İngiltere Pir Sultan Kültür Merkezi “Emperyalizm; fuhuşla bedenimizi, kumarla emeğimizi, uyuşturucuyla beynimizi çalıyor!” uyarısını yaparak demokratik kitle örgütleri olarak bu tür yozlaşmalara duyarsız kalınma- yacağını açıkladı.
Irkçılığın bir devlet politikası ve anavatanının da Avrupa olduğunu belirten açıklamada ırkçılığın haya- tın her alanına yaygınlaştırıldığı ve işçi sınıfını bölen bir olgu olduğu belirtildi. “Irkçılığın ve yozlaşmanın sorumlusu doğrudan emperyalizm- dir” denilen açıklamada ırkçı politika- ların panzehiri olarak da örgütlü en- ternasyonalist mücadele olduğu öne sürüldü. Açıklamada emperyalizmin insanları teslim alma politikasının te- mel araçlarının “fuhuş, uyuşturucu, çeteleşme, siyasi kimliksizleşme” ol- duğu belirtilerek şöyle denildi:
“Peki biz bu yozlaşmayı izleyecek miyiz? Biz demokratik kitle örgütleri olarak, hiçbir saldırıya kayıtsız kal- mayız, kalamayız. Bağımlılığa karşı HFG’leri (Hasan Ferit Gedik Uyuştu- rucu Karşı Savas ve Kurtuluş Mer- kezi) ülkemizde ve Almanya’da ha- yata geçirdik. İngiltere’de de hayata geçiriyoruz. Çevremizdeki ailelerde yozlaşma, kendini alkol ve kumar ola- rak gösteriyor. Şunu açık ve net söyle- yelim, kendini devrimcilerin yanında gören kişi kumar oynamamalı, alkolik olmamalıdır. Kumar, kolay para kazanma umududur. Kumar oynayan insanımızda emek bilinci yok olmuş demektir. Emek bilincini kaybeden, bir süre sonra onurunu da kaybe- der. Kendi mücadelesine, çevresine uzaklaşır; halkın acılarına, faşizmin saldırılarına, kısaca halkın sorunla- rını çözme mücadelesinde uzakla- şır. Siyasi olarak da kimliksizleşirler.
ÇÖZÜM: Demoratik saflardaki ku- mara, yozlaşmaya karşı mücadele, aynı zamanda düzene karşı verdiği- miz ideolojik mücadeledir. İdeoloji, bir yaşam biçimidir, o zaman haya- tın her alanında bu yozlaşmaya karşı mutlaka ideolojik mücadele etmeli- yiz. “Çözüm, eğitimdir. eğitim teorik ve pratiktir” denilen açıklama şöyle devam etti: “Emperyalizmin temel yozlaşma araçlarına karşı Halk Top- lantılarıyla, eğitim çalışmalarıyla ce- vap oluyoruz. Yaşamımızın her anını politikleştirmeliyiz… Yüzümüzü ül- kemizdeki mücadeleye çevirmeli- yiz. Yüzümüz halkımıza, yönümüz Anadolu’ya çevrilmeliyiz. Anadolu bizim değerlerimizdir, kültürümüz- dür, şehitlerimizdir. Emperyalizm sinsi bir yılan gibi giriyor evlerimize. Bu mücadeleyi her alanda sürdürme- liyiz, giydiğimiz kıyafetten yediğimiz yemeğe, dinlediğimiz müziğe kadar her şey ideolojiktir ve biz uyanık ol- malıyız. Saflarımızda yozlaşmaya izin vermeyeceğiz! Hayatlarımızı politik- leştirip, sıradanlaşmayacağız!”