Uzun yıllar Birleşik Krallık‘ta yaşayıp Türkiye ve Kıbrıs’a dönüş yapan toplum üyelerine aşağıdaki soruları sorduk.
Onların yanıtları farklı olsa da “her şeye rağmen kendilerini yabancılık hissetmedikleri ülkelerine dönmekten genelde memnun olduklarını” belirtseler de “ama” ile başlayan cümlelerinde memnun olmadıkları pek çok konuyu sıraladılar. Görüş belirtenlerin çoğu, Türkiye’deki ulaşım, devlet dairelerindeki bürokrasi ve insan ilişkilerinde uyumsuzluk yaşadıkları belirtirken, en çok Londra’nın parkları ve geride bıraktığı dostlarını özledikleri görüşünde birleştiler…
Türkiye ya da KKTC’ye dönüş yapan toplum üyelerine sorularımız şöyleydi:
1. Geldiğiniz ülkeye dönmekten memnun musunuz?
2. Dönüş sonrasında uyumda en çok zorlandığınız konu neydi?
3. İngiltere’de en çok neleri özlüyorsunuz?
BARIŞ UZUNAHMET (GAZETECİ) HEM MEMNUNUM HEM DEĞİL
1. Kıbrıs’a dönmekten hem memnunum hem değilim. Ben zaten İngiltere’ye gelirken kalmak için gelmemiştim. Doktora yapmak ve bedelli askerlik hakkı kazanmak için gelmiştim. Ancak o zaman Kıbrıs Cumhuriyeti AB üyesi değildi ve üniversite harçları çok pahalıydı. Doktora yapamadım. Bedelli askerlik hakkı kazanmam için o yıllarda 7 yıl yurt dışında çalışmam gerekiyordu. Ben Londra’da 9 yıl kaldım. Daha sonra Kıbrıs’a döndüm ama Kıbrıs bıraktığım gibi değildi. Her bakımdan çok bozulmuştu. İlk hayal kırıklığım bu olmuştu. Ancak Kıbrıs sevgisi bizi Kıbrıs’ta bıraktı.
2. Dönüş sonrasında 1-2 yıl uyum sorunu yaşadım. Kıbrıs’ta insanlardaki umursamazlık, vurdumduymazlık ve ülkedeki düzensizlik beni çok etkilemişti. İngiltere’deki düzenli hayatı arar olmuştum. Zamanla Kıbrıs’taki duruma tekrar alıştık. Aynı düzensizlik, dağınıklık devam ediyor. Bu durum İngiltere’de yaşayan birçok Kıbrıslı Türk’ün Kıbrıs’a dönmelerinde en önemli engel olarak görüyorum.
3. İngiltere’de en çok özlediğim şey ülkedeki düzenli yaşam. Orada 9 yıl içerisinde edindiğim dostluklar ve arkadaşlıklar. Bazıları ile sosyal medya üzerinden temasım devam ediyor ama yine de özlüyor insan…
MELDA TUNCEL (GAZETECİ) HEM MEMNUNUM HEM DEĞİL
1. 2005’de kesin dönüş yaptım. İlk zamanlar 13 yıl sonra aile, memleket kokusu, sevdiğim dostlar akrabalar vs. derken her şey güzeldi. Ya da öyle göründü gözüme. İngiltere’deki haklarımda ve huzurumda burada yaşmak isterdim. Memnun olduğum konular kadar (bunlar ailevi şartlar ve onlarla birlikte olmaktan öte geçmiyor) memnun olmadıklarım var maalesef..
2. Uyum sağlamaya çalışırken uzun süredir ayrı kaldığım memleketim de beni geriyordu. Bebek arabası ile zorlandığım kaldırımlar canımı sıkıyordu. Kesinlikle toplu ulaşımı kullanamıyordum bebek arabası ile. Annelik duyguları ile ilk zamanlar hep orası ile burasını karşılaştırmakla geçiyordu. Bunun dışında devlet dairelerinde yaşadığım tecrübeler sinirimi bozmuştu. Alışveriş sırasında ve bankalarda kuyruk düzenine uymayanlar, yürüyen merdivenlerde sağ ve sol tarafı birlikte işgal edenler inanılmaz gözüme batıyordu.
3. Sokaklarda yürümeyi, toplu taşımayı kullanmayı, saat kaç olursa olsun rahatsız olmadan sokağa çıkabilmeyi özlüyorum. İş için yaşın bir engel değil tecrübenin değer olduğunu hissetmeyi özledim. Sağlığım veya param olmadığında devletin beni koruyacağını bilme duygusunu özledim. Sakin ve rutin şehir hayatı içindeki yemyeşil parkları, çimleri, çiçekleri özledim. Bir yanım İstanbul, diğer yanım Londra. Oradayken burayı, buradayken orayı özlemekten yorulsam da…