Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, her yıl kızamık aşısı olmayan 2,6 milyon insan kızamık rahatsızlığından hayatını kaybediyor. Son dönemlerde Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’da artan kızamık vakalarına ilişkin açıklama yapan Doç. Dr. Nurhayat Bayazıt, aileleri uyardı:
Çocuklarına aşı yaptırmayı reddeden ailelerin artmasıyla kızamık vakaları da çoğalmaya başladı. Ülkemizde kızamıkla ilgili aşılama oranı 2018 yılında yüzde 96 oldu ve eskiye oranla yüzde 4’lük bir düşüş yaşandı. Avrupa’da ise göç nedeniyle bu oran 2017 yılına göre 3 katı bir artış gösteriyor.
Kızamık gibi çok bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktan korunmanın tek yolunun aşı yaptırmak olduğunu ifade eden Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Nurhayat Bayazıt, “Kızamığa neden olan mikrop, bir çeşit virüs olduğu için bu hastalığa yakalanan kişileri tedavi etmenin imkanı yoktur. Korunmanın tek yolu kızamık aşısı olmaktır” uyarısında bulundu.
Ülkemizde aşı olmayan hiç bir çocuğun kalmaması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Bayazıt, “Ülkemizde kızamıkla ilgili aşılama oranı 2018 yılında yüzde 96’ydı. Bazı şehirlerimizde bu oran yüzde 99’a kadar yükselmekte. Bu, aşılama adına büyük bir başarıdır, ancak yetmez. Aşı olmayan hiçbir çocuğumuz kalmamalıdır.Avrupa’da kızamık vakalarında 2017 yılına göre üç kat artış mevcut. Avrupa’da kızamık vakalarının artmasında, aldıkları göç yanında, özellikle son zamanlarda moda olan ‘çocuğuna aşı yaptırmama özgürlüğü’nün ciddi rol oynadığını düşünüyorum.
wAvrupa bunun bedelini çok ağır ödeyebilir. Kızamık gibi çok bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktan tek korunma yolu olan ‘aşıyı yaptırmama özgürlüğü’ diye, kimsenin bir lüksü olamaz. Bu, özgürlük değil, tam tersine, başka insanların hastalık kapmasına ve hatta ölmesine neden olarak, özgürlük ihlalidir” dedi.