Türk insanı Avrupa’ya artık göçmen olarak çalışıp, yerleşmeye değil, turist olarak gezmeye, alış veriş yapmaya, eğitim görmeye, fuarlara katılmaya, ticaret yapmaya gidiyor. Mehmet Okumuş, 16 Aralık 2013 tarihinde imzalanan Geri Kabul Anlaşması’nın Türk vatandaşlarına AB tarafından 30 yılı aşkındır uygulanan hukuksuz ve haksız vize uygulamalarının tamamen kaldırılması için tarihi bir adım olduğunu söyledi.
Anlaşmayı, Türkiye ve Türk insanı için çok önemli olan vize muafiyeti yolunda tarihi bir adım olarak değerlendiren Okumuş, “Toplumda AB vizelerinin hemen kaldırılacağı gibi yanlış bir algı oluşmamalıdır. Bu anlaşma vize muafiyeti konusunda uzun ve zor bir yolun henüz başlangıcıdır” dedi. “Vize muafiyetinin sağlanması Türk vatandaşlarının AB üyesi ülkelerde yasal göçmen olarak yerleşip, çalışabilecekleri anlamında değildir” diyen Okumuş şunları söyledi: “ Vize muafiyeti ile Türk insanı vize başvurusu yapmadan, vize ücretleri ödemeden, pasaportlarını alarak AB üyesi ülkelere turistik ve iş amaçlı kısa süreyle seyahat imkanını getirecektir. Geri Kabul Anlaşması Türkiye üzerinden AB’ye yasadışı yollardan gitmiş olan göçmenlerin Türkiye’ye iadesini öngörmektedir”.
Okumuş sözlerini şöyle sürdürdü: “Geri Kabul Anlaşmasının imzalanmasının ardından Türkiye ve AB siyasi organlarında bu anlaşmanın görüşülüp, parlamentolardan onay çıkması gerekmektedir. Daha sonra karşılıklı yükümlülükler ve kriterler değerlendirilerek vize muafiyeti yolunda süreç devam edecektir. Geri Kabul Anlaşması Türkiye’ye hukuki, sosyal ve ekonomik açıdan çok önemli sorumluluklar yüklemektedir. Bu nedenle Türkiyemiz’in milli menfaatlerinden, genç ve gelecek nesillerimizin hukukundan ve geçmişteki kazanılmış yasal haklarımızdan ödün vermemek için Geri Kabul Anlaşmasından doğacak sorumluluklarımız ve ortaya konulacak kriterler siyasi ve bürokratlarımız tarafından çok dikkatlice ve titizlikle değerlendirilmelidir”. Mehmet Okumuş, Türk insanının Avrupa’ya artık göçmen olarak çalışıp, yerleşmeye değil, turist olarak gezmeye, alış veriş yapmaya, eğitim görmeye, fuarlara katılmaya, ticaret yapmaya gittiğini belirterek, Avrupa’nın ‘vizeler kalkarsa Türkler AB’ye akın eder’ endişesinin gereksiz, komik ve asılsız olduğunu söyledi. Türkiye’nin Avrupa’nın savunmasına ve ekonomisine yılladır çok büyük katkılarda bulunduğunu belirten Okumuş, “Türkiye’nin ürettiği ürünler AB’de serbestçe dolaşabilirken bu ürünleri üreten ve satan Türk insanının etrafı AB tarafından adeta vize duvarlarıyla çevrilmiş ve seyahat ve ticaret özgürlüğü elinden alınmıştır” dedi.
VİZE İÇİN HER YIL 100 MİLYON EURO ÖDÜYORUZ
Türk vatandaşlarının hukuki olmayan vize şartından dolayı çok büyük ekonomik ve sosyal zararlara uğradığını belirten Okumuş, insanlarımızın uzun vize süreçlerinden geçtiğini, kuyruklarda bekletildiğini, tüm özel ve kişisel verilerinin sorgulanıp, deşifre edildiğini, yüksek miktarda vize ücretleri ödediğini belirtti. AB ülkelerine hukuki olmayan vize başvuru ücretlerinin ortalama 100 euro olduğunu söyleyen Mehmet Okumuş buna fotokopi, danışma, fotoğraf, randevu, ulaşım gibi diğer masrafların eklenmesiyle bir kişinin vize için yaptığı masrafın ortalama 250- 300 Euro olduğunu belirtti. Türkiye’den yılda ortalama 800 bin kişinin AB ülkelerine vize başvurusunda bulunduğunu açıklayan Okumuş, tüm bu masrafların çok büyük bir ekonomik kayıp olduğunun açıkça anlaşılabileceğini, yalnızca vize başvuru ücret ve diğer masrafların toplamının Türk insanına yıllık maliyetinin yaklaşık 100 milyon euro olduğunu söyledi.
Türkiye’den her yıl yaklaşık 6 milyon Türk vatandaşının turizm amaçlı yurt dışına çıktığını açıklayan Mehmet Okumuş, vize engelinin kaldırılmasıyla bu rakamın çok iyimser bir tahmin ile 3 kat artacağını ve 12 bin dolarlık milli geliriyle Türk turistin Avrupa pazarı için yıllık yaklaşık 20- 30 milyar Euro’luk bir potansiyel olduğunu söyledi. Mehmet Okumuş son yıllarda Türk turistlerin yüksek harcama gücüyle Avrupa ülkelerinde özlenen ve tercih edilen turist kitlesi olduğunu belitti.