Toplantıda ilk sözü alan Dr. İpek Demir, Kürt kökenli Türkiyeli göçmenlerin İngiltere’ye göç sürecine ilişkin bilgiler aktardı. Yoğunluklu olarak Maraş, Sivas gibi bölgelerden göç eden Kürtlerin sayısına ilişkin net bir veri bulunmadığını aktaran Demir, 2011 yılında yapılan nüfus sayımında Londra’da yaşayan ve Türkiye doğumlu olduklarını ifade eden 61 bin kişinin önemli bir bölümünün Kürt olduğunun düşünüldüğünü kaydetti.
Türk ve Kürt toplumlarının Londra’nın etnik azınlık nüfusunun önemli bir bölümünü oluşturduğunu, buna karşın İngiltere’deki Müslüman azınlık, kamu politikaları ve diaspora çalışmaları kapsamında görünmeyen bir toplum durumunda olduklarına vurgu yaptı. Konuşmasında 2012 yılında yayınlanan ve Kürt göçmenlerin uyum sorunlarını iredeleyen “Londra’da memleket mücadelesi; Kürt diasporasının Türkiye bağlantısı” başlıklı çalışmasından bulgular aktaran İpek Demir, Kürtlerin Türkiye’ye karşı bir yandan bağlılık duyarken bir yandan da kültürel haklarının yok edilmek istendiği için göç etmek zorunda bırakıldıklarını düşünerek tepkili olduklarına işaret etti. Londra’da yaşayan Kürtlerin 90’lı yılların sonundan itibaren kendilerini daha baskın olarak ‘Kürt’ olarak ifade ettiklerine dikkat çeken Demir, ekonomik motivasyonlarla göç etmiş çok sayıda Türkiyeli göçmenin de Kürt kimliğinin pekiştiğini gözlemlediğini aktardı.
Toplantının diğer konuşmacısı olan Dr. Doğuş Şimşek de konuşmasında Londra’da yaşayan ikinci nesil Türk ve Kürt gençlere yönelik araştırmasından bulgular paylaştı. Araştırmasını daha çok Türkiyeli göçmenlerin çoğunlukta bulunduğu Kuzey Londra’da gerçekleştirdiğini aktaran Şimşek, Türkiyeli göçmenlerin büyük çoğunluğunun dil, kültür ve diğer sosyal unsurlarla ilgili yaşadıkları sorunlar yüzünden Kuzey Londra’yı ‘memleket’ olarak nitelendirdiklerini kaydetti.
Türk ve Kürtlerin söz konusu bölgede kendilerini daha güvende hissettiklerini ifade ettiklerini aktaran Şimşek, bu bölgede yaşayan göçmenlerin Türkiye kültüründen kopamadığına ve entegrasyon sıkıntısı yaşadığına dikkat çekti. Dr Şimşek, Türk, Kürt ve Kıbrıslı Türk göçmenlerin, Londra’nın kozmopolit yapısının da etkisi ile kolaylıkla sosyalleşebildiğini ve uyum sorunu yaşamadıklarına vurgu yaparken, araştırmaları sonucunda bu göçmenlerin bir çoğunun Türkiye’de özellikle ana dilleri konusundaki yetersizlikten dolayı dışlandıklarına inandıklarını da dile getirdi.Organizasyona ev sahipliği yapan Edmonton Milletvekili Andy Love ise, seçim bölgesinde yoğunluklu olarak yaşayan Türk, Kürt ve Kıbrıslı Türklerin genel olarak aynı sorunları yaşadıklarını gözlemlediğini belirtirken, ortak payda yaratacak değerler oluşturulmasının önemli olduğunu söyledi.