Zilfo İyigüven, 1990 yılların çatışmalı dönemlerinde Elbistan Engiz Dağı’ndaki köyünün yıkıldığını ve köylülerin de göçe zorlandığını belirterek, “Köyümde çobanlık yapıyordum. Keşke köyümüzde kalsaydık, buralara gelmeseydik” dedi.
Abisi Şiho’nun diğer köylülerle birlikte yurt dışından şansını denemek için geldiği Londra’da tutulduğu “Detention Centre”de yatakları ateşe vererek yaptıkları protesto eyleminde dumandan boğularak yaşamını yitirdiğini anlatan Zilfo İyigüven, “Cenaze Türkiye’ye gönderildikten sonra Şiho’nun eşi Elif ve oğlu Ali ile iki abim Londra’ya geldi. Şiho’yu kaybettikten 13 ay sonra da İngiltere hükümeti Londra’ya gelmek isteyen İyigüven ailesine oturum verdi. Ben daha sonra geldim” dedi. Zilfo İyigüven, abisi Şiho’nun kendi yaşamına mal olan eylemi sonrasında İngiltere’de hükümetin o dönemde “Detention Centre”deki 2 bin 500 göçmeni serbest bıraktığını ve İyigüven ve eşi Elif’in ailesinden en az 50 üyeye de oturum verdiğini söyledi.
İngiltere’nin aileye oturum verme dışında herhangi maddi bir yardımı olmadığını vurgulayan Zilfo İyigüven, “Şiho için yürüyen toplum üyesi 5 bin protestocu kendi arasında topladığı maddi yardımı eşi Elif’e göndermişti. Elif ve oğlu o parayla Londra’ya gelip yaşam kurabilmişti” dedi. Zilfo İyigüven, Londra’da Şiho’nun hakkını aradıklarını belirterek “Biz İyigüven ailesi olarak İçişleri Bakanlığı’nı Şiho’nun ölümüne neden olacak ihmalinden dolayı mahkemeye verdik. Fakat mahkemeyi kaybettik” diye konuştu.“Bugünlere zor gelindi” diyen Zilfo, şöyle devam etti: “Buradaki varlık nedenimiz abim Şiho’nun mücadelesi sayesinde. İnsanlar kendi topraklarında mutlu. Köyümüz kıraç ve yoksuldu ama biz oralıydık. Topraklarımızdan zorla koparıldık.
Her Türkiye’ye gittiğimizde, bir zamanlar yaşadığımız yere gidip bakıyoruz. İçimiz ağlıyor. Geri dönemiyoruz. Taş üstünde taş yok. Topraklar başkalarının üstüne tapulanmış. Ölsek gömülecek köyümüz yok ortada. ‘Londra’da belki maddi sorunlarımız yok ama keşke köyümüz yıkılmasa ve biz orada yaşasaydık. Abimiz de sağolsaydı’ diyoruz.” Uzun süre kebapçılara havalandırma sistemi yapımında çalıştığını ve 15 yıldır da taksi şoförlüğü yaptığını belirtti.
ŞİHO İYİGÜVEN KİMDİR ?
1963 Kahramanmaraş doğumlu, evli ve altı aylık çocuk babasıydı. 2 Mayıs 1989’da sığınmacı başvurusunda bulunduğu Londra’da “red” aldığı için Gloucester “Detention Centre”e konulur. Heathrow Havalimanı’nın yanında bulanan ve sığınmacıların ”son durak” dediği Harmondsworth “Detention Centre”’e gönderilen İyigüven, 5 Ekim 1989’da arkadaşıyla birlikte protesto amacıyla yatakları ateşe verir. Yangın alarmının çalışmaması ve görevlilerin müdahalede yetersiz kalmasından dolayı eylemciler dumandan zehirlenirler.
İyigüven 8 Ekim’de yaşamını yitirir, arkadaşı Doğan Arslan ise ağır yaralı olarak kurtulur. 9 Ekim’de İşçi’nin Sesi İçişleri Bakanlığı önünde protesto eylemi düzenler. Halkevi ve diğer derneklerce ailesi yardım kampanyası başlatır. 21 Ekim’de de Başbakanlık önünde 5 bine yakın toplum üyesinin katıldığı protesto eylemi düzenlenir