Tuncel Nalbantoğlu’nun güney Londra’daki evini soyarken darpeden dördüncü şüpheli S.H. (20) yakalanarak tutuklandı. Olayla ilgili dava Pazartesi günü Bromley Magistrates Court’ta başlayacak.
Geçen yıl haziran ayında Vatan Catering’in sahibi tanınmış Kıbrıslı Türk işadamı Tuncel Nalbantoğlu ve eşi Türkan Nalbantoğlu’nu , evinde darp ederek soyanlardan dördüncü şüpheli S.H (20)yakalanarak tutuklandı. Bromley polis dedektifi Gary Head ve ekibinin titiz çalışması sonucu, soygunun planlayıcısı olduğu öğrenilen ve daha önce Nalbantoğlu’nun yanında çalışmış olan N.Z.S ile suç ortakları J. W ve R. Mgeçen yıl Ekim ayında yakalarnarak tutuklanmıştı.
SOYGUNUN PLANLAYICISI TÜRK ÇIKTI
Polis, soygun ve darp olayını gerçekleştiren dört kişilik çetenin planlayıcısının N.Z.S isimli Kıbrısı Türk olduğunu belirlemişti. Kıbrıslı 42 yaşındaki N.Z.S, bir yakının cenazesi sırasında polisler tarafından yakalanmıştı. Bromley Magistrates Court’ta görülen davada, savcı olay gunünü hatırlatarak, Tuncel Nalbantoğlu’nun sabah işe gitmek için hazırlanıp kapıyı açınca iki soyguncu tarafından tartaklanarak etkisiz hale getirildiğini, eşini de öldürme tehdidi ile evindeki kasayı açtırıp para ve mücevherleri alıp kaçtıklarını söyledi.
İki soyguncu R.M ve J.W soygundan sonra siyah Astra marka araba ile kuzey Londra’ya geçtikleri kameralardan tespit edildiği de duruşmada ifade edildi. J.W cekedinden düşen düğmesi DNA tespidi sonucu belirlenirken, düğmenin işadamı Tuncel Nalbantoğlu’nu darp ederken düştüğü belirlenmişti.
TELEFON KONUŞMALARI ELE VERDİ
Polislerin soygundan sonra başlattıkları derin araştırmalarından sonra Kıbrıslı S., soygunun başı olduğu tespit edidi. Z.S, 2002 yılında Tuncel Nalbantoğlu’nun fabrikasında sosis yapımında işe başladığı daha sonra muhasebe şirketindepara işlerinin başına geçtiği öğrenildi. Ancak zaman zaman faturlarda yanlışlıklar yapıldığı ortaya çıkınca, Nalbantoğlu, Z.S’nin işine son verdi. Haziran ayında meydana gelen soygundan sonra M. ve W’nun telefon konuşmaları , mesajları polis tarafından incelendi.
S’nin Enfield’deki evinin önünde 200 metre mesafede telefon konuşmaları, M. ve W’nun arabaları ile S’nin evinin önüne birkaç defa geldikleri kameralarla tespit edildi. S. mahkemede suçu kabul etmedi. M. ve W’yu hiç tanımadığını, Nalbantoğlu’nu ise fabrikasından ayrıldıktan sonra hiç görmediğini, ailesi ile sorunları bulunduğunu, maddi sıkıntı çekdiğini, bu yüzden Kıbrısa gittiğini ailesinden kalan arsayı satıp borçlarını ödeyeceğini söyledi.
Mahkemede S’nin avukatı savunmasında , müvekkilinin bu olaylarla hiçbir ilişkisi olmadığını, fiziki olarak soyguna karışmadığını, bu yüzden mahkemenin S’nin şartlı bırakmasını veya mahkeme sonuçlanıncaya kadar ev hapsi veya elektrikli kelepçe takılmasını talep etti.
Ancak duruşma yargıcı, suçlamanın ciddi olduğunu belirterek, bu isteği reddetti ve S. tutuklu olarak duruşmalara katılmasına karar verdi.