Cumartesi Anneleri ile dayanışma eylemi

27 Eylül 2016

Kaybolan yakınlarını bulabilmek için Türkiye’de, 1995 yılından beri eylem yapan Cumartesi Anneleri’ 600’üncü kez biraraya geldi.

Cumartesi Anneleri’nin ‘hakikat, adalet ve barış talebini’ destekleme çağırısını sahiplenen Britanya Demokratik Güçbirliği, 24 Eylül Cumartesi günü Trafalgar Meydanı yanındaki National Gallery önünde 1 saatlik bir dayanışma eylemi düzenledi.

Ortak bir pankart ve sadece gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı Cumartesi Anneleri dayanışma gösterisi ile İngiltere kamuoyunun ve basının dikkati Türkiye’de yaşanan gözaltında ki kayıplara çekildi. Yapılan açıklamada şöyle denildi; “600 haftadır insanlığın hem vicdanı hem de hafızası olarak Galatasaray’dayız.

Güvenlik güçlerince gözaltına alındıktan sonra varlığı inkar edilen ve kendilerinden bir daha haber alınamayan insanların aileleri ve onları destekleyen insan hakları savunucuları olarak 27 Mayıs 1995 tarihinde “Kayıplarımızı istiyoruz!” diyerek başlattığımız barışçıl direniş bugün 600. haftasında. 600 haftadır her cumartesi saat 12:00 de gözaltında kaybedilen yüzlerce insanımızın fotoğrafını taşıyarak gözaltında kaybetme suçuyla yüzleşilmesi, hesaplaşılması ve adaletin sağlanması için sesimizi Galatasaray’dan yükseltiyoruz.Gözaltında kaybedilenlerin akıbeti açıklansın. Cezasızlık geleneği son bulsun; suçlular yargılansın. Bir daha hiç kimse gözaltında kaybedilmesin Türkiye, yıllardır imzalamaktan kaçındığı Birleşmiş Milletlerin Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Sözleşme’yi imzalasın! 600 haftadır bunun için mücadele ediyoruz. 600 haftadır kayıpların bulunması ve kayıplardan sorumlu olan faillerin ortaya çıkarılıp cezalandırılmasına yönelik bir siyasi irade ortaya konmuyor.

Türkiye’de yargı başta olmak üzere devletin bütün kurumlarının yurttaşın değil, iktidarın hizmetinde olması hukuksuzluğu, adaletsizliği ve keyfi yönetimi de beraberinde getiriyor. Hukukun üstünlüğünü, adaleti ve demokrasiyi imkansız kılan bu durumun ısrarla sürdürülmesi kayıplarımıza ulaşma, faillerinden hesap sorma mücadelemizin önündeki en büyük engeli oluşturuyor. Bu nedenle T ürkiye adında ‘adalet’ sözcüğünü taşıyan bir partinin on dört yıllık iktidarında ulaşılamayan adalet ülkesi olmaya devam ediyor. 600. haftamız vesilesiyle bir kez daha ilan ediyoruz; güvensizlik ve korku üreten politikalar karşısında susmayacağız; kayıplarımızı aramaktan, adalet, hakikat ve barış talep etmekten vazgeçmeyeceğiz. Siz de dünyanın neresinde olursanız olun insanlık onurunu hedef alan gözaltında kaybetme suçu karşısında susmayın. Çünkü yok edilmek istenen yalnızca evlatlarımız değil, insanlığın hafızası ve vicdanıdır.