Muğla’da, milli boksör Selim Ahmet Kemaloğlu tarafından vahşice katledilen Zeynep Şenpınar için Wood Green’deki İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi’nde bir anma programı düzenlendi.
“Zeynep İçin Susmuyoruz” adlı etkinlikte, Türkiye’deki kadın cinayetlerine dikkat çekilerek, son verilmesi çağrısı yapıldı.
Ramazan Bayramı’nın birinci günü Kemaloğlu tarafından dövülüp, göğsünden bıçaklanarak öldürülen 25 yaşındaki Zeynep Şenpınar’ın cenazesi Pazarcık’ta toprağa verilmişti. Canice öldürülen Zeynep Şenpınar’ın vücudunda morluk ve kesikler görüldüğü öğrenilirken, katil zanlısı tarafından sürekli tehdit edildiği ve darptan dolayı şikayetini geri çektiği belirtildi.
Wood Green’deki Cemevi salonunda düzenlenen “Zeynep İçin Susmuyoruz” adlı etkinlikte, Türkiye’deki kadın cinayetlerine dikkat çekildi, ve buna son verilmesi çağrısı yapıldı. İAKM- Cemevi 23. Dönem Y. K. kadınları tarafından düzenlenen etkinlikte basın açıklaması Güler Yirik, Filiz Koç, Seda Al, Dilber İmrek ve Eda Özdemir tarafından okundu. Sosyal mesafeye dikkat edilerek gerçekleştirilen etkinlikte kürsünün önüne konulan masada Zeynep Şenpınar’ın fotoğrafı, kırmızı karanfiller ve mum yer aldı.
Duvarlara ‘Zeynep için susmuyoruz, Kadına şiddete hayır’ yazılı pankartlar asıldı. Kadın cinayetlerine son verilmesi çağrısı yapıldığı basın açıklamasında şöyle denildi: “Muğla’da milli boksör katil zanlısı tarafından dövülüp, göğsünden bıçaklanarak öldürülen Zeynep Şenpınar’ın katledilmesiyle Türkiye’de her gün yaşanan kadın cinayetlerine bir yenisi daha eklendi. Hemen hemen her gün bir kadın cinayetinin işlendiği Türkiye’de kadın cinayetleri maalesef bırakın gündem oluşturmayı gazetelerin 3. sayfa haberi konumuna düşmektedirler.
Kadınlar, eşi veya partneri gibi yaşadığı kişilerden fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalma konusunda da önemli bir orana sahip bulunmaktadır. Emine Bulut adlı kadının 18 Ağustos 2019 tarihinde Kırıkkale’de bir lokantada kocası tarafından, 10 yaşındaki kızının gözü önünde boğazından bıçaklanarak öldürülmesi toplumsal hafızamızda silinmeyecek bir iz bıraktı. Emine Bulut’un ‘ölmek istemiyorum’ ve kızının ‘Anne ne olur ölme!’ feryatları bu acı tabloyu tamamlayan son sözler oldu. Bu olay bize başta Özgecan Aslan cinayeti olmak üzere Ayşe Paşalı ve Güldünya Tören’in öldürülmelerini hatırlattı.
Türkiye’de artık kanayan yara durumuna gelen kadın cinayetlerinde mevcut iktidarın kusuru göz ardı edilemez. Kadın cinayetlerinin fazlalığı Devlet tarafından caydırıcı yasaların çıkarılmaması yanında erkek egemen toplumun kadına bakışının da bir özetidir adeta. Türkiye’de devletin aldığı polisiye önlemlerin yetersiz olması yanında kadınlar lehine kanun çıkaracak meclisteki kadın azınlığı da ayrı bir sorundur. Ülke nüfusunun yarısını oluşturan kadınlarken ülke yönetiminde varlıkları söz konusu değildir. ”
Yaklaşık bir saat süren programı İAKM- Cemevi Y. K. Üyesi Sevgi Sarıtaş canlı olarak yayınlandı. Basın açıklaması ardından Sevgi Sarıtaş, Zeynep’in annesi Aruz Şenpınar, dayısı Tahir Sakallıkaba, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Başkanı Dilber Sünnetçioğlu ve İAKM ve Cemevi Başkanı Zeynel Akdoğan’ın katılımıyla bir video konferans gerçekleştirdi.