KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ”Egemenlik, Türkiye’nin Garantörlüğü, Müzakere Süreci, Ercan Havalimanı’na karşı Kapalı Maraş önerisi, İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türkler ve son olarak Ukrayna-Rusya savaşı” gibi birbirinden önemli konularda açıklamalarda bulundu.
• Sayın Cumhurbaşkanım, öncelikle müzakereleri, beklentilerinizi, taleplerinizi ve bir de Ercan’a karşı Maraş konusunu değerlendirmenizi rica ediyorum.
Kıbrıslı Türkler Rumlar kadar egemen ve eşit haklara sahip bir devlettir. Geçtiğimiz günlerde Güney Rum tarafından ortaya atılan öneriyi değerlendirme yaparak bunun asla kabul edilemeyeceğinin vurgusunu tekrarlamıştık.
Biz Kıbrıs’ta kesinlikle egemen eşitlik temeline dayalı devletten devlete bir anlaşma olmasını istiyoruz… Ne Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ne de güneydeki Rum Cumhuriyeti’nin bir parçası değiliz. Ercan Havalimanı’nı teslim edemeyiz.
Güney Rum Cumhuriyeti’nin bizim topraklara yayılması onların dediği Kapalı Maraş’ın Birleşmiş Milletlere iade edilmesi, Gazimagusa Limanı’nın Avrupa Birliği’ne bırakılması bununla birlikte Ercan Havalimanı’nın Birleşmiş Milletler’e verilmesi mümkün değildir.
Direk uçuşların başlaması söylemleri algıdan öte değildir. Kapalı Maraş yerleşime açılması önerisi istenen bir durum ama onlar tarafından ortaya atılması ne derece güvenli ve sürdürülebilir. Bizler bunu asla kabul etmiyoruz.”
• Bu noktada nasıl bir vizyona, duruşa sahipsiniz?
”Vizyonumuz güçlü bir KKTC ve kapsamlı bir müzakere süreci… Kıbrıs meselesinin özü ve esas sorun çözülmeden anlaşma olmaz…”
“1974’den bu yana durumumuzu, duruşumuzu, vizyonumuzu, varlığımızı tüm aktörler ve kamuoyu iyi bilir. 1974 Barış Harekatı ile sınırlarımızın çizildiğini ve o sınırlarda herhangi bir değişiklik olmayacağını kapsamlı bir müzakere sürecine girilir ise bu durum da Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği eşit ulusal statüsünün kabul edilebilmesi şartı ile müzakere masasına oturulur ve o zaman bu başlıklar görüşebilir…
Bu tür öneriler diplomatik yöntemlerle gündeme getirilir ve savunulur. Kıbrıs meselesinin özü ve esas sorun çözülmeden anlaşma olmaz. Bize karşı takiye yapıp, göstermelik bir takım işlere giriyorlar. Bu şekilde Rum tarafına avantaj sağlamaya çalışıyorlar. Biz buna müsaade etmeyiz.
Tabi ekonomik olarak bazı açılımların bazı faydası olur. Ne kadar süreliğine olacak, ne kadar samimiler belli değil. Dolayısı ile bir takım çevrelerce ancak menfaat sağlanabilir. Ancak bizler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak düşündüğümüzde; böyle bir meselenin içine girdiğimiz de asla bizlere avantaj sağlamaz.”
• Kıbrıs Sorununda Türkiye’nin önemi nedir?
”Türkiye olmasaydı Enosis ve Büyük Yunanistan gerçekleşmiş olacaktı. İyi ki Türkiye’miz var, iyi ki garantör ülkedir”
”Türkiye Kıbrıs meselesine ağırlığını vermemiş olsaydı, Enosis ve Büyük Yunanistan gerçekleşmiş olacaktı. Kıbrıs’taki mücadele sadece Kıbrıs Türk halkının değil aynı zamanda Türkiye’nin de mücadelesidir.
Bizler toprak bütünlüğümüzü savunuyoruz var olma mücadelemize devam ediyoruz. Burada bir istikrar ve düzen vardır.
İyi ki Türkiye’miz var, iyi ki garantör ülkedir. İyi ki Türk askerleri buradadır. Aksi taktirde 1974’den bugüne çok çatışmalar olurdu.
Hiç huzur olmazdı. Bu huzur olmasaydı, Rum tarafı da çok mutsuz olurdu çünkü onların ekonomisi AB desteğine bağlı. Bu huzur ve barışı Avrupa Birliğine borçludur. Bizim ekonomimiz o kadar güçlü değil.
Çünkü direk uçuşlarımız yok. Hayat kalitemizi artırmak, bir adım dahi ileriye taşımak, her daim asıl amaçlarımız arasında olmuştur. Bu haklı mücadeleye devam ederken de alt yapılarımız ve yeni havalimanımızın yapımı son hızıyla devam etmektedir.
Mevcut havalimanı bugün iki milyon misafirini ağırlarken yeni havalimanımızın sekiz milyon kişiye hizmet edeceği planlanmıştır. Sağlık alt yapı sağlıklaştırması hızlıca devam etmektedir. Öte yandan ambargolar, izolasyonlar halen devam ediyor.
Bizlere büyük haksızlıklar yapılmaktadır. Herkes bu yaptırımları biliyor ama oralı olmuyorlar. Bizlerin diplomasi girişimleri halen sürüyor. Uluslararası hukuk çevresinde taraftarlarla adil ve eşit haklara sahip bir devlet olma yolunda çözüm arıyoruz.
Hayat uzun bir maratondur. Milli davalarda böyle sıkıntılar her daim yaşanır. Bizlerde o tarihlerden bugüne kadar her daim devletimizin yanında olduk. Bu mücadeleyi sürdürdük. Hamdolsun diyerek değişim ve gelişimle devletimizi güçlendirmeye devam edeceğiz.”
• Güney Rum tarafı ne yapmaya çalışıyor? Ne istiyorlar?
”Buna izin verecek değiliz. Biz de bu zafiyete düşmeyiz”
”Kuzey Kıbrıs’ta otoritelerini yaymak istiyorlar. Bizim egemenlik alanımızdaki hem Ercan’ı hem de Gazi Magosa Limanı’mızı hem de Maraş’ı istemeleri bir bakıma ortalığı sulandırıp, bizim hakimiyetliğimizden çıkartmak istiyorlar. Buna izin verecek değiliz. Biz de bu zafiyete düşmeyiz.”
• Dünya KKTC gerçeğini ne zaman kabul edecek ve tanıyacak?
Kıbrıs’ta 60 yıldır yan yana yaşayan iki ayrı devlet var. Tanıma elbette bir gün gelecek. Dünya bu gerçeğe gözlerini kapayamaz. Bizim için önemli olan milletin bekası ve Kıbrıslı Türkler olarak, varlığımızı sürdürebilmek.
• İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türkler için çalışmalarınız değerlendirmeleriniz nelerdir?
“İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türklerimiz bizim için çok değerlidir. Orada ciddi anlamda son yıllarda lobi faaliyetleri gerçekleşmektedir. Gençlerimiz, sivil toplum örgütlerimiz, derneklerimiz, konseyimiz; futbol federasyonlarımız dinamik bir yapılanmayla çalışmalarına devam ediyor.
Bizler bu çalışmaları yakından takip ediyor ve görüyoruz. Her şeyin tabiki de daha iyisi güzeli fazlası olabilir. Londra’da yıllardan beri üçüncü ve dördüncü kuşak orada Kıbrıs Türk kimliğini yaşatmaktadır. Londra’daki Türkler fevkalade sektörlerde yatırımlarını yapmışlardır.
Burada turizm faaliyetleri olsun, üniversitelerimiz olsun, öğrenci akışı olsun, gayrimenkul yatırımları olsun her daim yanımızda olmuşlardır. Aynı zamanda yan sektörler de de destek olup, tarım ziraat alanında katkılarını koymuşlardır.
Türkiye’den getirilen asrın su projesi ile buradaki yaşayan herkes refaha kavuşmuştur. Burada her devlette dönem dönem gerçekleşen seçimlerde bu yatırımlarla birlikte Londra’daki Türklerin de en azından seçme hakkının olmasıdır.
Şu anda bizim burada ikamet etme gerekliliği vardır ama artık bu çağda bu ikamet noktalarındaki sıkıntıların aşılması için yasal düzenlemeler yapılabilir. İngiltere’de yaşayan ve gerçekten Kıbrıs’a bağı olan Kıbrıs’ta evi olan İngiltere’den de oyunu kullanabilir, seçme hakkında bulanabilir çalışmalarını sürdürüyorum. Bununla ilgili yasal çalışmalarım var.
Hükümetimiz ve meclisimizle istişareler yapıp yürürlüğe koymaya çalışıyoruz.” “Düşüncem Londra’daki Kıbrıslı Türklerin burayla bağının kopmaması ve aidiyetlik duygularının devamlılığı yönündedir. Londra’ da yaşayan Kıbrıslı Türklerimiz en azından burayla teması olan, bağı olan insanların daha da fazla buraya sahip çıkmalarını sağlayacaktır.
Bu düşüncem oldukça önemli olup, Londra’daki Türklerinde Kıbrıs Türk Devletine sahip çıktığı aidetlik duygularının da kopmadığı görülmektedir. Uzun zaman çalışmalarını, yatırımlarını, birikimlerinin bir kısmını ülkemizde hayata geçirmişlerdir.
Büyük yatırımları turizm hareketlerine destekleri ile büyük önem arzediyor. Londra’da bulunan medyamıza sivil toplum örgütlerimize konsey ve derneklerimize ivedilikle büyük görev düşmekte desteklerine de müteşekkirim.”