İngiltere’nin Southport kentindeki bıçaklı saldırı sonrası aşırı sağ grupların şiddet eylemlerinin ilerleyen günlerde artabileceği endişesiyle polise camiler ve sığınmacıların barındığı bölgelerdeki devriyelerini artırmaları çağrısında bulunuldu.
“The Guardian” gazetesinin haberine göre, ilerleyen günlerde ülkenin dört bir yanındaki kasaba ve şehirlerde aşırı sağcı gruplar tarafından en az 19 eylemin düzenlenmesi planlanıyor. Camilerin güvenliğini sağlayan “Mosque Security” adlı şirket, son günlerde 100 camiden destek isteyen talepler aldıklarını belirterek, camilerin ve toplumun korunması ve güvenliğinin sağlanması için ülke genelindeki ortakları ve liderlerle çalıştıklarını bildirdi.
Ülkede Müslüman karşıtı olayları ve nefret suçlarını izleyen sivil toplum kuruluşu Tell Mama, camiler için daha fazla polis koruması çağrısında bulundu. Tell Mama Direktörü Iman Atta, konuya ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
“Polisin camiler ve sığınmacıların barındığı yerlerin etrafında devriyelerini artırdığını ve organize ettiğini kesinlikle görmemiz gerekiyor. Geçen hafta, aşırı sağın internet üzerinden nasıl örgütlenebileceğini ve Müslüman topluluklara, mültecilere ve sığınmacılara yönelik nefret ve yanlış bilgileri nasıl teşvik edebileceğini gösterdi. Topluluklardan sakin olmalarını, birbirlerini kollamalarını ve uyanık kalmalarını istiyoruz.”
Öte yandan Başbakanı Keir Starmer, Southport’taki bıçaklama olayı sonrası aşırı sağ grupların düzenlediği şiddet olaylarının ardından ülke genelinde bu tür olaylarla mücadele etmek üzere polis birimi kurulacağını duyurdu.
Başbakan Starmer, gelecekteki şiddet olaylarını durdurmak için polise gerekli yetkilerin verilmesini desteklediğini söyleyerek, polis şefleriyle yaptığı toplantının “suçu parmakla göstermek” olmadığını kaydetti. Başbakan Starmer, toplantının, hem aşırı sağ nefretten kaynaklandığı açık olan acil soruna hem de alevlenen tüm şiddet olaylarına verilecek yanıt amacıyla yapıldığını vurguladı.
Başbakan, şiddet içeren düzensizlikle mücadele için polis güçleri arasında “yeni ulusal kabiliyet” kapsamında birim oluşturulacağını duyurarak, bu kabiliyetin ortak istihbarat, yüz tanıma teknolojisi ve insanların başka bir gösteriye katılmaya teşebbüs etmeden önce hareketlerini kısıtlayan önleyici eylemler içereceğini bildirdi.