İngiltere Alevi Festivali kapsamında geçtiğimiz Pazar günü, “Türkiye’de Demokrasi ve Anayasa” konulu bir panel düzenlendi. Cemevi merkezinde düzenlenen ve çok sayıda katılımcının iştirak ettiği panele konuşmacı olarak CHP Parti Meclisi Üyesi Ercan Karakaş, Turan Eser ve Mehmet Tüm katıldı. Panelin açılışında konuşan İAKM-Cemevi Başkanı İsrafil Erbil, bir etkinlik için gittiği İstanbul’da Gezi Parkı’nda bulunan direnişçileri ziyaret ettiğini ifade ederek izlenimlerini katılımcılarla paylaştı. Bir süre önce polis tarafından boşaltılan Gezi Park’ında tam anlamıyla bir dayanışmaya örneği sergilendiğini ifade eden Erbil, “Gezi Parkı’nda hiç bir şey para ile satılmıyordu, herkes ihtiyacı kadar eşya alıyordu. Büyük bir dayanışma birlik ve beraberlik ruhu vardı” dedi.
2 Temmuz şehitleri için İstanbul Gazi Mahallesi’nde düzenlenen etkinliğe katıldığı sırada Taksim’e saldırı haberi alındıktan sonra 30 bin kişinin yürüyüşe geçtiğini anlatan Erbil sözlerini şöyle sürdürdü: “Tem otoyoluna doğru yürüyen ve sayıları 100 bini bulan protestocular Okmeydanı kavşağında polis barikatı ile karşılaştı” dedi. Yaşlıların, kadınların, çocukların toplumun her kesiminden insanların polis barikatını aşmak için büyük bir mücadele örneği sergilendiklerini kaydeden Erbil, “Polis zehirli gaz bombalarıyla saldırdı. Orada bir zulme karşı büyük bir başkaldırı örneği yaşanıyordu. Oradaki insanların üzerinde hiç bir siyasi gömlek yoktu.
Tek bir gömlekleri vardı o zulmün karşısında durmaktı. Tam anlamıyla bir halk direnişi ve halk ayaklanması yaşanıyordu. O topraklara zülüm yakışmıyor bir kez daha gördük” dedi.Konuşmasında bu yıl üçüncüsü düzenlenen İngiltere Alevi Festivali’nde değinen Erbil, “Aslında çok daha eğlenceli, kendi kimliğimizle buluşmanın sevinci içerisinde yapmak istediğimiz etkinliklerden birisiydi.Fakat bütün bu yaşananlar birçok alanda süreci değiştirdiği gibi Fikri Sağlar ve Levent Tüzel aramızda olacakken, bu sorunlardan dolayı bulunamadılar.Bizler de festivalimizi bu direnişin ruhuna uygun bir şekilde yapmaya gayret göstereceğiz” diye konuştu.
Erbil’in konuşmasının ardından Maraş Erenler Kültür Derneği Başkanı Müslüm İbili ve Pir Sultan Abdal Derneği Kahramanmaraş Şube Başkanı Salman Akdeniz de birer konuşma yaptı. Yapılan konuşmaların ardından panelistlere söz verildi. İlk sözü alan Sodev Genel Sekreteri Mehmet Tüm, Can Dündar’ın “Revire Biber Gazı” başlıklı yazısını okudu. Tüm, AKP’nin Türkiye’de bazı çevrelere şirin gözükmek için bir takım sözde açılımlar yaptığını ifade ederek, “Bunlar kendi iktidarını sağlamlaştırmak için atılan sözde adımlardı. Bırakın Alevilerle en ufuk bir yol almayı, yüzyıllar önce 40 bin Alevi’yi katletmiş Yavuz Sultan Selim’in ismini üçüncü köprüye verdiler.Bu adamların bu işlerde ne kadar samimi oldukları ortaya çıktı” dedi. Demokrasi olmadan barışın olamayacağına dikkat çeken Tüm, “O ülkedeki toplumun bütün bileşenlerini kucaklarsınız o zaman ülkede barış olur” dedi.CHP Parti Meclisi Üyesi Ercan Karakaş da İngiltere Cemevi’nin çalışmalarından övgüyle söz ederek, “Dünyanın her yerinde rant toplumu, yağma toplumu ve tüketim toplumu öne çıkıyor.
Kültüre, fikre ve düşünceye daha az önem veriliyor bu yüzden bu tür etkinlikler, toplantılar ve festivaller son derece önemli” diye konuştu.“Kendimizi sosyaldemokraside ve solda görüyorsak, herkes için özgürlük, herkes için eşitlik talep etmemiz gerekiyor” diyen Karakaş şunları söyledi: “İnsanların inancına, kültürüne, soyuna, kimliğine bakarak ayırım yapamayız. İnsanların eşit özgürlüğe sahip olmaları birarada yaşamanın anahtarıdır. Barışın da anahtarıdır”. AKP saldırısından kurtulmak için solun mutlaka birleşmesi gerektiğini işaret eden Karakaş, “AKP yıllardan beri kendini dışarıya iyi pazarladı. AKP’nin içerde de dışardada parlatıcı sözleri ve yıldızları artık döküldü. Ve bunların demokrasi ile ilgilerinin olmadığı anlaşıldı” dedi. Son konuşmacı Turan Eser de, “AKP bu son olaylarda alacağı dersi aldı ama almamış gibi görüntü veriyor” dedi.
AKP tarafından Ankara ve İstanbul’da düzenlenen mitinglere de değinen Eser, “Bu mitingler aslında korkunun bir göstergesidir. Çünkü korku adres değiştirdi. Bir ay öncesine kadar hiç birimiz bu konuşmaları yapamazdık.Bir ay önce üzerimizde bir ölü toprağı vardı. Büyük bir umutsuzluk ve karamsarlık vardı.Ve arkadan genç bir ses çıktı ve o korku duvarını paramparça edip adres değiştirdi. Burada hak arama var, direniş var, diğer tarafta ise korku var” diye konuştu.