ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşik Krallık’a yapacağı resmi ziyaret öncesinde, İngiltere ile ABD arasında uzun süredir beklenen çelik anlaşması askıya alındı. Hükümet yetkilileri, bu hafta sonuçlanması planlanan anlaşmanın, İngiltere çeliğine uygulanan %25 tarifelerin sıfıra indirilmesini öngördüğünü ancak Trump’ın ziyareti öncesinde sürecin dondurulduğunu doğruladı.
Yetkililer, anlaşmanın yalnızca küçük bir kota için sıfır tarife sağlayacağını, bu nedenle çelik sektöründeki belirsizliğin devam edeceğini belirtti. Bunun yerine, İngiltere’nin ABD’den kalıcı bir “garanti” almak için çalıştığı, yani tarifelerin %25’in üzerine çıkmamasının hedeflendiği ifade edildi. Diğer ülkeler ise %50’ye varan tarifelerle karşı karşıya.
Çelik sektörü kaynakları, anlaşmanın rafa kaldırılmasını “büyük hayal kırıklığı” olarak nitelendirirken, sektör temsilcileri belirsizlik döneminin şirketler için zorlu geçtiğini vurguladı.
Teknoloji anlaşması ve £31 milyarlık yatırım
Başbakan Keir Starmer, çelik anlaşmasında yaşanan aksaklığın gölgesinde, ABD ile kapsamlı bir teknoloji paktı açıkladı. Anlaşma, yaklaşık £31 milyar değerinde yatırım ve İngiltere’nin kuzeydoğusunda oluşturulacak “yapay zekâ büyüme bölgesi” ile 5.000’den fazla istihdam öngörüyor.
Paket kapsamında, ABD’nin Stargate yapay zekâ altyapı projesinin yerel bir versiyonu İngiltere’de hayata geçirilecek. OpenAI, Nvidia ve İngiliz veri şirketi Nscale’in desteklediği dev bir veri merkezi Wallsend’de inşa edilecek. Ayrıca, Essex’te İngiltere’nin en büyük süper bilgisayarı Microsoft desteğiyle kurulacak. CoreWeave ve Salesforce gibi ABD’li teknoloji devlerinden de çok yıllı milyarlarca dolarlık yatırım taahhütleri geldi.
Nvidia ve hükümet, bu kapsamda 120.000 gelişmiş yapay zekâ çipinin Avrupa’daki en büyük dağıtımını gerçekleştireceğini duyurdu. ABD-İngiltere arasında kuantum bilgisayar geliştirilmesi için ortak bir çalışma grubu kurulması da planlar arasında.
Çelik sektöründen tepkiler
UK Steel Genel Direktörü Gareth Stace, “Tarifesiz kota düzeyine ulaşamamak hayal kırıklığı olur. Ancak %25 seviyesinde kalıcı bir karar, diğer ülkeler %50 tarifeyle karşı karşıya kaldığı sürece bir rekabet avantajı sağlayabilir,” dedi.
Bir sektör yöneticisi ise, “Bazı ürünlerin ABD’ye satılması artık mümkün olmayabilir, ama bazılarını tolere edebiliriz. Belirsizliktense netlik bazen daha iyidir,” ifadelerini kullandı.
Çevre ve bağımlılık endişeleri
Teknoloji anlaşması, büyük yatırım vaat etmesine rağmen eleştirilere de neden oldu. Blyth, Northumberland’da Blackstone’un desteğiyle kurulacak veri merkezinin, Birmingham Havalimanı kadar karbon salınımı yapacağı tahmin ediliyor.
Global Justice Now direktörü Nick Dearden, “Eğer vergi ve düzenleme yetkimizi büyük teknoloji şirketlerine bırakır, bağımlı hale gelirsek, yalnızca dünyanın en zenginlerinin çıkarına hizmet eden bir ülke oluruz,” uyarısında bulundu.
Foxglove adlı teknoloji adaleti kuruluşunun direktörü Donald Campbell ise, “ABD büyük teknoloji devleri İngiltere’yi devasa veri merkezleriyle kaplamaya hazırlanıyor. Bunun bedelini İngiliz haneleri, artan enerji faturaları ve devasa su tüketimiyle ödeyecek,” dedi.
Hükümetin mesajı
Bir hükümet sözcüsü, “ABD ile ortaklığımızın gücü sayesinde hâlen çelik ihracatında %25 tarife avantajından yararlanan tek ülkeyiz. Bu, İngiltere’nin yüksek kaliteli çelikte güvenilir bir kaynak olarak konumunu pekiştiriyor,” açıklamasında bulundu.
Starmer ise teknoloji paktını “nesiller boyu bir değişim adımı” olarak nitelendirerek, anlaşmanın ülke genelinde büyüme, güvenlik ve fırsat sağlayacağını söyledi.