31 Ocak Cuma günü saat 11pm’de İngiltere’nin Avrupa Birliği üyeliği sonlandı ve yıl sonuna kadar devam edecek bir geçiş süreci başladı.
Bu süreçte birçok şey daha önce olduğu gibi devam ederken, İngiltere ve Avrupa Birliği ilişkilerinin gelecekte nasıl olacağının belirlenmesi için müzakereler yürütülecek.
Başbakan Boris Johnson, geçiş süreci sonrasında İngiltere ve AB arasında Kanada tarzı bir serbest ticaret anlaşması uygulanmasını istiyor.
The Times gazetesinin haberine göre, Kanada tarzı bir ticaret anlaşması, ürün ticaretinin neredeyse gümrük vergisi olmadan gerçekleşebilmesine olanak tanıyabilir.
Kanada’nın 2018 yılında imzaladığı ticaret anlaşması ile ürünleri AB pazarına, yüzde 98 oranında gümrük vergisi olmadan giriyor. Buna rağmen, bu tarz bir anlaşmanın sınır kontrollerinin yolunu açacağı ve İngiltere’nin hizmet sektörünü kapsamayacağı belirtiliyor.
The Guardian gazetesinin haberine göreyse İngiltere’nin AB üyeliği sonlanmış olsa da Brexit’in ne anlama geldiğinin gelecek aylarda belli olacağı ifade ediliyor.
AB üyeliğinin sonlanmış olması; Britanya vatandaşlarının artık Avrupa Birliği vatandaşı olmadığı, İngiltere’nin Avrupa Parlamentosu üyesinin kalmaması, İngiliz bakanların AB yasalarına hiçbir etkisinin olmayacağı ve İngiltere Başbakanı’nın artık AB zirvelerine katılım göstermeyeceği anlamına geliyor.
Buna rağmen, 11 aylık geçiş süreci boyunca İngiltere, Avrupa Birliği’nin ortak pazarında ve gümrük birliğinde kalmaya devam edecek. Bunun yanında, AB bütçesine ödeme yapılacak; insanlar, ürünler, sermaye ve hizmetlerin serbest dolaşımı devam edecek. Uçaklar, tekneler ve trenler her zamanki gibi çalışacak. Pasaport kontrollerinde geçiş dönemi boyunca İngiliz vatandaşları, AB vatandaşları için ayrılan bölümlerde sıraya girecek.
İngiltere vatandaşları şu an olduğu gibi bu süreçte de AB’de yaşayıp, çalışmaya devam edebilecek. İngiltere’de yaşamak ya da çalışmak isteyen AB vatandaşları için de aynı koşullar geçerli olacak. AB’de yaşayan İngilizler, devletten emeklilik maaşlarını ve yıllık zammı almaya devam edecekler.
Başbakan Boris Johnson, Brexit’in resmi olarak gerçekleştiği gece yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, ayrılığın bir son değil başlangıç olduğunu söyledi.
Egemenliğin yeniden elde edildiğini savunan Johnson, insanların oy vererek talep ettiği değişimleri hayata geçireceklerini kaydetti. Bu değişimler içinse göçün kontrol altına alınması, serbest ticaret anlaşmaları yapılabilmesi ve balıkçılık endüstrisinin özgürleşmesi gibi örnekler verildi. BBC’nin haberine göre, İngiltere ile AB arasında Kanada tarzı bir serbest ticaret anlaşması yapılmasını isteyen Johnson, 11 aylık geçiş süreci sonrasında AB kurallarını kabul etmektense gümrük vergilerini tercih edecek.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, müzakere sürecine ilişkin “sert, adil ve hızlı olacak” ifadesini kullandı.
Leyen, Brüksel’in duruşunu ise “İngiltere, AB’ye ne kadar yakın olmak isterse, o kadar kurala uyması gerek” şeklinde açıklıyor.
Taraflar, bir ticaret anlaşması imzalamadığı sürece Dünya Ticaret Örgütü’nün gümrük rejimleri geçerli olacak. Ancak bu, taraflar arasındaki gümrüksüz ticaret devrini bitireceği için iki tarafa da maliyeti yüksek olacak.