Londra merkezli Centre for Kurdish Progress, Britanya Parlamentosu’nda ‘Musul operasyonu, Kürt Bölgesel Yönetimi ve Irak’ın genelinin İŞİD sonrası’ geleceğinin değerlendirildiği kritik bir program düzenlendi.
Kürt Bölgesel Yönetimi İngiltere Temsilcisi Karwan Jamal Tahir ve Chatham House Analistlerinden Dr Renad Mansour’un konuşmacı olarak yer aldıkları programın ev sahipliğini ve moderatörlüğünü İskoç Milletvekil Natalie McGarry üstlendi. Karwan Jamal Tahir İŞİD’in Irak’tan püskürtülmesi ve tüm bölgenin özgürleştirilmesi için Peşmerge güçlerinin çabalarına değinerek konuşmasına başlarken İŞİD’in askeri olarak bölgeden çıkarılması için güçleri olduğunu fakat asıl İŞİD’ten sonra siyasi özgürleşmenin önemli olduğunu söyledi.
Musul’a Peşmerge ve Şia milislerin anlaşıp girmeyeceklerini bunun Irak Ordusu’nca yürütüleceğini söyleyen Tahir böylece Irak’taki güvenlik güçleri arasında koordinasyonun askeri açıdan sağlandığını ama İŞİD sonrasında bölge insanının refah içinde yaşayabilmesi için siyasi uzlaşmanın elzem olduğunu belirtti. Uluslararası topluma bu açıdan büyük görev düştüğünü ekleyen Tahir diplomasi ve askeri açıdan garantör olmalarını beklediklerini söyledi. Tahir sözlerini bitirirken İŞİD Musul’a son iki yıldır hakim olduğu için kasaba ve köylerin tekrar Irak hükümetinin yönetimine dönüşünün zor olacağını söyledi. Tahir’e göre İŞİD toplumun dinamiklerini negatif yönde etkiledi.
Dr Renad Mansour Musul’un bölgede çok önemli olduğunu ve gelişmelerin Kürt-Arap ilişkilerini etkilediğini söyleyerek değerlendirmelerde bulundu. Dr Mansour’a göre Erbil’de petrol zenginliğinin bitmesi ve Kürtlerin Irak hükümetinden Kürt Bölgesel Yönetimi’ne daha çok yatırım yapmasını istemesiyle Kürt ve Arap ilişkileri gerildi. Dr Mansour, Irak hükümeti’nin Kürt bölgesi için anayasaca kararlaştırılmış bütçenin Kürtlerin kendi başlarına bağımsız bir devlet kurmaları için kullanacakları izlenimi olduğunu söyledi.
Dr Mansour, gelişmelere bakılınca genelde birlik olan Kürtlerin kendi içlerindeki anlaşmazlıklarının eskiye nazaran dışarıya yansıdığını söyledi. Aynı zamanda Musul konusunda Kürtlerin operasyona destek vermek dışında başka beklentilerinin olmadığı ve istikrar istediklerini ekleyen Dr Mansour istenilen istikrarın özellikle İŞİD sonrası Sünni gruplar ve Sünni siyasetçilerden oluşan Irak hükümeti ile olacak gerginlik yüzünden negatif yönde etkileneceğini düşündüğünü söyledi. Dr Mansour Kürt bölgelerinde halkın artık sadece siyasi ve dini sebeplerden ötürü değil verilen kamu hizmetlerinden memnun kalmayarak protestolara katılmalarının umut verici olduğunu söyleyerek konuşmasını bitirdi. Programın ikinci bölümünde konuşmacılar izleyicilerin Yezidiler, Şia milisler ve Kürt Bölgesel Yönetimi ve Rojava kantonları arasındaki ilişkiler üzerine sorularını yanıtladılar. Tahir Yezidiler için Kürt Bölgesel Yönetimi’nin hem güvenlik hem de rehabilitasyon açısından her türlü desteği vereceğini söyledi. Rojava ile ilişkiler konusunda Kürtlerin bir millet olduğu ama farklı sınırlar ve yönetimler altında olduğunu vurgulayan Tahir Rojava’ya bir kardeş yönetim olarak Peşmerge güçlerinin destek verdiğini ekledi.
Centre for Kurdish Progress Direktörü Raife Aytek geçen hafta Suriye’den Salih Müslim ile bu hafta da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile programlar yapabilmenin Kurdish Progress’in tarafsız ve herkese açık bir platform olduğunu gösterdiğini söyledi



ENFIELD
HACKNEY
HARINGEY
ISLINGTON










