Yeni yılda piyasalar küresel ekonomide ABD Merkez Bankası’nın yeni para politikasına, Türkiye’de ise yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine göre yön belirlemeye çalışacak. Yatırım şirketleri 2014’e yönelik beklentilerini birer birer açıklıyor. Enflasyon, cari açık, büyüme ve faiz koridoruna yönelik tahminler üç aşağı beş yukarı örtüşürken, yeni yılın genel görünümüne ilişkin tahminlerde ortak görüş, iç piyasaların denge arayacağı noktasında oluştu. 2014’te bütün kaygılar Fed’in sıkılaştırma politikası dolayısıyla oluşabilecek sermaye akımlarına yönelik olurken, seçim ekonomisinin de büyüme ve cari açık üzerinde etkili olacağı tahmin edildi.
Garanti Yatırım, Merkez Bankası politikalarına geleneksel yöntemlere dönüş beklemezken, Halk Yatırım ve Merril Lynch’in değerlendirmelerinde tam tersi bir öngörüye yer verdi. Yatırım şirketlerinin enflasyon beklentileri yüzde 6,7 – 7 aralığında birbirine yaklaşırken, Garanti Yatırım’ın büyüme tahmini diğerlerinden ayrılıyor. Merril Lynch ve Halk Yatırım yüzde 3,5 ve 3,7 büyüme beklerken, Garanti Yatırım’ın tahmini yüzde 2,5 ile sınırlı kalıyor. Cari açığa yönelik tahminlerde en kötümser oran yüzde 7,6 ile Halk Yatırım’da bulunurken, en iyimser tahmin yüzde 6,3 ile Garanti Yatırım’da.
Türk ekonomisinin 2014’te iç talepten ihracata yönelen yeni bir denge arayacağı belirtilen Merril Lynch raporunda, “İç talep daralırken, enflasyon ve cari açık gerileyecek. Bu dönüşümde Fed’in parasal genişlemeyi durdurmasına karşı TCMB’nin yürüteceği para politikaları etkili olacak. Sermaye akımlarının yavaşlaması ve yükselen döviz kurunun büyüme ve TL üzerinde baskı yaratması ana riskler olarak ön plana çıkıyor. Öte yandan seçimler ve bölgesel riskler de 2014’te etkili unsurlar arasında yer alacak. Fed ve seçimler dolayısıyla politika yapıcılar yılın ilk yarısında önemli kararlar almak zorunda kalacak. İç talep yavaşlatılarak dış ticaret açığı dengelemeye çalışılabileceği gibi, seçimler nedeniyle keskin bir yavaşlamadan da kaçınılabilir. Parasal sıkılaştırmaya yönelik kaygılar, cari açık da göz önüne alındığında Türk Lirası üzerinde baskı oluşturma devam edecek” öngörülerine yer verildi. Ata Portföy’ün makro ekonomiye yönelik değerlendirmelerinde, sermaye piyasalarında 2014’ün kazanç yılı olacağı belirtildi. Değerlendirmede, “2011-2012’de olduğu gibi, 2013-2014’te de ekonomi yönetimi ‘yumuşak iniş’ ve ‘yeniden dengelenme’ politikaları ile cari açığı daraltmaya başlarsa, 2014’te döviz kurlarının daha istikrarlı seyrettiğini, hatta 2014 ikinci yarısında TL’nin değer kazandığını görebiliriz.
Ancak bunun için önümüzdeki aylarda cari açığın daralmaya devam ettiğini görmemiz gerekiyor. Kısacası 2014 ilk çeyrekte piyasalar politikada yerel seçim kampanyasını izlerken makro olarak cari açığın trendini takip ederek yön oluşturacak. Genel sermaye piyasaları açısından baktığımızda, ‘kayıp’ yılı olan 2013’ü takiben 2014’ün ‘kazanç’ yılı olma olasılığını daha yüksek görmekteyiz” denildi.