İngiltere’de halk referandumuyla AB’den ayrılma kararının alınması, Türkiyeli toplum arasında da endişe yarattı.
Baf Başkanı İsrafil Erbil, İngiltere’nin ayrılma kararını yanlış bulurken Prof. Dr. İbrahim Sirkeci de, UKIP ve benzeri partilerin ırkçı ve yabancı düşmanı söylemlerin güçleneceğine işaret etti. Peki kim ne dedi? Sizler için derledik…
‘Bizim de Trump’ımız oldu’
AB referandumundan kocaman bir ayrılma kararı çıktı. Bunun ilk adımı David Cameron’un seçim vaatlerinden biri olarak gündeme getirdiği referandumu kaybedip istifasını sunması oldu. Onun yerini Boris Johnson ya da namı diğer Osmanlı torunu Boris Kemal alabilir. Sonunda bizim de bir Trump’ımız oldu.
Ne olacak derseniz. Öncelikle bu sabah olanlardan başka pek bir şey yakın zamanda olmayacak. Bundan sonra AB ile uzun uzun ayrılık müzakereleri olacak. Sonuçta bir devletin 27 kocasından boşanmasından bahsediyoruz. Yani Almanya’da eniştemi ziyaret edeceğim vize almam gerekir mi vs gibi sorular için henüz çok erken. Zaten her kim Cameron’un yerine hükümet olursa olsun öncelikle AB ile ticari ilişkileri korumaya önem verecek. Bunun sonucu da mutlaka ve mutlaka bir insan akışı serbestisi ile devam edecek. Ancak yeni muhafazakar hükümetler daha acımasız olabilirler. Metropollerde yaşayanlar, göçmenler ve göçmen tanıdıkları olanlar AB’de kalınmasından yana oy verdi. Bunun yanında İskoçlar ve İrlandalılar da kalmaktan yana oy verdi. Bu sonuç AB’nin köküne kibrit suyu sıkabilir ya da ciddi reformlara yol açabilir ancak aynı nedenlerle Birleşik Krallık’ın da sonuna işaret. İskoçya yeniden bağımsızlık referandumuna neredeyse kesin olarka gidecek. Bu kez büyük ihtimal de bağımsızlıktan yana tavır alacak. Bir kez daha korkutularak oy vermeyeceklerdir.
En önemli sonuç ve tehlikeli gelişme ise UKIP ve benzeri partilerin ırkçı ve yabancı düşmanı söylemlerin güçlenmesi. Londra ve bir kaç büyük şehir belki tehlikenin dışında kalabilir ancak pek çok yerde cadı avı görüntüleri maalesef ortaya çıkabilir.
Kıbrıs da ayrılır İlker Kılıç (CTP Londra Dayanışma Derneği)
Sosyalist mücadele için en verimli ortam kapitalizmin globalleştiği aşamadır. AB’de kalınmalıydı. UK, AB den ayrılınca Kıbrıs da ayrılmak zorunda kalacak (tarihi bağlar öyle gerektiriyor). O da Kıbrısı bir o kadar daha tutsak kılar.
Ayrılmayı yanlış buluyorum İsrafil Erbil (BAF Başkanı)
Britanya’nın Avrupa’dan ayrılma kararını yanlış buluyorum, Çünkü; En geniş anlamda bireyselliği, bencilliği, ırkçı düşünceleri besleyecektir. Aynı dili konuştuğumuz, aynı inancı paylaştığımız milyonlarca canımız Avrupa topraklarında yaşıyor. Binlerce insanımızın Avrupa ile ticari ilişkileri var, yüzlerce Alevi ve demokratik kurumlarımız Avrupa topraklarında faaliyet yürütmektedir. Bu kurumlarımız ile ortak faaliyetler yürütüyoruz. Britanyanın ırkçı gurupları İngilizlerin “üstün” bir ırk olduğunu savunuyor. Avrupa birliğinde ayrılmaları bu düşünceyi ve ırkçılığı yükseltecektir. Göçmen aileler olarak Britanya’nın yeni göçmenlere kapılarını kapatmasına neden olacak bu adımı kesinlikle desteklemiyorum.
Emperyalist birlikleri ile uzun vade de mücadele etmek boynumuzun borcudur fakat bu mücadelenin yolu bugün ırkçı ve sağcı İngilizlerin desteklediği Avrupadan ayrılmak değildir. Sağa kayıldı!
Can sıkıcı bir durum Cahit Baylav (Sanatçı)
Evet, İngiltere’deki referandumu az farkla da olsa Brexit’çilerin kazanması, hem o ülke hem de diğer Avrupa Birliği ülkeleri halkları için çok kötü bir sonuç. Yalnızca İngiltere’deki değil, diğer ülkelerdeki ırkçı, yabancı düşmanı çevreleri cesaretlendirecek, AB’ni genel olarak daha sağ politikalar benimsemeye zorlayacak bir durum ortaya çıkmış bulunuyor. İngiltere’de hem iktidardaki Muhafazakar Parti’nin hem de muhalefetteki İşçi Partisi ve Liberal Parti’nin AB’de kalma yönündeki propagandasına rağmen, AB karşıtlığını tek gündem olarak benimsemiş Bağımsızlık Partisi UKIP’in ve onun ağzı kalabalık ırkçı lideri Nigel Farage’ın benzer görüşteki muhafazarların desteğiyle elde ettiği bu sonuç dünyanın gidişatı için ilk bakışta göründüğünden çok daha önemli sonuçlara yol açabilecek bir potansiyel taşıyor.
Görebildiğim kadarıyla halklar sağda ve solda liberal/orta yolcu ne dediği pek anlaşılmayan politika ve politikacılardan bıkmaya, bunlardan uzaklaşmaya, sağda da solda da net mesajlarla ortaya çıkan parti ve politikacılara yönelmeye başladı. Sonuç olarak böyle bir günde çok can sıkıcı bir durum yaşıyor olsak da madalyonun diğer yüzünü gözden kaçırmamakta yarar var diyorum.