İçişleri Bakanı, oto yıkama ve güzellik sektörünün bazı bölümlerinin, yaz boyunca yaptırımların artırılmasıyla birlikte göçmenlik memurları tarafından hedef alınacağını açıkladı.
Sun on Sunday gazetesinde bir yazı kaleme alan Yvette Cooper, kaçak işçi çalıştırdığından şüphelenilen işletmeleri hedef alan “iade ve yaptırım programı” için yetkililerin yeniden görevlendirildiğini söyledi. Yvette Cooper, 1,000 memurun Ruanda’ya göçmen gönderme planı üzerinde çalıştığını öğrenince “şok olduğunu” söyledi.
Son Muhafazakar hükümet döneminde önemli bir politika olan Ruanda planı, Sir Keir Starmer’ın genel seçimleri kazanmasından birkaç gün sonra İşçi Partisi tarafından baltalanmıştı.
Cooper gazeteye şunları yazdı:
“Göçmenlik Bürosuna yaz boyunca operasyonlarını yoğunlaştırma talimatı verdik ve oto yıkama ve güzellik sektörü de dahil olmak üzere Birleşik Krallık’ta yasadışı çalışmayı kolaylaştırarak ve sömürerek suç çetelerinin ticaretini körükleyen işverenlere odaklandık.
“Güvenli ülkeler için hızlı karar alma ve geri gönderme konusunda yeni planlar hazırlıyoruz. Bu ülkedeki insanların çoğu, Britanya’nın çatışma ve zulümden kaçanlara yardım etmek için üzerine düşeni yaptığı, ancak ülkede bulunmaya hakkı olmayanların hızla sınır dışı edildiği, düzgün bir şekilde kontrol edilen ve yönetilen bir iltica sistemi görmek istiyor.”
İşçi Partisi sınır güvenliğini hükümetteki en önemli önceliklerinden biri haline getirdi ve manifestosunda söz verdiği Sınır Güvenliği Komutanlığı’nı kurmak için adımlar attı. Cooper makalesinde küçük teknelerle mücadelenin zaman alacağını ve “yara bandı değil sıkı çalışma” gerektirdiğini kabul etti.
Başbakan da bu haftaki Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesini diğer Avrupalı liderlerle göç konusunu görüşmek için kullandı ve İtalya ile Arnavutluk arasında olduğu gibi denizaşırı işleme düzenlemelerini değerlendirmeye açık olacağının sinyalini verdi. Ancak göreve geldiği ilk gün Ruanda planını rafa kaldırdığı için Muhafazakarlar tarafından eleştirildi ve muhalifler bunun geçiş yapmak isteyenler için gerekli bir caydırıcılık sağladığını savundu.
Bu yıl şimdiye kadar en az 15,489 kişi küçük teknelerle Manş Denizi’ni geçerken, cumartesi günü gelenlerle birlikte bu sayının 15,500’ü aşması bekleniyor. Manş Denizi geçişi ölümcül olmaya devam etmiş, geçen hafta iki, 12 Temmuz’da ise dört ölüm kaydedilmişti.