Uzun yıllar Birleşik Krallık ‘ta yaşayıp Türkiye ve Kıbrıs’a dönüş yapan toplum üyelerine aşağıdaki soruları sorduk.
Onların yanıtları farklı olsa da “her şeye rağmen kendilerini yabancılık hissetmedikleri ülkelerine dönmekten genelde memnun olduklarını” belirtseler de “ama” ile başlayan cümlelerinde memnun olmadıkları pek çok konuyu sıraladılar. Görüş belirtenlerin çoğu, Türkiye’deki ulaşım, devlet dairelerindeki bürokrasi ve insan ilişkilerinde uyumsuzluk yaşadıkları belirtirken, en çok Londra’nın parkları ve geride bıraktığı dostlarını özledikleri görüşünde birleştiler…
Türkiye ya da KKTC’ye dönüş yapan toplum üyelerine sorularımız şöyleydi:
1. Geldiğiniz ülkeye dönmekten memnun musunuz?
2. Dönüş sonrasında uyumda en çok zorlandığınız konu neydi?
3. İngiltere’de en çok neleri özlüyorsunuz?
RASIH REŞAT (GAZETECİ): HEM MEMNUN HEM…
1. İngiltere’den KKTC’ye dönmekten hem memnun olduğum hem de memnun olmadığım unsurlar var. Ancak zaman geçtikçe memnuniyetsizliğimin arttığını hatta zaman zaman pişmanlık duymama neden olan konular olmuyor değil. Genel itibarıyla şu anda yaşadığım ülkenin sosyal imkanları İngiltere’ye oranla çok fazla. Aile bağları kopmamış, komşuluk ve arkadaşlık ilişkileri çok daha yoğun. Çocuk yetiştirmek anlamında daha güvenli bir ülke olduğu konusu şüphe götürmez ancak düzensizlik, belirsizlik, sistemsizlik gibi konular olumsuzlukların başında geliyor.
2. Dönüş sonrasında uyumda en fazla zorlandığım konular sistemin çalışmıyor oluşu. Devlet memurlarının, İngiltere’de “Civil Servant” yani halkın hizmetkarı gibi değil, halkın efendisi gibi davrandığını görmek ve bu sistem içerisinde kamudan hizmet almak beni zorlayan konulardan birisi oldu. Hemen hemen hiçbir resmi kurumun kendilerine yazılan dilekçe ve mektuplara yanıt vermemesi ve işlerin tanıdık yoluyla yapılması yaptırılması uyum anlamında beni sarstı. Ödenen vergilerin hizmet olarak geri dönmemesi ve vergi karşılığı alınması gereken sağlık, eğitim, elektrik, güvenlik ya da sosyal güvenlik gibi hizmetlerin, Özel okul, Özel sağlık kuruluşları, Özel güvenlik ve Özel hayat sigortası gibi sektörlerden yeniden satın alınmak durumunda kalışım hem maddi olarak zorladı hem de boşu boşuna vergi ödediğim hissinin kızgınlığa dönüşmesine neden oldu. Elektrik Kurumu, Telekomünikasyon Dairesi, Vergi Dairesi gibi kamu kurumlarının İngiltere’de yerini bilmezken, burada bir işi çözmek için tüm günün orada geçirmek zorunda kalmak beni en çok zorlayan konuların başında geldi.
3. İngiltere’de en çok sistemi özlüyorum. Devlet kurumlarını bırakın, özel kuruluşlarda bile standartlara uygun olmayan bir durumla karşılaştığınız zaman şikayetinizi dinleyen bir mercii illaki vardır. Hakkınız arandığında hakkınızı teslim eden ya da neden teslim etmeyeceğini, haksız olduğunuzu ifade eden bir muhatap her zaman vardır. Mektupla işlerimi çözmeyi özledim. Posta yoluyla faturalarımı ödemeyi, devlet ile tüm ilişkilerimi tek bir devlet görevlisi ile karşılaşmadan sürdürmeyi özledim. Yaptığım işin karşılığını bir tamam almayı ve gönül rahatlığı ile ödediğim vergilerin bana hizmet olarak geri döneceğini bilmeyi özledim.
EKBER AKGÖZ (İŞADAMI): MEMNUNUM
1. Yine de memnunum. Pek çoğumuz İngiltere’ye bir gün dönmek amacıyla geldik ve hep öyle yaşadık. Dönebilmek hoş. Döndüğümde farklı bir ülke buldum. Şimdi kendi ülkemde kendimi yabancı hissediyorum. Özgürlüğün olmadığı, eski yoldaşların birbiriyle konuşmaktan bile çekindiğini söyleyebilirim.
2. Çıkar ilişkisine dayalı yeni insan ilişkileri, samimiyetsizlik uyumda sıkıntı yaratıyor. Ayrıca trafik sorunu ve zamanın akıllıca kullanılmaması büyük bir dert.
3. Londra’da arkadaşlarımı çok özlüyorum. Bu nedenle bir ayağım Londra’da diyebilirim. Dönmekle uzun süre yaşadığınız ülkeden kopamıyorsunuz.