Olay Gazete Turkish Newspaper in London
  • İNGİLTERE GÜNDEMİ
  • EKONOMİ
  • TİCARET
  • YAŞAM/SAĞLIK
  • KÜLTÜR/SANAT
  • EĞLENCE/TATİL
  • WEBTV
  • MODA/TASARIM
  • SPOR
  • İNGİLTERE GÜNDEMİ
  • EKONOMİ
  • TİCARET
  • YAŞAM/SAĞLIK
  • KÜLTÜR/SANAT
  • EĞLENCE/TATİL
  • WEBTV
  • MODA/TASARIM
  • SPOR
No Result
View All Result
Olay Gazete Turkish Newspaper in London
  • ENFIELD
  • HACKNEY
  • HARINGEY
  • ISLINGTON
  • GÜNEY LONDRA
  • KIBRIS KKTC

Yüreğin Cesareti: Ayla Turan’ın Şefkat Heykelleri

Hülya ÖZKOYUNCU

30/10/2025
30 Ekim 2025

Türk heykeltıraş, korku ve bölünme çağında empatiyi, dayanıklılığı ve sanatın dönüştürücü gücünü keşfediyor.

Özümüzde birbirimizden çok da farklı değiliz. Bedenimizde, duygularımızda ya da zihnimizde yaşadıklarımızın derinliklerine indikçe, onların aslında ne kadar evrensel olduğunu görürüz. Yüzeyin altında—görülmeyen, söylenmeyen bir yerde—hepimiz sessiz bir mahremiyeti paylaşırız. İşte sanatın kök saldığı yer burasıdır. Bir sanat eseri, bu derin ama paylaşılan duygulardan beslendiğinde, ortak insanlığımızı görünür kılar. Görünmeyen görünür olur; söylenemeyen ses bulur. Sanat bizi hem kendimizle hem de başkalarıyla doğrudan ve derin bir biçimde bağlar. Belki de bu yüzden, korku, gizlilik ve bölünme üzerinden hükmedenleri hep rahatsız etmiştir.

Böyle bir sanat yaratmak cesaret ister—içine bakma ve orada bulduğunu paylaşma cesareti. “Cesaret” kelimesi, Latince cor yani “kalp” sözcüğünden gelir. Türkçede de aynı bağ sürer: “Yürek” kalptir, “yüreklilik” ise cesaret. Kelimenin tam anlamıyla, mesele yüreğin meselesidir. Ancak cesaretin anlamını bilmek başka, onu yaşamak bambaşkadır. Gerçek cesaret tek bir başkaldırı anı değil, yüreğin özünden gelen bir sürekliliktir—bir tür açıklık, sükûnet ve sonuçların bilinciyle eyleme geçme hali.

Peki, gündelik hayat giderek daha boğucu hale gelirken, değer verdiklerimiz tehdit altındayken bir sanatçı nasıl sükûnetini korur? Çoğu zaman içe çekilmek, yalnızca estetiğe odaklanmak cazip gelir. Ancak birçok sanatçı, çağının kaygılarına cevap verme ve benzer düşünenlerin güvenli alanının ötesine geçme ihtiyacı da hisseder. Bunun için sanatın galeri duvarlarını aşarak kamusal alana çıkması gerekir.

Ne var ki o alan da özgür değildir. Kamusal alan, dikkat üzerindeki hâkimiyet için yarışan güçlerin çatışma alanıdır. Her sokak, her meydan, her duvar yasaklar, reklamlar, gözetim kameralarıyla kaplıdır. İşte bu atmosferde sanat nefes alınacak bir alan açabilir. Şaşkınlık, mizah ya da öfke aracılığıyla özgürlük duygusunu yeniden hatırlatabilir—ve gerçek bir cesaret duygusu aşılayabilir.

Cesaret ve teşvik, Ayla Turan’ın eserlerinin merkezindedir. Heykelleri, insan ilişkilerinin durumu üzerine derin bir duyarlılık ve baskı altında acı çekenlere karşı güçlü bir şefkat duygusu taşır. Kişisel duyguları, yaşamın kendisi gibi katmanlı ve karmaşık olan heykelsi anlatılara dönüştürür. Görüntüleri yalın ve doğrudandır, ancak onlara bakıldıkça duygusal yoğunluğu derinleşir. Turan, olağanüstü bir teknik ustalığa sahip olmasına rağmen, bu becerisini ölçülü biçimde kullanır. Heykelleri dengeli, biçimsel olarak berrak ve niyetinde nettir. Amacı etkilemek değil, yankı uyandırmaktır— izleyicide tanıdık bir melodi gibi kalacak imgeler yaratır.

2013’ten bu yana Turan, kamusal alanlar için taş, metal ve polyesterden oluşan bir dizi heykel üretiyor. Bunların çoğunda çocuklar yer alır—sadeleştirilmiş, minimal figürlerdir bunlar; masumiyetin ve kırılganlığın, ama aynı zamanda dayanıklılığın simgesidirler. Sessiz bir kararlılıkla, sansür ve denetimin yoğun alanında keskin bir toplumsal eleştiri sunar; kamusal alanda hem nazik hem meydan okuyan bir varlık kurar.

Turan, sanatın toplum üzerindeki dönüştürücü gücüne yürekten inanır. Heykelleri izleyiciyi bir yolculuğa davet eder, entelektüel olduğu kadar duygusal bir yolculuğa; şefkatle eleştiriyi, incelikle kararlılığı birleştiren bir yolculuk.

Şubat ayında Ayla Turan, İstanbul’daki İşbankası Kibele Galerisi’nde kapsamlı bir retrospektif sergi açarak, yıllar içinde gelişen heykel diline bütünlüklü bir bakış sunacak. Ondan önce, Kasım ayında, İsveç’in simgesel Icehotel’de “Beyaz Çocuklar” figürlerinin yer aldığı kendi tasarımı bir buz süiti yontacak. Önümüzdeki yıl boyunca eserleri uluslararası sergilerde ve projelerde yer alacak; dünyayla kurduğu o sessiz ama ısrarlı diyaloğu sürdürecek, yüreğin cesaretiyle biçimlenmiş bir diyalog.

Ayla Turan

Ayla Turan (d.1973, Hamburg) 1996 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nden mezun olmuştur. Son dönemde ağırlıklı olarak kullandığı polyesterin yanı sıra Türkiye ve yurt dışında kamusal alanlarda yer alan metal ve mermer heykelleriyle önce çıkan sanatçı, 2020’de 4. kişisel sergisini açtığı Pg Art Gallery tarafından temsil edilmektedir. Turan çalışmalarına ve yaşamına Istanbul’da devam etmektedir.

Gündelik yaşamdan nesneleri ya da figürleri çocuksu bir yaklaşımla ele alan Turan, izleyiciyi gördüğünün daha derinine bakmaya ve toplumsal problemlere dair pek çok konunun okumasını yapmaya yönlendirmektedir. Sanatçının heykelleri genellikle eğlenceli ve dinamik olmakla beraber her zaman bir tür hareket içermektedir. Bu heykeller gerçekten hareket edemese de, çalışmaların önemli bir parçasıdır.

Turan’ın yeni dönem heykellerinin öznesi, çocuklar ve onların dünyasından oluşmaktadır. Polyester ile ürettiği heykellerini minimalist bir uslupta ele alırken, çocuğun dünyasının sosyolojik, teolojik, psikolojik ve kültürel bağlamlarını sorgulamaktadır. Sanatçı çocukların renkli dünyalarını heykellerine verdiği formlarla yakalarken, sıklıkla tercih ettiği pürüzsüz beyaz rengi ile aslında onların masum ve temiz dünyasına atıfta bulunmaktadır.

Turan’ın Almanya, Fransa, Macaristan, İsrail, Letonya, Güney Kore, Dubai, Mısır, İtalya, Hindistan, Suriye, Burkina Faso, Çin, İsveç ve Meksika gibi dünyanın birçok ülkesinde kamusal alanlarda heykelleri bulunmaktadır.

Previous Post

Verilere göre mağaza fiyatları düştü

Next Post

İmalat sektörü, İngiltere’de 8 yıl sonra en düşüğünde

Related Posts

Liverpool’a bir darbeyi de Crystal Palace vurdu
Toplum Haberleri

Cumhuriyet Bayramı, Londra’da resepsiyonla kutlandı

by olay-admin
30/10/2025
Kuzeyde Cumhuriyet coşkusu: Türkiye Cumhuriyeti 102 yaşında
Toplum Haberleri

Kuzeyde Cumhuriyet coşkusu: Türkiye Cumhuriyeti 102 yaşında

by olay-admin
30/10/2025
Liverpool’a bir darbeyi de Crystal Palace vurdu
Toplum Haberleri

Zeytin ADR, Başkonsolosu ziyaret etti

by olay-admin
30/10/2025
Londra Fenerbahçeliler Derneği’nden, Cumhuriyetin 102. yılına coşkulu kutlama
Toplum Haberleri

Londra Fenerbahçeliler Derneği’nden, Cumhuriyetin 102. yılına coşkulu kutlama

by Melis Yahsi
31/10/2025
Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 102. yılı kutlu olsun; “Yaşasın Cumhuriyet”
Toplum Haberleri

Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 102. yılı kutlu olsun; “Yaşasın Cumhuriyet”

by Emel Akın
30/10/2025
Next Post
Gyokeres, açıkça gitmek istediği takımı açıkladı

İmalat sektörü, İngiltere’de 8 yıl sonra en düşüğünde

Adres: 100 Green Lanes, Newington Green, Hackney, London, N16 9EH Telefon: 020 3745 1261
020 7923 9090
Email: info@olaygazete.co.uk
seriilanlar@olaygazete.co.uk
100 Green Lanes, Newington Green, Hackney, London, N16 9EH 020 3745 1261 - 020 7923 9090 info@olaygazete.co.uk - seriilanlar@olaygazete.co.uk
Translate:
tr Türkçe
ar العربيةen Englishde Deutschel Ελληνικάiw עִבְרִיתru Русскийtr Türkçeuk Українська
Back

Kategoriler

  • İngiltere Gündemi
  • Sağlık – Yaşam
  • Londra ve Belediyeler
  • Kültür – Sanat
  • Toplum Haberleri
  • Moda – Tasarım
  • Ekonomi
  • Olay Web Tv
  • Köşe Yazıları
  • Spor Gündemi
No Result
View All Result

T&CsTs&Cs

  • Classifieds Advertising
  • Payments

Site Links

  • Site T&Cs
  • Archives
  • Contact us
Site T&Cs - Archives - Contact us
Mobil Uygulamalar Olay Gazete Mobil Uygulamaları
Sosyal Medya
Olay Sosyal Medya

No Result
View All Result
  • KATEGORİLER
  • Seri İlanlar
  • Toplum Haberleri
  • İngiltere Gündemi
  • Ekonomi
  • Ticaret
  • Spor Gündemi
  • Yaşam – Sağlık
  • Kültür – Sanat
  • Moda – Tasarım
  • Eğlence – Tatil
  • KKTC EMLAK
  • KKTC TATIL
  • Video – WebTV
  • Köşe Yazarları