Aile içi şiddet denildiğinde genelde ilk akla gelen fiziksel şiddettir, bu sadece bizim toplumumuzda değil hatta hemen hemen her toplumda böyledir.
Halbuki aile içi şiddette sadece fiziksel değil aynı zamanda, cinsel, psikolojik/duygusal, ve finansal şiddet de söz konusudur.
Şiddetin hamilelik süresi ve sonrasında, ayrılığın ilk altı ayında, Noel tatili ve işsizliğin arttığı zamanda daha fazlalaştığı görülmektedir. (Crime Watch Uk Survey 2014/15) Birleşmiş Kraliyette Aralık 2015’de aile içi şiddet yasasına “Kontrol ve baskı yasası’da dahil edilmiştir. Bu yasaya göre eğer kişi baskı sonucu yapmak istemediği şeylere zorlanıyorsa, 5 yıla kadar çıkan hapis cezasına çarptırılma durumu söz konusudur. Aile içi şiddetin 6 aşamalı bir döngüsü vardır.Şiddet; bu aşamada şiddet gerçekleşir bazen hafif yaralanmalarla bazen ise hayatın sona ermesiyle sonuçlanabilir.Pişmanlık; bu aşamada şiddeti/baskıyı uygulayan kişi yaptığından utanır fakat çoğu zaman madurun onu tahrik ettiğini hatta şiddete uğramasının sebebi kendisinin olduğu söylenerek uygulanan şiddet hafife almaya çalışılır.
İkna etme;bu süreçte mağdura hediyeler alınıp,aynı şeyin tekrar olmayacağı konusunda sözler verilir, bu aşamada mağdur tekrar şiddet görmekten korktuğu için affettiğini söyler.Balayı;bu aşamada çiftler ayrılığın eşiğinden döndükleri için birbirine iyice kenetlenip çok yoğun duygusal anlar yaşarlar. Sanki hiçbirşey olmamış gibi herşey dört dörtlükmüş gibi yaşarlar. Bu aşama aylarca sürebilir. Birikme; şiddeti uygulayan kişinin içinde herhangi sebeplerden dolayı öfke ve gerginlik artmaya başlar, iş yerinde ya da aile içinde sıkıntılar, işsizlik vs. Bekleme; bu aşamada mağdur kendini diken üstünde hisseder, korku ve endişe içindedir çünkü bilyordur ki şiddet her an en ufak birşeyden dolayı patlak verecektir ve bazen şiddet aşamasının bir an önce gelip geçmesini bekler ki tekrar balayı denilen süreç başlasın ve herşey güllük gülustanlık olsun.
Yukarıda ki bahsettiğimiz döngü her toplumda aynıdır ve değişmez. Şiddet yaşanan ailelerde büyüyen çocuklar psikolojik ve duygusal anlamda ciddi zarar görürler. Agresifleşebilir, kendilerine zarar verebilir, içine kapanıklaşır bazen evden kaçar hatta intihar bile edebilirler. Aile içi şiddet İngiltere’de de çok büyük bir sorundur ve şiddet olan ailelerde her 5 aileden 4’ü herhangi bir destek almadan yaşarlar. Eğer siz ya da tanıdığınız kişiler şiddet mağduru ise yardım edebilecek bir çok kurum bulunmaktadır. Kurumlara sevk bazen polis tarafından bazen farklı kurumlar hatta mağdurun kendi tarafından başvuru yapmasıyla da gerçekleşebilir. Kurumlara yönlendirilen kişiler için önce risk ve ihtiyaç seviyelerini belirleyecek bir forma doldurulur, eğer çıkan sonuçlarda mağdurun yüksek risk ya da hayati riski olduğu ortaya çıkar ise mağdur kişi Refuge denilen sığınma evlerine yerleştirilir. Burada kendilerine her konuda yardım edebilecek şahıslar tayin edilip sosyal yardımlarından, sosyal eve yerleştirilmelerine, çocuklarının okula kayıt olmalarından tutun mahalle doktorlarına kayıt olmalarına kadar her tür konuda destek verilir.
Aile içi şiddet hem geçmişte hem şimdiki zamanda yaşanılan en büyük toplumsal sorunlardan biridir. Şiddete sessiz kalmamak en büyük insanı görevlerimizden biridir. Şiddet görüyorsanız aile doktorunuzdan, ebenizden, arkadaşlarınızdan polis ve avukatınızdan yardım isteyebilirsiniz fakat hayatı tehlike teşkil eden bir durumla karşı karşıya kalırsanız hemen 999’u arayıp meselenin aile içi şiddet olduğunu bildirirseniz yardım daha çabuk geleceklerdir. Eğer bu konuda ya da farklı bir konuda bilgi ve destek almak isterseniz bana 07958 142 858 numarasından ya da pınarontas@hotmail.co.uk mail adresi üzerinden ulaşabilirsiniz. Aile içi şiddetin toplumun kanayan bir yarası olduğunu ifade eden polis memuru Ali Dağ, polis merkezlerinde görev yapan emniyet personelinin aile içi şiddet ve kadına karşı şiddet konularında daha duyarlı olduklarını belirtti. Bu konuda sürekli eğitimler verildiğini ifade eden Dağ, polisin, aile içi şiddeti ciddiye aldığını söyledi. Şiddete maruz kalan çoğu kadının şikayette bulunmaya çekindiğine de işaret eden Dağ, bu durumda saldırgana asla ve asla tolerans gösterilmemesini istedi. Advanatge Avukatlık Bürosu hukukçularından Hatice Sağlam, 19 yıllık hukuk tercübesi ile şiddet gören kadınların kanuni haklarını kullarak maruz kaldıkları şiddeti nasıl durdurabiliceklerini anlattı.Avukat Sağlam, “Şiddete maruz kalan kadınların içinde bulundukarı Şiddet ortamında en çok çocuklar etkileniyor durumu kabul etmeleri çoğu zaman zordur, gerek içinde bulundukları toplumun baskısı gerek gerek korku yada çocukları için duydukarı kaygılardan dolayı yaşadıkları şiddete son verebilmek için gereken ilk adımı atmakta oldukça zorlanırlar.
Aslında bu kaygının şiddet gören kadınların haklarından ve devletin onlara sunduğu imkanlardan nasıl faydalanabiliceklerini bilmediklerinden kaynaklandığını düşünüyorum. İngiltere’de şiddet gören bir kadın devletin bir çok kurumundan destek talep edebilir, başta belediyeler, Emniyet müdürlükleri ve sağlık kurumlarının olmak üzere bir çok kadın kurum ve kuruluşlarından desten talep edebilirler. Bugün bir hukukçu olarak tekrar hatırlatmak isterim ki, yasal çerçevede şiddet gören bir kadın, şiddet uygulayan şahsi evden uzaklaştırma talebinde bulunabilir, şiddet kullanan şahsın eve giriş çıkışlarına sınırlama getirilmesini isteyebilir, eğer çocukları varsa şiddet uygulayan şahsın çocukları ile görüşmesine sınırlandırma talep edebilir. Bunun yanı sıra şiddet uygulayan şahsın tamamen evden uzaklatırılmasını yada yaşadığı bölgeye belirli bir mesafeden fazla yaklaşmasının yasaklanmasını talep edebilir. Eğer fiziksel şiddet söz konusu ise polise şikayet edildiği takdirde koruma talep edilebilir, sosyal servise başvurulduğunda ise bir risk değerlendirmesi yapılması gerekir ve yapılan değerlendirme sonucu kadının maruz kaldığı şiddetin boyutuna ve karşılacabileceği tehlikerin risklerine göre, ihtiyaç duyulduğu takdirde şiddet gören kadının güvenliği için farklı bir adrese yerleştirilebilir, piskolojik destek sağlanabilir ve eğer çocukları varsa, çocuklarının da uygun okullara yerleştirilmeleri için destek alabilir. Sosyal Servise şiddet gören kadının yaşadığı yeri terk etmek istememesi durumunda alternatif çözümler sunabilir. Öncellikle şiddet gören bir kadın ilk adımı yaşadığı şiddete son vermek için atmalı, daha sonra şiddet uygulayan şahıstan boşanmak için passpartu, ikamet adreslerini gösteren bir mektup ve evlilik cüzdanı ile boşanma davası açabilir. Malesef devlet artık boşanma davalarında mahkeme ve avukatlık ücretlerini karşılamıyor ama bazı durumlarda davanın başında talep edildiği takdirde mahkeme ücretleri ger iade edilebiliyor fakat avukatlık ücretlerinin şahsi olarak karşılanması gerekiyor. Biz Advantage Avukatlık Bürosu olarak şiddete maruz kalan kadınların ilk adımı atmaktan korkmamalarını ısrarla vurgulamak istiyoruz, asıl kaygılarının içinde bulundukları şiddetten en kısa zamanda ve en az zararla nasıl kurtulabilicekleri olmalıdır” dedi.
Advantage Solicitors
273 Fore Street Edmonton London N9 0PD
Tel: 0208 807 1676