Vauxhall’ın sahibi, Luton fabrikasını kapatma kararından dolayı elektrikli araç kurallarını suçluyor. Stellantis, hükümetin elektrikli araç satışlarına ilişkin “zorlayıcı” talimatlarının kararında önemli bir rol oynadığını söyledi. Bu durum, 1.000’den fazla işi riske atıyor.
Vauxhall, Birleşik Krallık’taki üretimini azaltan en son şirket olurken, ülkenin en büyük araç fabrikalarından birinde 1.000’den fazla iş tehlikeye girdi.
Bakanlar, elektrikli araç (EV) hedeflerinin otomobil üreticilerini yıkıcı cezalarla karşı karşıya bırakabileceği korkusuyla, üreticilerle görüşmelere başlamak zorunda kaldı.
Vauxhall’un ana şirketi Stellantis, benzinli ve dizel araçları aşamalı olarak kaldırmayı hedefleyen hükümetin “zorlayıcı” talimatlarının, Luton’daki minibüs üretim fabrikasını kapatma kararında önemli bir rol oynadığını söyledi.
Geçen hafta Ford, beklenenden daha yavaş EV satışları nedeniyle Birleşik Krallık’ta 800 işi kesme planını açıklarken, Nissan da İngiltere’nin en büyük otomobil fabrikası olan Sunderland tesisindeki işlerin risk altında olabileceği konusunda uyardı.
Birleşik Krallık’ta satılan araçların %22’sinin ve minibüslerin %10’unun elektrikli olması şartını yerine getiremeyen üreticilere cezalar uygulanıyor. Bu oran önümüzdeki yıl %28 ve %16’ya yükselirken, arabalar için 2030’a kadar %80’e ulaşana kadar her yıl artacak. Şirketler, bu hedeflerin çok hızlı ve sert bir şekilde yükseldiğini savunuyor.
Üreticilerden alınan son verilere göre, hükümetin hedeflerine ulaşmanın bu yıl sektöre 6 milyar sterline mal olacağı tahmin ediliyor.
İş Bakanı Jonathan Reynolds, daha fazla kapanışı önlemek amacıyla, salı günü yaptığı açıklamada, hedeflerini karşılayamayan otomobil üreticilerine uygulanan mali cezaları azaltmayı düşündüğünü söyledi.
Ancak bakanlar, sanayiden gelen tüketici talebi eksikliği ve hükümet desteği yetersizliği nedeniyle hedefin gerçekçi olmadığı yönündeki iddialara rağmen, 2030 yılına kadar tüm yeni benzinli ve dizel araçları aşamalı olarak kaldırma planlarının arkasında durduklarını belirtti.
Jonathan Reynolds, “Defalarca söyledim, benim için karbon emisyonunu azaltmak sanayisizleşme anlamına gelemez. Ülkenin iklim hedeflerine iş ve sanayi kapatarak ulaşmasına hiçbir şekilde ilgi duymuyorum” dedi.
Gölge İş Bakanı Andrew Griffith, bakanları işletmelerin ihtiyaçlarını anlamamakla suçladı.
Maliye Bakanı Rachel Reeves, bütçedeki vergi artışlarının büyümeye öncelik verme taahhütlerini baltaladığını söyleyen işletmelerin sürekli tepkisiyle karşı karşıya.
CBI Başkanı Rupert Soames, pazartesi günü maliye bakanını şirketlerden para “sağmakla” suçlarken, yeni işçi hakları düzenlemeleriyle firmalar için yeni işçi alımını çok daha riskli hale getirdiğini söyledi.
Motor Üreticileri ve Tüccarları Derneği, Stellantis’in kararının, “bu sektörün yeni EV teknolojilerini geliştirme ve henüz tam olarak hazır olmayan bir pazarı dönüştürme konusundaki karşılaştığı zorluk ve maliyetin düşündürücü bir hatırlatıcısı” olduğunu söyledi.
Derneğin CEO’su Mike Hawes, “Otomotiv piyasası ve bunu yönlendirmek için tasarlanan düzenlemeler hakkında acil bir gözden geçirme yapmamız gerekiyor” dedi.
The Times’ın haberine göre Stellantis, temmuz ayında, hükümetin elektrikli araç talebini artırmak için daha fazlasını yapmaması durumunda Birleşik Krallık’taki üretimi tamamen durdurabileceği konusunda uyarıda bulunmuştu. Salı günü yaptığı açıklamada, Luton fabrikasını kapatacağını ve Vauxhall, Peugeot ve Fiat markalı minibüslerin üretimini Ellesmere Port’ta birleştireceğini duyurdu. Stellantis, Cheshire’daki fabrikayı yükseltmek için 50 milyon sterlin harcamayı planladığını ve bazı yeni iş imkanları yaratacağını belirtti.
Reynolds, hükümetin Temmuz ayından bu yana şirketle görüşmelerde bulunduğunu ve kararın Luton’da ki insanlar için “çok zor bir gün” anlamına geldiğini ancak durumun daha kötü olabileceğini söyledi. Jonathan Reynolds milletvekillerine, “Ellesmere Port’taki operasyonları rasyonelleştirmek, açıkça söylemek gerekirse, olabileceklerden daha iyi bir sonuç” dedi.
Sendika örgütü Unite, bu planları Luton’daki üyeleri için tam anlamıyla bir hakaret olarak nitelendirdi. Unite, “Bu planın Ellesmere Port için olumlu faydaları ne olursa olsun, bu kabul edilemez” dedi.
Stellantis, sadece dokuz ay önce Luton’u bir elektrikli minibüs fabrikasına dönüştürme taahhüdünde bulunmuştu ve bu geçişin gelecek yıl baharında başlaması planlanıyordu. Ancak o dönemde bile Stellantis, Luton’a olan taahhüdünün bakanlar tarafından eşit düzeyde desteklenmesi gerektiğini vurguluyordu.
Yaz aylarında şirket eleştirilerini artırdı. O dönemde Stellantis İngiltere Başkanı olan Maria Grazia Davino, İngiltere’nin sıfır emisyonlu araçlara geçiş yapmak isteyen otomotiv üreticileri için “düşmanca” bir ortam haline geldiğini söyledi. Şirket, hükümetin EV hedeflerini karşılamayanlara uyguladığı cezaları eleştirerek bunların, çok hızlı ve sert bir şekilde uygulandığını savundu.
Hükümet ise, “Stellantis’in, Ellesmere Port fabrikasının geleceğine yatırım yapmasını görmek teşvik edici olsa da, Luton’daki çalışanların aileleri için bunun endişe verici bir dönem olacağını biliyoruz. Hükümet olarak Stellantis ile uzun süredir devam eden bir ortaklığımız var ve onların tekliflerinin bir sonraki adımları üzerinde, sendikalar ve yerel ortaklarla birlikte yakın bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Ayrıca, sıfır emisyonlu araçların kullanımını artırmak için 300 milyon sterlinin üzerinde ve yerli üretimin geçişini desteklemek için 2 milyar sterlinlik bir fonla daha geniş endüstriyi destekliyoruz” dedi.