Londra’da ‘Brexit sonrası Türkiye – Britanya ilişkilerinin’ değerlendirildiği bir program düzenledi
Türkiye Araştırmaları Merkezi CEFTUS tarafından parlamentoda düzenlenen toplantıya Türkiyeli toplumlardan çeşitli kesimlerin yanı sıra akademisyen, gazeteci ve iş adamları yoğun ilgi gösterdi. Hornsey ve Wood Green Milletvekili İşçi Partili Catherine West’in üstlendiği toplantıya konuşmacı olarak Muhafazakar Parti Avrupa Birliği Milletvekili Geoffrey Van Orden ve İşçi Partisi Aberavon Milletvekili Stephen Kinnock katildi.
İki milletvekili hem Türkiye – Britanya ilişkilerini hem de Britanya’nın Brexit sonrası yaşadığı siyasi krizi tartıştılar. Toplantının açılışında konuşan Catherine West, Türkiye’de HDP milletvekillerinin gözaltına alınmasıyla kendi bölgesinde yaşayan Kürtlerin huzursuzluğundan bahsetti. Milletvekili geçmiş haftalarda bir camiye yapılan saldırıyı kınadı.
Brexit referandumunda İngiltere’nin AB’de kalması taraftarı olan Muhafazakar Partili Van Orden, Türkiye’nin 1959’dan beri sürelik üyelik görüşmeleri süreci ve 1995’te imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması hakkında konuştu. Bu anlaşma ile Türkiye’nin Avrupa’nın ithalat ve ihracat ortaklarından biri olduğunu ama kişiler için serbest dolaşımı kapsamadığını iletti. Her ne kadar Türkiye son zamanda vize muafiyeti sağlayan ‘Mülteci Geri Alımı’ anlaşmasını imzalasa da Avrupa liderlerinin Türkiye’nin üyeliği konusunda şüphelerinin olduğunu söyledi.
Van Orden, Brexit sonrası Britanya için Norveç veya İsviçre modellerinin uygun olabileceği ama Britanya için hem bankacılık sektörü için hem de serbest dolaşım açısından uygun olan Britanya’ya uygun bir sistem gerektiğini söyledi. Van Orden, ticaretin rahatlıkla yapılabildiği fakat serbest dolaşımın kontrol altına alındığı bir yolun seçilmesi gerektiğini zira referandumun bunu gösterdiğini söyledi. Avrupa Birliği’nin Britanya’ya her zaman ihtiyacı olacağını ve uzun bir süre üye olduğu bu kulüpten ayrılırken hakkettiği saygıyı görmesi gerektiğini sözlerine ekledi. İkinci konuşmacı Stephen Kinnock ise, Türkiye’de Dünya Bankası için çalıştığı dönemde bulunduğunu ve Türkiye’nin dostu olduğunu söyleyerek sözlerine başladı. Türkiye’nin son dönemde Avrupa Birliği’nin kurucu değerleri olan özellikle özgürlük, demokrasi ve insan haklarına saygı konusunda çabalarının neredeyse yok olduğunu söyledi. Avrupa Birliği üyelik sürecinin Türkiye’nin yararına olduğu ama bu şekilde devam edilirse AB’nin de üyelik sürecini dondurmaktan başka pek seçeneğinin kalmadığını iletti.
Diğer yandan İngiltere Hükümetinin Brexit sürecinde diplomasiyi bir kenara koymuşçasına hareket ettiğini Britanya’nın Brexit görüşmelerinde AB’ye daha yapıcı şekilde yaklaşması gerektiğini iletti. Avrupa’daki aşırı sağcı partilerin yükselişinin ise bir an önce çözüm bulunması gereken bir siyasi değişim olduğunu söyledi. Dinleyicilerin soruları ile devam eden toplantıda CEFTUS Direktörü İbrahim Doğuş Türkiye’nin nabzını tutan ve siyasiler ile halkı bir araya getiren programlar yapmaya edeceklerini dile getirdi.