İngiltere’deki cemevlerin çatı örgütü olan Britanya Alevi Federasyonu, Cumhurbaşkanına geniş yetkiler tanıyan anayasa değişikliği paketi istemediklerini açıkladı
Baf konu ile ilgili şu açıklamayı yaptı:” Britanya da yaşayan Alevi toplumu ve Alevi dostları olarak, Türkiye’nin komşuları olan Suriye ve Irak gibi, iç savaşa sürüklenmesini istemiyoruz! Türkiye de gerici ve ırkçı bir anayasaya hayır diyoruz! Öfkeye değil vicdanlara sesleniyoruz! Ülkemiz hızla karanlık, kaos ve istikrarsızlığa sürüklenmektedir. Sorun tüm Türkiye halklarının sorunudur. Ülkemizin yanlış yönetilmesi sonucu ortaya çıkmış olan şiddet sarmalı her birimizi tehdit etmektedir. Bu şiddet ortamının durdurulması zorunludur.
İnsanlarımız artık ülkemizde bugünde sağ kalabilecek miyiz endişesi ile yaşıyor. Milletvekilleri dahil, hiç kimse güvende değildir. Yaratılmış olan şiddet ve kutuplaştırıcı atmosferde, kadınlara tecavüz ediliyor, çocuklara taciz ve istismar haberleri sıklıkla duyuluyor, toplu katliamlar hayatın bir parçası haline geldi. Son 14 yıllık AKP iktidarı ile en yüksek seviyeye çıkmış olan Kürt sorunu katliamlarla devam ediyor. Akademisyenler, gazeteciler, siyasiler, sanatçılar, Alevi kurum yöneticileri ve sivil toplum kurum temsilcileri göz altı, tutuklama, baskı ve işkencelere maruz kalıyor.
Biz Aleviler yakın geçmişe kadar Türkiye de eşit vatandaşlık haklarımızı talep ederken, bugün canımızı nasıl koruruz kaygısı içindeyiz. Siyasi iktidarın dışında kalan herkese iktidar tarafından savaş açılmıştır. Bu acı gerçekle karşı karşıyayız. Kamusal alanlar işgal altındadır, eğitim, gerici anlayış tarafından ele geçirilmiş, güvenlik güçleri ve adalet tarafsızlığını kaybetmiştir. AKP hükümetinin mecliste yasalaştırmak istediği yeni anayasa, ortak bir metin olmaktan uzak siyasal iktidarın antidemokratik taleplerinden oluşan maddelerden oluşmaktadır. Yeni anayasa ile birlikte ülkemizde zaten sorunlu olan laiklik uygulaması tamamen ortadan kaldırılmaktadır. İslami referanslarla dine dayalı yeni bir rejim tüm ülkeye zorla kabullendirilmek isteniyor.
Ülkemizde, 15 Temmuz askeri darbe girişimi bahane gösterilerek 21 Temmuz 2016 tarihinden itibaren olağan üstü hal uygulanmaktadır. Tüm kararlar Cumhurbaşkanı tarafından veriliyor ve tek kişinin kararı kanun hükmünde karar name olarak yürürlüğe konuluyor. Özgür medya kurumlarımız bu gerçekleri dünya görmesin ve bilmesin diye kapatılıyor. Ne Yapmalıyız? Britanya, Avrupa ve Türkiye de dost kurumlarla birlikte hareket ederek ülkemizdeki bu karanlığa karşı ortak mücadele edeceğiz.
Britanya da halkımızla her alanda dayanışma içinde olan politikacı, sanatçı, akademisyen, demokratik siyasi partiler, uluslararası af örgütü, insan hakları dernekleri, çevreci guruplar, medya kurumları, demokratik kadın hareketleri ve dostlarımız ile buluşarak aydınlık bir gelecek için mücadelemizi birlikte yürüteceğiz. Ulu Ozanlarımız, Pirlerimiz ve Mürşitlerimizden aldığımız bilinçle her alanda demokratik protestolar gerçekleştirerek bu karanlığa karşı duracağız.
AKP ve Uluslararası yandaşlarının bize dayattığı yaşam tarzını kabul etmeyeceğiz ve karanlık emellerine ulaşmalarını engelleyeceğiz. Öfkeye değil vicdanlara sesleneceğiz.