Kendinizi Aç Bırakmayın:
Açlık, fizyolojik bir olgudur. Yani kısaca, yemek yersiniz, yediğiniz yemekler sindirilir ve kana geçer. Yemek yedikten bir süre sonra önce yükselen kan şekeriniz, sonra düşmeye başlar ve bundan dolayı gelişen açlık hissiyle, yeniden acıkmaya başlarsınız. Bu açlık süresini uzatırsanız kendinizi birden şeker, tatlı, pasta reyonlarında bulmanız büyük bir olasılıktır. Bu durum, sizin tatlıya olan düşkünlüğünüzden midir? Tabii ki hayır. Bunu fark edin; bu bir beslenme hatası sonucu oluşmuştur. Bu; vücudunuzda gerçekleşen biyokimyasal bir olaydır yani fizyolojiktir. İşte bu anlar, kritik anlardır. Bu anlarda, fazla enerji alınması yüksek ihtimaldir.
Aslında, ideal vücut ağırlığında olmak, basit bir matematikten ibarettir. Kısaca, alınan enerjiler ile harcananlar enerjilerin dengeli olmasıdır. Bir alışveriş gibi düşürsek, beş aldım beş verdim gibidir. Veya bir terazinin iki kefesi gibi düşünelim. Çok enerji alındığında, bu fazla enerji, vücut yağ deposuna dönüşecektir. Bundan dolayı, az az ve sık sık yiyerek, yeterli ve dengeli beslenildiği zaman kan şekerinde büyük değişimler olmayacak ve dolayısıyla kişi sürekli bir şeyler yemek düşüncesinde de olmayacaktır. Bu da, genellikle, yüksek enerjili yiyecek tüketimiyle sonuçlanan açlık krizlerinin yaşanmasını engelleyecektir.
Dünyanızın Farkında Olun: Kendinizi boş zamanlarınızda sık sık bilgisayar başında online yemek tariflerine ya da yiyecek reklamlarına bakarken buluyorsanız, daha aktif olma zamanınız gelmiş demektir. Dünyanızı kendiniz yönetin, yiyecek- içecek reklam ve siteleri değil. Özellikle stresli dönemlerinizde dışarıda hareket halinde vakit geçirin. Yeşil renklerin hakim olduğu park gibi yerlerde orta tempolu bir yürüyüş size huzur verecektir. Kıyafet için mağazaları dolaşın. Mağazaları dolaşmak, vaktinizin fiziksel olarak aktif geçmesini sağlayacak, hem de kendinizi beğendiğiniz kıyafetlerin içinde hayal etmeniz iştahınıza dur dedirtecektir. Bunu daha fazla yapın, hayal etmek ve istemek, başarmak için en önemli şeylerdendir.
TV Karşısında Yemek Yemeyin: Araştırmalar, özellikle akşam vakitlerinde, TV izlerken yemek yenildiğinde, iştah kontrolünün sağlanmasında zorlanıldığını ortaya koymuştur. TV karşısında heyecan, öfke veya sevinç gibi duygulara kapılarak izlenilen bir program karşısında yemek yerken, doyma hissinin fark edilmemesi, fazla enerji almanıza yol açabilir.
Uykunuzu Ertelemeyin,
Yeterli Uyuyun:
Uykusu gelince yatağa gidip uyumayan kişilerin kendini gece gece buzdolabının önünde bulması büyük bir olasılıktır. Kişi farkında olmadan, uykusuzluğun verdiği gerilim sonucunda, kendini rahatlatmak için, enerjisi yüksek gıdalara yönelecektir. Bazal metabolizma, geceleri daha az çalışır ve fazladan alınacak bu enerji yükü, vücuda büyük olasılıkla yağ deposu olarak yansıyacaktır. Ayrıca, ertesi gün uykusunu alamayan kişinin, uykusuzluğun yarattığı gerginliği ortadan kaldırmak ve kendini rahatlatmak için, yüksek enerjili gıdalara yönelme riski yaşaması, büyük olasılık dahilindedir.