Gazeteci Faruk Eskioğlu, “Almanya’ya olduğu gibi İngiltere’ye de gelen ilk Türkiyeli işçiler bize örnek bir örgütlenme ve mücadele geleneği bıraktılar.
Bu bayrağı yere düşürmeden taşımak zorundayız” dedi. Bu yıl Londra’da 12 Haziran – 3 Temmuz arasında 33’üncü kez düzenlenen DAY MER Kültür ve Sanat Festivali kapsamındaki Evrensel Londra temsilcisi Arif Bektaş’ın yönettiği “Toplumda Emek Mücadele Tarihi” panelinde konuşan Açık Gazete Editörü Faruk Eskioğlu, yarım asırlık toplum tarihinin de emek sömürüsü ve sınıflar arası mücadele tarihi olduğunu söyledi.
Karl Marx’ın “Sermayenin hafif piyadeleri” diye tanımladığı göçmen işçilerin 19’uncu yy’dan günümüze ucuz ve uysal görüntüsünün hiç değişmediğini aktaran Eskioğlu, ilk gelen işçilerin yine kendi toplum üyesi patronların işyerlerinde yoğun bir sömürüye uğradıklarını şöyle anlattı.
Eskioğlu, “1970’lerin başında İngiliz işçilere kıyasla yarı ücrete iki katı süre çalışan işçiler toplu olarak verem olunca o dönemdeki sosyalist öğrencilerin de desteği ile 1974 Wimpy Grevi’ni gerçekleştirip kazanmayı başarmışlar. Bu İngiltere gıda sektöründeki ilk grevdi. Bu başarı tekstil sektöründeki işçilere de moral olmuş ve başarılı grevler gerçekleşmiştir” dedi.
1974 GREVİNE KATILAN İŞÇİ KONUŞTU
1975 Wimpy Grevi’ne katılan Baki Düzgün de çalışma koşullarının çok kötü olduğu o dönemde çoğu köy kökenli yeni işçilerin örgütlenerek grev yapmayı başardığını, patronun her türlü entrikalarına rağmen grevin başarıldığını anlatarak topluma onurlu bir miras bırakıldığını söyledi.
Eskioğlu, 1990’larda da toplumda Bacton Fashion ve hazır yiyecek dağıtım şirketi JJ grevlerini örnek göstererek, “Örgütlü mücadele her zaman kazanmıştır, kazanacaktır” dedi.
Günümüzde işçilerin kayıtsız çalışmak zorunda bırakılmasının hükümetin işine geldiğini örnekleriyle anlatan Eskioğlu, “En ciddi kurumsal görünen şirketler bile çalışanları kayıtsız ya da yarı kayıtsız çalışmaya zorluyor. Toplum tarihindeki mücadele geleneği yolumuzu aydınlatmalı” diye devam etti.
Bacton Fashion direnişine katılan Tekin Kartal da, “O dönemdeki tekstilde kurulan TGWU çatısındaki Türkiyeli İşçiler Sendikası işçi mücadelesinde hem bir okul oldu hem de Liverpool Liman İşçileri grevinde de sınıf dayanışması göstermemizi sağladı” dedi.
Geçen nisanda kuruluşunu duyuran UNITE ve DAY MER iş birliğinde Göçmen İşçiler, Gıda, Perakende ve Servis İşçileri Şubesi sekreteri Arif Bektaş da, günümüzde değişen koşullar ve şartlara rağmen emek-sermaye çelişkisi ve aşırı sömürüsünün hiç değişmediğini belirterek, toplumun bıraktığı mücadele geleneğini sürdürmeye ve sendika olarak yeni yöntemler geliştirmeye kararlı olduklarını söyledi.
Eskioğlu da son olarak şunları ekledi: “Toplumda bize mücadele geleneği bırakan işçileri, onlara önderlik eden o dönemin sosyalist öğrencileri ve Mustafa Ali gibi kan kusuncaya kadar çalışan işçileri saygıyla yad ediyorum.
Onların serüvenlerini Londra’da Bizim’kiler kitabına aktararak yok olmalarını önlediğim için de mutluyum. Bunu da toplum tarihine bir miras olarak bırakıyorum.”