Olay Gazete Turkish Newspaper in London
  • İNGİLTERE GÜNDEMİ
  • EKONOMİ
  • TİCARET
  • YAŞAM/SAĞLIK
  • KÜLTÜR/SANAT
  • EĞLENCE/TATİL
  • WEBTV
  • MODA/TASARIM
  • SPOR
  • İNGİLTERE GÜNDEMİ
  • EKONOMİ
  • TİCARET
  • YAŞAM/SAĞLIK
  • KÜLTÜR/SANAT
  • EĞLENCE/TATİL
  • WEBTV
  • MODA/TASARIM
  • SPOR
No Result
View All Result
Olay Gazete Turkish Newspaper in London
  • ENFIELD
  • HACKNEY
  • HARINGEY
  • ISLINGTON
  • GÜNEY LONDRA
  • KIBRIS KKTC

Maraş katliamında hayatını kaybedenler anıldı

02/01/2020
2 Ocak 2020

19-26 Aralık 1978`deki Maraş katliamında hayatını kaybedenler Londra`da kurulu bulunan İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi`de yapılan bir dizi etkinlikle geçtiğimiz Pazar günü anıldı. Hatırlanacağı gibi resmi rakamlara göre olaylar sırasında 120 insan öldürülmüş, yüzlerce kişi yaralanmış, 300`e yakın ev ve işyeri tahrip edilmişti. Yirmi üç yıl süren davalar sonunda 22 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1–24 yıl arasında ceza almış, katliamda önemli rol oynayan 68 kişiye ise ulaşılamamıştı.

Cemevindeki etkinlik katliamda hayatını kaybedenler için bir daki­kalık saygı duruşu ile başladı. Ar­dından `çerağ uyandırılması` ritüeli yapılıp dualar okundu. Daha sonra TRT tarafından hazırlanan ve kat­liam mağdurlarıyla gerçekleştiril­miş röportajlardan oluşan belge­sel bir film izleyicilere sunuldu. Yo­ğun bir katılımla gerçekleşen `19-26 Aralık 1978`de Kahramanmaraş`ta Ne Olmuştu?` başlıklı panel bölü­münde ise katliama tanık olanların anıları gözyaşları içinde dinlenip ka­tılımcıların görüşleri alındı.

Emos Güzel moderatörlüğünde gerçekleşen panele Britanya Alevi Federasyonu (BAF) Başkanı İsrafil Erbil, araştırmacı-yazar Abbas Tan ve Maraş katliamı tanığı Niyazi Öz­taş konuşmacı olarak katıldı.

Panel için Türkiye`den gelen araştırmacı-yazar Abbas Tan ilk olarak sözü aldı. Alevilerin sınır­sız bir dünyada sınıfsız bir toplum mücadelesi verdiklerini vurgulayan Tan bunun da iktidarların işine gel­mediğini belirterek şöyle sürdürdü: “Aleviler dünya benim ülkem, tüm insanlar benim kardeşimdir şia­rıyla hareket etmişlerdir. Büyükle büyük, küçükle küçük diyen bir an­layış elbetteki sürekli bir baskıyı ve darbeyi karşısında bulacaktır. Ta­rihe baktığımızda 10 bin yıldan bu yana varoldukları kabul edilen Ale­viler hep yok edilmeye çalışılmış, ancak bunda başarılı olamamışlar­dır. Kayıtlardaki ilk baskı ve zulüm 325 yılında Roma İmparatoluğunun kiliseler birliğinin toplantısıyla baş­lamıştır. Yani İznik konsolidasyonu­nun aldığı kararlardan sonra Ale­vilik artık gizlenerek yaşanan bir inanç haline gelmiştir. İslamiyetin doğusuyla birlikte bir taraftan şii­ler, bir taraftan sünniler de Aleviliği karşılarına alarak baskı ve darbe uy­gulamışlardır. Osmanlı döneminde de Kanuniler.

En büyük sıkıntı Cumhuriyet ku­rulduktan sonra halifelik kaldırıldı denildiğinde yerine getirilen Diya­net İşleri Reisliği kurulmasıydı. Böy­lece Aleviler için ciddi bir tehlikeyi önümüze koymuşlardır. 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerin sevkine dair yasa ile de Alevilik tümden yasak­lanmış, her başlarını kaldırdıkça ez­meye çalışmışlardır”

Britanya Alevi Federasyonu Baş­kanı İsrafil Erbil de anmalarla ilgili gelişen süreci şöyle anlattı: “Her Aralık ayında biz bu ağır duyguları yaşıyoruz. Nerdeyse yılın bir çok ayı Alevi ve diğer mazlum halkların katliam anmalarına dönüşmüş du­rumda. 2008 yılında ilk defa Londra Maraş katliamı anılmalıdır duygusu oluştu. O yıl yönetime bunu öneri olarak sunduğumuzda pek karşı­lık bulmamasına rağmen bir anma tertiplenerek gerçekleşti. 2009 yılın­dan itibaren de her sene anmala­rımızı yapıyoruz. 2010`da katliamı Maraş`ta anmak için bir başvuru­muz oldu. Türkiye`de Alevi Bektaşi Federasyonu Eski Başkanı Ali Balkız “Maraş`ta biz bunu yapamayız, Ma­raş henüz hazır değil” dedi.

Ondan önce 2008 yılında Adana`da ve 2009 yılında Narlı`da kitlesel bir anma olmuştu. 2010 yı­lından itibaren de Maraş`ta anma yapılmalıdır mücadelesi bu çağrı ile başlatıldı. Biz İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi olarak 2009 yı­lında Maraş Valiliği`ne resmi olarak başvurarak anma yapmak istediği­mizi bildirdik. Ancak valilik başvu­rumuzu Asayiş Şubeye ilettikten sonra bakanlık içinde kurumdan kuruma gönderip sonunda Dış İşleri Bakanlığına iletmiş. Daha sonra bizi Londra Türk Büyükelçığı`nden ara­yarak iletişime geçtiler. Dediler ki “Sizin bir başvurunuz olmuş, ancak siz bir yurtdışı derneğisiniz. Top­lanma ve Yürüyüş Yasasına göre bu kabul edilmiyor. Türkiye`de fa­aliyet gösteren bir derneğin baş­vuru yapması gerekiyor.” Bunun üzerine tekrar Alevi Bektaşi Fed­rasyonu Başkanına döndük ve de­dik ki “Bakın başvuru olsa da ol­masa da bir grup arkadaşımızla kararımız var, Avrupa`dan gidece­ğiz, Maraş Valiliği`nin önünde bir pankart açacağız.” O da bize bunun kendilerini zor duruma sokacağını belirterek, konuyu genel kurulla­rında görüşeceklerini söyledi. Ku­rulda başvuruyu yapacaklarına dair karar çıktı ve resmi başvuru yapıldı. Maraş`ın Müftülük Mey­danı için 19 Aralık 2010 tarihine izin alındı. Bizler Avrupa`dan katı­lırken, Türkiye`den de sol, sosya­list gruplar, dernekler ve sendika­lardan gelenlerle birlikte yaklaşık 3 ile 5 bin arası bir canımız ilk defa orada bulundu. Kara Maraş`ta üç gün o mahalleleri koruyan Mehmet Mengücek`in kız kardeşi onun fo­toğrafı ile gelmişti. İlk defa böyle bir anmada bulunan kardeş acıya da­yanamayarak düştü, bayıldı. Daha anma devam ederken davul sesleri duymaya başladık. Yakınımızda dü­ğün mü var diye konuşurken baş tarafta hareketlenmeler farkedildi. Emniyet müdürü, kolluk kuvvetleri gelerek “Çok ciddi bir toplanma var, saldırıya geçtiler, biz sizi koruyama­yız, burayı boşaltmanız gerekiyor” demeye başladılar. Orada savun­masız bir halk var. Dolayısıyla ter­tip komitesi toplantıyı kısa kesmek ve dağılmak zorunda kaldı. Daha sonra öğrendiğimiz kadarıyla 500 ile 1000 kişi arası ağzında salyalar akan bir grup faşist, aynı 1978`de olduğu gibi saldırıya geçmek isti­yor. Tabi bunun siyasi yapılar ve derin devletin kontrolü ile yapıl­dığını biliyoruz. Dokuz yıldır o şe­hire gidiyoruz. Göksun, Türkoğlu, Narlı yolu, hatta köylerden gelen patika yollar dahi zırhlı araçlarla kesildi, sanki işgal var, savaş var gibi. Bu yıllarda çok ciddi saldırı­lar oldu, yaralanan arkadaşlarımız oldu. Barikatlar kurdular, gaz kul­landılar, Aralık ayının soğuğunda tazyikli su sıktılar. Son iki senedir sizlerin de katkısıyla yapılan Eren­ler Cemevine gidiliyor. Önceden dı­şardan gelen insanlar artık gelme­meye başladı, 50-100 kişi ancak geliyor anmaya. Çünkü korkuttular, tehdit ettiler ve fişlediler, türlü ba­hanelerle davalar açtılar. Biraz işi gevşetmiş gibi görünseler de yine şehir içinde mahalleleri ve ceme­vini barikatlarla tutmuş görünüyor­lar. Şimdi yurtdışından,Avrupa`dan baskı olduğu için resmi üniformalı polislerin, askerlerin yerine sivil­leri, MİT`i görevlendiriyorlar. Daha uçaktan iner inmez siviller karşı­mıza çıkıp “Yalnış anlamayın sizi korumak için buradayız” diyorlar. Kaldığımız otelin, cemevinin içi, çevresi arka sokakları tamamen sivil polislerden oluşuyor. Böyle bir baskı, faşizm ve alçaklık görül­memiştir. Siz ısrarla diyorsunuz ki katlettik. Biz insanların anısına sa­dece bir karanfil bırakacağız, başka bir niyetimiz yok. Siz bunu daha iyi biliyorsunuz, elimizde bir silah, pat­layıcı bir şey yok. Buna rağmen vah­şice, bu kadar faşizan bir anlayış olabilir mi? Çevre illerden binlerce sivil polis toplamışlar.

Onlar görevini yapıyor ancak biz ne yapacağız? Ben oradaki konuş­mamda onların gözlerine baka baka dedim ki “Su anda bizim sayımızdan çok daha fazla sivil polis var alanda. Bu güçlü bir devletin görüntüsü de­ğil utancıdır, yüzkarasıdır ve itiraz ettiğiniz diktatörlüğün ta kendisi­dir. Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız ancak siz bu­nunla yüzleşmedikçe ne diyeceksi­niz? Onurlu bir katliam mı yaptık diyeceksiniz?” Devletin bunu nasıl tertip ettiğini yüzlerine söyledim. Çevre köylerden yobaz güruhu, ça­pulcuları nasıl topladıklarını, insan­ların evlerinden televizyon, buzdo­labı çalmak için nasıl getirildiklerini anlattım. Katilimizi biliyoruz, o yo­baz grup tetikçi olarak kullanıldı. Ama onları kullanan devletin ken­disidir. “MHP`nin bürolarında bun­ları tertip ettik”, aynen böyle dedi­ler. Adamlar hala durduğu yerde duruyor. “Bugün yine istediğimizi yapmaz, istediğimiz gibi yaşamaz­sanız yine aynı şeyleri yaparız” di­yorlar. O mahallede Alevi kalmamış ama buna rağmen fuhuşla, esrarla, eroinle, çeteleşme ile resmen teh­dit ediyorlar. Polisler bizzat kendi­leri yaptırıyor, o mahalleyi insan­lara çirkin göstermek için. Bütün bunları unutup geride kaldı demek mümkün değil. Siz o gün bununla yüzleşmediğiniz ve onur duyduğu­nuz için, bugün Suriye`de de aynı­sını yapıyorsunuz dedik. Vahşetle, katletmekle, düşmanlıkla bir şey elde edemeyeceğinizi Dersim`den biliyoruz. Burada katlettiğiniz Seyit Rıza`nın heykeli dimdik, bayrak gibi duruyor.”

Bu arada izleyiciler arasında bu­lunan Kıbrıs Alevi Kültür Merkezi Başkan Yardımcısı Mahmut Kan­ber de söz alarak katliamda haya­tını kaybedenleri saygıyla andığını belirttikten sonra şöyle devam etti. “Avrupa`da ve Kıbrıs`ta olduğu gibi Türkiye`deki Alevi örgütlenmesini yeniden yakmamız lazım. Bunu yap­mazsak, üzgünüm ki bizler bir süre sonra İngiltereli veya Kıbrıslı Ale­viler olarak anılacağız. Burada biz geçmişimizi kaybetmiş olacağız. Vatanımıza dönüp ekonomik, sos­yal, kültürel yatırımlar yapmamız gerekiyor. Yapmazsak atalarımızı kaybedip başka toplulukların Ale­vileri

Previous Post

Arda Turan Galatasaray yolunda

Next Post

Gülşen’in yeni albümü yolda

Related Posts

FIFA’dan penaltı devrimi: Değişiklik ezber bozacak
Enfield

Mustafa Çetinkaya, İşçi Partisi’nden istifa etti

by olay-admin
26/09/2025
Başbakan Liz Truss, görevde kalmak için çabalıyor
Toplum Haberleri

TOBB ve DTO, Londra’da gümrük modernizasyonu için temaslarda bulundu

by olay-admin
26/09/2025
FIFA’dan penaltı devrimi: Değişiklik ezber bozacak
Toplum Haberleri

İADD, Cumhuriyet’in 102’nci yıl dönümünü 26 Ekim’de kutlayacak

by olay-admin
26/09/2025
Enfield’de, Londra’nın ilk yapay sörf gölü için onay verildi
Enfield

Enfield’de, Londra’nın ilk yapay sörf gölü için onay verildi

by Melis Yahsi
24/09/2025
Doç. Dr. Selcan Karakuş, ‘Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları’ listesinde
Toplum Haberleri

Doç. Dr. Selcan Karakuş, ‘Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları’ listesinde

by Melis Yahsi
24/09/2025
Next Post
Gülşen’in yeni albümü yolda

Gülşen’in yeni albümü yolda

Adres: 100 Green Lanes, Newington Green, Hackney, London, N16 9EH Telefon: 020 3745 1261
020 7923 9090
Email: info@olaygazete.co.uk
seriilanlar@olaygazete.co.uk
100 Green Lanes, Newington Green, Hackney, London, N16 9EH 020 3745 1261 - 020 7923 9090 info@olaygazete.co.uk - seriilanlar@olaygazete.co.uk
Translate:
tr Türkçe
ar العربيةen Englishde Deutschel Ελληνικάiw עִבְרִיתru Русскийtr Türkçeuk Українська
Back

Kategoriler

  • İngiltere Gündemi
  • Sağlık – Yaşam
  • Londra ve Belediyeler
  • Kültür – Sanat
  • Toplum Haberleri
  • Moda – Tasarım
  • Ekonomi
  • Olay Web Tv
  • Köşe Yazıları
  • Spor Gündemi
No Result
View All Result

T&CsTs&Cs

  • Classifieds Advertising
  • Payments

Site Links

  • Site T&Cs
  • Archives
  • Contact us
Site T&Cs - Archives - Contact us
Mobil Uygulamalar Olay Gazete Mobil Uygulamaları
Sosyal Medya
Olay Sosyal Medya

No Result
View All Result
  • KATEGORİLER
  • Seri İlanlar
  • Toplum Haberleri
  • İngiltere Gündemi
  • Ekonomi
  • Ticaret
  • Spor Gündemi
  • Yaşam – Sağlık
  • Kültür – Sanat
  • Moda – Tasarım
  • Eğlence – Tatil
  • KKTC EMLAK
  • KKTC TATIL
  • Video – WebTV
  • Köşe Yazarları