Stratejist John-Paul Smith, son haftalarda büyük hisse ve tahvil yatırımcılarından art arda gelen iyimser tahminlerin tersine öngörülerde bulundu.
2011’den başlayan gelişen piyasa çalkantılarının geleceğini öngören bir kaç stratejistten biri olan Smith, gelişen piyasalarda yaşanan sıkıntıların düzelmeyeceğini ve bugünlerde piyasalarda görülen ortamın, Güneydoğu Asya ve Rusya’da krizlerin etkili olduğu 1997-98 dönemine benzediğini söyledi. Smith,1998’de Rusya’da yaşanan borsa çöküşünü de önceden tahmin etmişti.
Karamsarlığının iki temel sebebi var
Stratejistin bu karamsarlığına sebep iki temel endişesi bulunuyor. Bunlardan birincisi; gelişen piyasalarda devletlerin yoğun etkisinin azaltılması konusunda kayda değer bir ilerleme olmaması. Smith bu endişesini şöyle dile getiriyor: “Brezilya devlet kapitalizminden hala kopamadı.
Rusya, Türkiye ve Polonya’da yetkililer gittikçe daha otoriter bir yönde ilerliyor.” Smith’in ikincisi endişesi ise Çin. Çin’de bu yıl bir finansal kriz patlak verebileceğini öngören Smith şu değerlendirmede bulundu: “Borçluların devam eden kredilerini ödemek için daha da fazla borç almasıyla sorunlu krediler iyice yükselecek. Ekonominin yavaşlaması ve emtia fiyatlarının çökmesiyle şirketler iflaslar yaşamaya başlayacak. Özellikle Çin ve Brezilya’nın bir tür ekonomik veya finansal kriz yaşama ihtimali çok yüksek. Faizlerin dip yaptığı bir dünyada gelişen piyasa tahvilleri çok çekici hale geldi. Güney Afrika randı ve Meksika pezosu gibi bazı gelişen piyasa para birimleri değerinin altında.
Ancak yine de gelişen piyasa tahvilleri, Çin ve Brezilya’da yaşanan çalkantılara karşı dayanaklı değil. Yatırımcıların sepet yatırımlar yerine, varlık pozisyonlarını spesifik ülkeleri seçerek açmaları gerekiyor. Bu ortamda düşük değerlemeler sahte bir rahatlık duygusu veriyor. Önemli iflaslar olacak.”



ENFIELD
HACKNEY
HARINGEY
ISLINGTON









