Son olarak Galatasaray’da, Fatih Terim’in yardımcılığını yapan ve geçtiğimiz sezon sonunda teknik direktörlük için teklifler alan Levent Şahin, Londra’da, Olay Gazetesi’nden Hülya Özkoyuncu’ya konuştu
”Londra’daki temaslarınız hakkında bilgi verir misiniz?”
”Galatasaray Spor Kulübü’nde birlikte çalıştığımız Sportif A.Ş.’de yöneticimiz Maruf Güneş ile birlikte gerçekleştirdiğimiz bir seyahat oldu bu. Kendisinin burada daha önce birtakım görüşmeleri olmuştu iki takımla birlikte. Gelip hep beraber görmek istedik. Hem sonuçlandırmak hem de gelişmeleri görmek adına. Bu arada çok kaliteli maçlar seyrettik burada.
Çok güzel maçlara denk geldik. Premier lig takımlarından Newcastle United-Arsenal ve Southampton- Liverpool karşılaşmalarını izledik. Burada asıl amaç yöneticimiz olan Maruf Güneş ile birlikte iki takım hakkında son gelişmeleri takip edip, onlarla ilgili net bilgileri almaktı.”
‘Türk iş insanları İngiliz kulüplerine yoğun ilgi gösteriyor. Ne dersiniz?”
”Bildiğiniz gibi son zamanlarda İngiltere’ye yatırım bir hayli ilgi çekiyor. Doğru yatırımlar yapılıyor. Türkiye’den baktığınız zaman çok farklı gözüküyor burası. Ulaşılamayacak gibi görünüyor ama buraya gelip gördüm ki, doğru planlama, doğru insanlar, doğru mantıkla yapıldığı zaman çok güzel bir sonuç elde edilebilir. Buradan alınacak bir model de Türkiye’de uygulanabilir. Çünkü iki kulübü dolaştıktan sonra enteresan fikirler oluşmaya başladı. Değişik açılardan bakmaya başladık. Farklı bakış açısı oluşturdu. Bunları kendi ülkemizde de uygulayabilirsen çok güzel olur.’ Burada iki kulübün satın alınmasından bahsediyoruz. İki kulüple görüşmeler yapılıyor. İnşallah neticelendirilir. Türk sporseverlerin, Türk yatırımcılarının ve futbola gönül vermiş yöneticilerin de bu alanda olmasını çok istiyorum. Sonuçta bu Türkiye’yi temsil etmektir.”
”Premier Lig takımlarının karşılaşmalarını izleyebilme şansınız oldu mu?”
”Evet.Premier Lig maçlarına denk geldik. Müthiş bir maçtı.. Newscastle taraftarlarını her halde unutmayacağım. İnanılmaz bir ambiyans yarattılar takımlarına karşı. Southhampton maçı daha sakin geçen bir maçtı ama o maçta da Arsenal’i seyretme imkanımız oldu. İngiltere sonuçta futbolun beşiği. İnanılmaz bir atmosfer vardı. En önemlisi saygı vardı. Umarım bunları kendi ülkemizde de en kısa zamanda görmeye başlarız. Rakip takım ve misafir takım seyircilerinin aynı ortamda bulunduğu, maç sonucunda kaybedenin kazananı tebrik ettiği bir ortamda maç seyrettik. Bunları maalesef uzun zamandır ülkemizde göremiyoruz. Hepimizin temennisi bu noktalara gelebilmek. Sonuçta sadece spor…” ‘
‘Saha kenarında top toplayıcıları yok”
”Maç izlerken kendi aramızda şunu konuştuk. Premir Lig’de oynanan bütün maçlarda ‘top toplayıcı’ yok. Top dışarı çıktığı zaman oyun alanına atması gereken ‘top toplayıcı çocuklar’ yok. Tek topla oynanıyor. Yani top dışarıda çıksa aynı top tekrar sahanın içerisine seyirci veya kenarda kim varsa onlar tarafından sahaya atılıyor. Düşünün böyle bir sistem Türkiye’de uygulanabilir mi?”
”Tek topla oynamanın farkı nedir?”
Şimdi sürelere bakmak lazım. Topun oyunda kalma süresi Türkiye’de daha düşüktür. Yaklaşık 7-8 tane topla oynanıyor. İngiltere’de ise top oyun alanının dışına da çıksa tek toptur. Tek topla oynanıyor. Ve bu topun tekrar oyun alanına dönmesi inanın saniyeler sürüyor. Burada topun oyunda kalma süresi Türkiye’ye göre daha fazla. Bunu konuştuk ve bunu Türkiye’de de yapabilir miyiz diye kafa yorduk. Şimdi böyle olunca oyuncu da oyunun içerisinde kalmaya çalışıyor. Seyirci de bir an önce topu vermeye çalışıyor. Çünkü oyun olsun istiyor. Sonuçta ortada bir oyun var. Oyunu görmek istiyor insanlar. Bu da oyuncunun, seyircinin ve oyunun kalitesini arttırıyor. Umarım benzer uygulama Türkiye liginde de olmaya başlar.
”Türkiye’den gelen teklifler var mı?”
Geçen sene ayrıldığımda da 3-4 takımdan teklif almıştım. Ama benim için önemli olan doğru zamanda doğru yerde doğru insanlarla birlikte olmak. Bu gerçekleşmedi geçen sezon. Ben halen aynı düşünce içerisindeyim. Zaten devre arasından itibaren ki o süreçte herhangi bir takımın içerisinde yer almak istemedim. Sezon başını bekliyorum. Şu an görüştüğümüz takımlar var. Benim hem futbol anlayışıma hem karşı tarafın bana yaklaşımıyla ilgili teklifleri değerlendiriyoruz. Umarım en hayırlısı olur. Bu teklifleri değerlendirip sezona doğru yerde doğru şekilde başlarız.”
”İngiltere’de teknik adam olarak görev yapmak ister miydiniz?”
”Bence bu her teknik adamın rüyası diye düşünüyorum. İngiltere başta olmak üzere Avrupa’da tek hayalim teknik adamlık yapabilmek. Başta İngiltere sonra Almanya. En son İspanya…”
Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz tarafından Galatasaray Sportif A.Ş yönetim kurulu üyeliğine getirilen ve spora verdiği önemle tanınan Urfalı iş adamı Maruf Güneş de Londra temasları hakkında bilgi verdi.
”Londra’da çok önemli temaslarınız olduğunu duydum. Bu temaslarınız hakkında bilgi verir misiniz?”
”Elbette. Uzun zamandır burada farklı şehirlere gidip geliyoruz. Şahsi, bireysel işlerimiz de oluyor. Futbolun beşiği tabi ki İngiltere… Burada çok ciddi yabancı yatırımcılar var. Ve çok büyük bir futbol endüstrisi var. Şuan da Türkiye’den yatırımcılarımız buradalar. Yatırımını bırakıp giden arkadaşlarda var. Biz burada görüşmelerimizi yapıyoruz. Teknik açıdan Levent Şahin arkadaşımız da bize destek veriyor. Bir idari bir de teknik kısmı bir de yönetimsel endüstriyel kısmı var. Burası ile ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz. Maçları izliyoruz. Hafta boyunca çok ciddi maçlar izledik. Milli futbolcumuz Çağlar’ı da Chelsea- Leicester maçında yerinde izleyeceğiz. Burası tabi ki çok farklı bir atmosfer.”
”Türkiye’den gelip İngiltere’de kulüp satın almak isteyen çok sayıda iş insanı, kulüp başkanı var. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?”
”Şöyle, zaten bütün dünya burada. Özellikle Uzakdoğu’da olsun, Arap ülkelerinde olsun, Rus yatırımcılar olsun…Tüm dünya buradaysa Türkler neden burada değil? Türklerin de mutlaka burada olması lazım. Buradaki sportif yapıyı, sportif organizasyonu mutlaka kendi ülkemize de entegre etmek zorundayız.
Zaten buralara yatırımlar değil, biz kendi ülkemize de yatırımlarımızı yapmamız gerekiyor fakat buralardan da bir şeyleri kendi ülkemize entegre etmemiz gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti olarak çok genç bir nüfusa sahibiz. Bu gençlerimizi özellikle spora yöneltmeliyiz. Sadece futbol açısından değil bunun basketbolu, voleybolu, yüzmesi, briçi, santraçı…Her şeyi ile biz ülkemizi kalkındırmak için çalışmamız gerekiyor.
Buradan hareket ederek, Londra ile Türkiye’nin bağlantılarını kurarken tüm yatırımcıların, bu işe kafa yoracak insanların burada bulunmasını tavsiye ediyorum. Ben de ekibim ile birlikte çalışmalarımızı sürdürüyorum. Umarım kısa bir süre içerisinde sonuçlandırırız.”