Başbakan Keir Starmer, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) savunarak, bu uluslararası anlaşmadan ayrılmayı savunanların “ciddi insanlar olmadığını” söyledi.
Reform UK lideri Nigel Farage, seçimleri kazanması halinde “şartsız ve istisnasız” olarak İngiltere’yi sözleşmeden çıkaracağını açıklamıştı. Farage, ayrıca İnsan Hakları Yasası’nı kaldırıp yerine “Britanya Haklar Bildirgesi” getirmeyi vaat etti.
The Times’ta yer alan habere göre, Muhafazakâr Parti lideri Kemi Badenoch’un da ekim ayında yapılacak parti konferansında AİHS’ten ayrılma çağrısına destek vermesi bekleniyor. Ancak Badenoch, yalnızca anlaşmadan çıkmanın “tek başına bir plan olmayacağını” vurguladı.
“Ciddi bir seçenek değil”
Starmer ise, sözleşmeden ayrılmanın İngiltere’yi Rusya ve Belarus ile aynı “kamp”a koyacağını belirtti. Başbakanlık sözcüsü, Farage’ın önerisine yanıtında şu ifadeleri kullandı:
“AİHS, ticaret, güvenlik, göç ve Hayırlı Cuma Anlaşması da dahil olmak üzere önemli uluslararası anlaşmaların temelini oluşturuyor. Bu anlaşmayı yeniden müzakere etmeyi önerenler ciddi değildir.”
Starmer, hükümetin “önceki iktidarın slogan ve kaos politikalarına dönmek yerine ciddi çözümler geliştirdiğini” kaydetti.
Blunkett: Geçici askıya alma önerisi
Eski İçişleri Bakanı Lord David Blunkett, İngiltere’nin Almanya gibi bazı ülkeleri örnek alarak sözleşmenin bazı maddelerini geçici olarak askıya alabileceğini söylemişti. Özellikle AİHS’nin 3. ve 8. maddeleri – aile hayatı hakkı ve zulüm göreceği ülkelere iade yasağı – birçok sığınma davasında kilit rol oynuyor.
Blunkett, “Sözleşmeden tamamen çıkmadan veya 1951 BM Mülteci Sözleşmesi’ni terk etmeden, belirli unsurları geçici olarak askıya almak gerekebilir” dedi.
Ancak hükümet, askıya alma yerine “reform” seçeneğini savunuyor. Konut Bakanı Matthew Pennycook, “Bu, ulusal çıkarımıza uygun değil. İkili ve çok taraflı anlaşmaların temelini oluşturan bir yapıyı reform yoluyla güçlendirmek istiyoruz. Tek taraflı çekilme, bizi yalnızca Rusya ve Belarus ile aynı kulübe sokar” açıklamasını yaptı.
Farage ve Badenoch karşı karşıya
Farage, Reform UK’nin göç planı kapsamında Afganistan, Eritre ve İran gibi ülkelerle geri kabul anlaşmaları yapmayı hedeflediğini söyledi. Ancak, bu ülkelere kaç para ödeneceği sorusuna yanıt vermedi.
Starmer’ın sözcüsü ise, “Meşru hakkı olmayan kişileri iade etmek için dünyanın dört bir yanındaki ülkelerle anlaşmalar yapmayı hedefliyoruz. Masadan hiçbir seçeneği kaldırmıyoruz” dedi. Hükümet geçtiğimiz hafta Irak ile geri kabul anlaşması imzalamıştı.
Badenoch ise Farage’ı “bizim politikalarımızı kopyalamakla” suçladı. Gazetecilere yaptığı açıklamada, “Asıl işe yarar kısımlar zaten Muhafazakâr politikalarından alınmış. Reform UK gerekli çalışmayı yapmıyor, sadece yüzeysel vaatlerde bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Muhafazakârların planı
Badenoch, mayıs ayında açıkladıkları “deportasyon yasası” kapsamında İnsan Hakları Yasası’nın göçle ilgili tüm konulardan çıkarılacağını ve tüm yabancı suçluların sınır dışı edilmesi için yeni yetkiler getirileceğini hatırlattı.
“ECHR’den çıkacağız” demenin bir plan olmadığını belirten Badenoch, “Reform sadece bizim ödevimizi kopyalıyor ama arkasında ki nedenleri anlamıyor” dedi.



ENFIELD
HACKNEY
HARINGEY
ISLINGTON











