Muhafazakar raporu; göçü azaltmak için öğrenci vizeleri azaltılmalı

29 Nisan 2024

Michael Gove, yalnızca en iyi üniversitelerin yabancı öğrenci çekmesine izin verilmesini öneren raporu destekliyor.

Michael Gove tarafından desteklenen bir rapor, net göçü yılda on binlerce kişiye indirmeye yönelik tedbirlerin bir parçası olarak sadece en iyi performans gösteren üniversitelerin yabancı öğrencilere vize vermesine izin verilmesini tavsiye etti.

Merkez Muhafazakar bir düşünce kuruluşu olan Onward, göçü “sürdürülebilir” bir düzeye indirmek için göç kurallarının “kökten reforme” edilmesini öneriyor. Raporda, yılda 700,000’den fazla kişinin net göç ettiği mevcut seviyenin “otomasyonu ve Birleşik Krallık’ta çalışanlara düzgün ödeme yapmayı caydırdığı” belirtiliyor.

Eylül 2023’e kadar olan yılda 486,000’den fazla öğrenci vizesi verilirken, 152,980 vize de öğrencilerin bakmakla yükümlü oldukları kişilere (eşleri ve akrabaları) verildi. Rapor, çok yüksek becerilere sahip olanlar için sınırlı muafiyetlerle birlikte lisansüstü vizelerin kaldırılmasını ve sadece en iyi performans gösteren kurumların doktora eğitimi alan öğrencilere vize sponsoru olmasına izin verilmesini öneriyor. Onward, düşük kaliteli üniversitelerin “uygun kamu finansmanı” ile mesleki ve teknik eğitime odaklanacak şekilde “yeniden tasarlanmasını” tavsiye ediyor.

Raporda ayrıca asgari maaş eşiğinin yükseltilmesi ve sınırlı sayıda muafiyetle birlikte yalnızca “net mali katkı” sağlayan göçmenlerin kabul edilebilmesini sağlamak için vize sınırlarının uygulanması tavsiye ediliyor.

Sızdırılan bir rapora göre, İngiltere’ye vize ile giriş yapan on binlerce yabancı uyruklu kişinin daimi ikamet sahibi olarak kalmak için iltica talebinde bulunduğu bildiriliyor. The Daily Mail’e göre işçiler, uluslararası öğrenciler ve ziyaretçiler bu “Britanya’ya açılan arka kapı” yolunu kullanmakla suçlanıyor. Mart 2023’e kadar olan yılı kapsayan gizli resmi belgelerde, vize sahipleri tarafından yapıldığı bildirilen 21,525 sığınma talebinin yıllık yüzde 154’lük bir artışla rekor düzeye ulaştığı belirtiliyor.

Geçtiğimiz on yıl boyunca 102,000’den fazla kişi, başlangıçta geçici olarak giriş yapmalarına izin verildikten sonra Britanya’da kalmak için başvuruda bulundu. Sığınma talebinde bulunanlar arasında en büyük uyruğun yaklaşık 17.400 vaka ile Pakistan olduğu, Pakistan’ı 11.000’den az vaka ile Bangladeş’in izlediği belirtildi. Muhafazakar Partili eski bakan Neil O’Brien rakamların “inanılmaz derecede şok edici” olduğunu söyledi.

Göç, Muhafazakar Parti içinde önemli bir tartışma alanı olmaya devam ediyor. Muhafazakarlar, Brexit’in ardından net göçü on binlere düşürme hedefini düşürdü. Başbakan Rishi Sunak şimdi partinin sağındaki milletvekilleri tarafından daha ileri gitmesi için baskı görüyor. Eski bir göç bakanı olan Robert Jenrick, Britanya’ya gelmesine izin verilen göçmen sayısına parlamentoda bir “kilit” konulması çağrısında bulundu.

Onward raporu şöyle diyor: “Kitlesel göç, yerleşik işçilerin ücretlerini zayıflatıyor, otomasyonu caydırıyor, katkıda bulunan refah devletinin sınırlarını zayıflatıyor ve sermaye stokunu sulandırıyor.”

Theresa May’in başbakanlığı döneminde danışmanlığını yapmış olan Nick Timothy tarafından kaleme alınan rapor, ekonomi politikasında “tam kapsamlı bir reformun” parçası olarak Britanya’nın “yeniden sanayileşmesi” çağrısında bulunuyor. İngiliz işçilere kötü muamele edildiğini, düşük büyüme seviyeleri ve emlak merdivenine çıkmanın zorluğunun “sıkı çalışma ve liyakatin” artık hayatta ödülleri garanti etmediği anlamına geldiğini söylüyor.

Devletin çok büyük olduğunu ve aynı zamanda “daha aktif olması gereken yerde bulunmadığını” da ekliyor. Hükümetin “küresel finans piyasaları ya da düşman ticaret ortakları” yerine ulusal çıkarları ön planda tutmaya odaklanması gerektiğini söylüyor.

Tavsiyeler, Londra ve güneydoğu dışındaki bölgelerin “yeniden sanayileşmesi” yönündeki çabanın bir parçası olarak özel sektörün büyümesini desteklemek için “mali ve düzenleyici politikaların” kullanılmasını içeriyor.; planlama sistemi yeniden düzenlenmeli ve Londra’nın iç kesimleri, Birmingham ve Manchester gibi yüksek yoğunluklu kentsel alanlarda kısıtlamalar gevşetilmelidir.

Rapora göre, insanlar İngiliz varlıklarında tasarruf etmeye teşvik edilmeli ve vergi sistemi çocuklu ailelere daha fazla destek sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.

Raporun önsözünü kaleme alan Gove şunları söylüyor: “Kazanılmış haklardan arınmış bir şekilde çalışması için piyasaların düzgün bir şekilde reforme edilmesini savunmalıyız. Üretken yatırımlardan elde edilen büyüme ve bunun yarattığı istihdam, rantiyecilikten ya da üretim yerine satın almaya dayalı yağmacı kapitalizmden farklıdır. Muhafazakârlar her zaman işin, evin ve ailenin partisi olmalıdır, spekülatörün, mal sahibinin ya da açgözlü varlık yöneticisinin değil.

“Vatandaşlarının çıkarları doğrultusunda faaliyet gösteren ulusların demokratik yönetimi altında işleyen gerçek anlamda serbest ve adil piyasalar, refaha giden en emin yoldur. Demokratik siyaset, insanlığın hizmetinde piyasaları reforme etmek, iyileştirmek ve geliştirmek için sürekli bir misyona sahiptir. Bu, tüm modern ekonomi tarihi boyunca geçerli olmuştur ve şimdi de geçerlidir.

“Bu rapor, İngiliz ekonomi politikasına yönelik radikal, reform niteliğinde bir yaklaşım için bir vizyon ortaya koymaktadır. Britanya’nın bundan sonra atacağı adımlar konusunda yapmamız gereken görüşmelere paha biçilmez bir katkı sağlamaktadır. Başlatacağı tartışmaları sabırsızlıkla bekliyorum.”

Timothy şunları söyledi: “Bize başka bir çağdan miras kalan başarısız ekonomik konsensüsümüzden kurtulmalıyız.

Muhafazakârlığın köklü ilkelerini ele alarak ve bunları geçen yüzyılın değil bu yüzyılın sorunlarına uygulayarak ulusumuza büyümeyi, refahı ve adaleti yeniden kazandırabiliriz. Parçalanan bir dünyada ulusal topluluğumuzu yeniden kurmak için yeniden sanayileşmeye, ev sahipliğini arttırmaya ve göçü radikal bir şekilde azaltmaya odaklanmalıyız.”