Röportajın önceki bölümü için tıklayınız
Güzellik ve estetiğe yaklaşımınız nasıldır?
Holistic Pain Therapy kliniğinde, beden ve zihin arasındaki dengeyi sağlamada, kendinizi iyi hissetmede ve güven kazanmada fiziksel görünümün önemli bir rol oynadığına inanıyoruz. Bu amaçla saç sağlığı (saç mezoterapisi ve PRP), estetik ve güzellik terapileri (botoks, dermal dolgu, aşırı terleme, yüz mezolifting), uzman diyetisyen eşliğinde zayıflama (bölgesel zayıflama, mezoterapi) ve diyet konularında hizmet vermekteyiz.
Ağırlıklı olarak hangi ağrıları tedavi ediyorsunuz?
Holistic Pain Therapy Kliniği’nde yalnızca sporcu yaralanmalarına değil, aynı zamanda mesleki yaralanmalar ve hareket eksikliğinden kaynaklanan rahatsızlıklara hizmet edilmektedir. İlgi sahasına giren hastaların bazıları şunlardır:
• Bel ve Boyun Ağrıları : Kişinin yaptığı fiziksel aktiviteye veya mesleğine bağlı olarak bel, boyun bölgesinde bağ, kas ve tendon yaralanmaları, fıtık ve tendinitler (tendon iltihapları).
• Omuz Ağrıları: Spor karşılaşmaları öncesinde ve sonrasında görülen omuz ağrıları, kas yırtılması, bursit, tendinit ve impingement sendromu gibi rahatsızlıklar.
• Diz Ağrıları: Egzersiz ve spor sırasında görülen menisküs yırtıkları, çapraz bağ yaralanmaları, bursit, bağ ve tendon yaralanmalarının yanı sıra kireçlenme gibi sağlık sorunlarının önlenmesi ve tedavisi.
• Tendinitler: Çoğunlukla omuz, dirsek, diz, kalça, el ve ayak bileklerinde görülen iltihaplanmalar, tendinit olarak tanımlanır. Tenisçi dirseği, golfçü dirseği ve aşil tendiniti gibi uzun süre içinde oluşan rahatsızlıklar.
• Bursitler: Kemiklerin üzerini kaplayan dokuların içine sıvı birikmesiyle oluşan bursit türleri, çoğunlukla topuk, omuz, kalça, bilek, dirsek ve diz çevresinde görülür.
• Kalça Ağrıları: Fiziksel aktiviteler sırasında travmalara bağlı oluşan bağ, kas ve tendon yaralanmalarının yanı sıra kalça bölgesinde oluşan kireçlenme gibi rahatsızlıklar, kalça ağrılarına yol açabilir.
• Ayak ve Ayak Bileği Ağrıları: Bağ, tendon ve kas yırtılmalarının yanı sıra topuk dikeni gibi rahatsızlıklar.
• Boyun Kaynaklı Baş Ağrıları: Boyun bölgesinde yer alan kas dokusunun zedelenmesine bağlı olarak görülen baş ağrıları.
• Kulunç Ağrıları: Tıpta fibrositis olarak bilinen kulunç, kas içinde oluşan nodüllerdir. Gerilen kasların gevşeyememesi olarak tanımlanabilen kulunç, zaman zaman şiddetli ağrılara yol açabilir.
• Miyofasiyal Ağrı Sendromu: Kas yaralanması, tekrarlayan hareketler ve kasların aşırı kullanımına bağlı nedenlerden dolayı oluşabilen rahatsızlıklar…
• Baş Ağrıları: Gerek strese ve gerilime, gerekse tetik nokta ve travmaya bağlı baş ağrıları…
• Kuyruk Kemiği Ağrıları: Ani oturma, travma, spor yaralanmalarına bağlı kuyruk kemiğinin yerinden oynaması ve şiddetli ağrılara neden olması. Çoğu kez manual terapi tekniği ile kısa süre içinde kayan kemiğin tekrar eski yerine oturtulması ile ağrılarda ciddi düzelme sağlanmaktadır.
Ağrının teşhisinde ve tedavisinde nasıl bir yaklaşım içinde oluyorsunuz?
Öncelikle iyi bir gözlem, iyi bir değerlendirme ve sorgulama yapmak gerekiyor. Hastanın hikâyesi, anlatımları, oturması, kalkması, yürümesi, ağrı yerini parmağı ile göstermesi çok önemli bilgiler verir bize. Ardından muayene ve değerlendirme safhası gelir. Elde edilen bilgiler ile şikâyetin kaynağı hakkında bilgi sağlanır ve bu kişi ile paylaşılır. Böylelikle mevcut durumu düzeltecek terapi programı oluşturulur. Mümkün olduğu kadar etkin modaliteler ile kombine bir program hazırlanır. Seanslı bir şekilde programa başlanır.
Programın önemli bir ayağını manual terapi teknikleri oluşturur. Kişinin bozulmuş postürün düzeltilmesi, eklem bütünlüğünün sağlanması, kasların esnetilmesi, ve vücut ağırlığının dengeli bir şekilde eklemlere dağılmasının sağlanması, adeta vücuda doping etkisi yaparak enerji artışı, rahatlama ve şifayı beraberinde getirmektedir. Kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında şikâyetlerin tekrar görülmesi çok sıklıkla yaşandığı için, uygulamaların seanslı olması ve seanslara düzenli gelinmesi ayrıca önemlidir.
Sizce tedavide başarılı olmanın yolu nedir?
Öncelikli olarak hastanın kliniğe gelirken iyi olacağına inanması gerekir. Eğer hasta güveni varsa ve iyi olacağına inanırsa zaten tedavi sürecine bir sıfır önde başladığımızı söyleyebiliriz. Güven unsurunun oluşması sadece hastanın tutumuyla değil doktorun tutumuyla da ilgilidir.
Doktor, uzmanlığı ve tecrübesiyle kişinin durumunu çok iyi ortaya koyup karşısındakine bunu çok iyi şekilde izah etmelidir.
Önce tedaviye kendisinin inanması ardından da hastasının inandırması lazım. Bu yüzden biraz zaman versinler. Biraz güvensinler. Uzun yıllar süren şikâyetler elbette ki bir seansta çözülmez.
Bir de seanslara düzenli olarak gelinmesi gerekir. Böyle olduğu zaman sonuçların yüz güldürücü olduğunu çok net söyleyebilirim.
Bir kişinin tedavi sürecinde kaç seans sağlık hizmeti alması gerekiyor?
Gözlemden sonra kişinin sağlığı hakkında fikir sahibi olup kendisini bilgilendiriyoruz. Tabii burada çeşitli senaryolara göre değişecek tedavi yöntemleri ve seanslar olacaktır. Bazı hastaların haftada iki defa seanslara gelmeleri icap eder, bazılarının ise bir defa gelmeleri yeterlidir. Toplamda kaç seans olacağı ise yine hastanın durumuna ve belirlenen tedavi yöntemine göre değişmektedir.
İngiltere’deki sağlık sistemini genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her ülkede olduğu gibi, İngiltere’de de birinci basamak sağlık hizmetlerinde aksamalar olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bunu zaten yapılan araştırmalardaki istatistikler söylüyor. Ciddi doktor açığı olduğu biliniyor. Pandemi süreci de bu sıkıntıları daha belirgin hale getirdi. Bu sağlık sıkıntılarına maruz kalmak tabii kendimize niye biz buraya geldik? sorununu sormamıza neden oluyor. Bir hekim ve sağlık hizmeti konusunda tecrübe sahibi olmam nedeniyle bu soruma cevabı şu şekilde veriyorum. ‘Demek ki gelmem gerekiyormuş ve bana burada ihtiyaç varmış.’ Belki de soruyu bu şekilde cevaplamak bizim için bir motivasyon kaynağı. Ama olsun zaten bu tür motivasyonlara ihtiyacımız var. Göçmenlik açısından bakacak olursak yabancı bir ülkede ayakta kalmak, uyum sağlamak, hayatta kalmak, mücadele etmek özellikle göçün ilk yıllarında baskın duygular oluyor. Bu yaşam tarzı da kişide ruhsal ve fiziksel hasarlara yol açabiliyor.
Göçmenlik korkusu, toplumda yer edinmek, dili tam konuşamamanın vermiş olduğu sıkıntılar, çalışamamak, potansiyelinin altında işler yapmak vs. bunların hepsi daha sonra yaşanacak hastalıkların birer kaynağı haline gelebiliyor. Zaman geçip adaptasyon sürecinin tamamlanmasının ardından kişi tam rahata erdim derken bu sefer de sağlık sorunlarıyla mücadele etmeye başlıyor.
Burada özellikle pandemiden sonra derinleşen mahalle doktoruna ulaşmada yaşanan sıkıntılar, ulaşsanız dahi doktorun sizinle kurduğu ilişki tarzı, hastanelere ulaşmanın zorluğu, çok basit uygulamaların çok zaman alması, özetle tam sağlık hizmeti almaya ilişkin birçok sorun olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden de insanımız bu sorunu tatillerde kendi memleketinde çözme yoluna gidiyor. Ben bunu devre mülk ifadesinden hareketle “devre sağlık” olarak tanımlıyorum.
Diş bakımı, estetik, film, laboratuvar, ameliyatlar hep bu şekilde Türkiye’de yapılıyor. Ama işte bütün bunlar ne ölçüde yapılabiliyor?
Çünkü hepsi seanslı işlemler… Kişinin her zaman gitmesi mümkün olmuyor ya da ekonomik koşulları buna elvermiyor. Dolayısıyla alınan sağlık hizmeti sekteye uğruyor. Gurbette bulunan insanımız nitelikli sağlık hizmeti almaya adeta acıkmış durumda ve almak istiyor. Bu bir lütuf değil, şifa herkesin hakkı ve doğalında olması gereken bir şey aslında.
Sonuç olarak; Aslında geniş perspektiften baktığımızda içinde bulunduğumuz durum, kilit-anahtar model denkliğine çok benziyor. Yani, bir tarafta nitelikli ve etkili sağlık hizmeti almak isteyen bir kesim var, diğer taraftan sağlık tecrübesini ihtiyacı olanlara vermek isteyen sağlık profesyonelleri var.
Mıknatısın negatif ve pozitif kutupları gibi birbirini çekip orta noktada buluşturan doğal bir çekim cazibesi gibi. Prof Dr Taner AYDIN yıllara sari hekimlik tecrübesi, akademik geçmişi ve bilgi birikimi ile ihtiyacı olanlara artık çok daha yakın.
Bu yakınlığı niteliklerini sizlerle paylaşmak amacıyla Kuzey Londra’da Wood Green bölgesinde arzu edilen sağlık hizmetini vermek üzere bir sağlık merkezi açarak pekiştirdi.
Sizleri yıllardır bezdiren ağrılarınıza, yaşam kalitenizi zorlayan kronik hastalıklarınıza, şikâyetlerinizin asıl nedenlerini bulmaya, zindelik, yenilenme ve güzelliğe holistik bir bakış açısı ile yaklaşılmasını arzu ederseniz, ulaşımın çok kolay olduğu Turnpike Lane İstasyonu’nun hemen yanındaki sağlık merkezi ile irtibata geçip ziyaret etmeniz yeterli olacaktır. Röportajın başında söylediğimiz açılış cümlemizi tekrarlayarak söyleyişimize son verelim. Şifalanmak bir lütuf değildir, herkesin hakkıdır.
Artık tedavi olmak için tatillerde Türkiye’ye gitmeyi beklemenize gerek kalmayacak!
07555 582140
6 High Road, Wood Green, London N22 6BX Wood Green
http://www.profdrtaneraydin.com