriyet yaratabilmiş olmasıdır.
Dahası, bir sistem, bir rejim oluşturmuştur. Anayasa, Cumhuriyet, Parlamenter sistem.“ Egemenlik Ulusundur” kavramı.
Sonra devrimler: Harf devrimi, Latin Alfabesinin kabulü, dil devrimi, Arap dünyasına mesafe koymak, Hilafetin kaldırılması, laiklik, kadınlara verilen önem, şapka devrimi”
Cumhuriyet çınarının kurumasına asla izin vermeyeceklerini ifade eden Özer şöyle devam etti: “Herkes bilmeli ki, bu ülkenin, Cumhuriyetimizin, Atatürk ilke ve inkılaplarının gerçek sahipleri vardır.
Türklüğü ölümden kurtaran Atatürk’ümüze inanç ve şükran borcumuzu ödemenin yegâne yolu ona, eserine sahip çıkmak, korumaktır.
Atatürkçülük” onu tabulaştırmak değil, büyük bir değerbilirlik, duygu ve düşünce birlikteliğiyle ilke ve inkılaplarını eksiksiz benimsemek, gösterdiği yolda ödünsüz yürümektir.
Bütün kötülüklerin Atatürk’ü ve Atatürkçülüğü unutmak ve unutturmaya çalışmaktan kaynaklandığını” hiç unutmayarak, hepimizin kalbinde taşıdığı onun (manevi madalyası) ile atamızı özlemle anıyoruz.
Onun fani varlığı, yarattığı Ankara’nın kucağında ebedi uykusunu uyurken, aziz hatırası Türk milletinin gönlünde ebediyen yaşayacaktır.”