İngiltere genelinde tüketici borçlanmasında görülen artış, 2014 yılında bu yana görülen en düşük seviyede.
Mart ayında yüzde 6,4 seviyesinde olan yıllık tüketici borçlanması artışı, nisan ayında yüzde 5,9’a gerilerdi. Bu durum, Brexit belirsizliklerinin devam etmesinden dolayı, tüketicilerin borçlanarak alışveriş yapma konusunda isteksiz olmasına bağlanıyor. Tüketicilerin kredi kartı harcamalarını kısıtladığı ve araba almak için kredi anlaşmaları yapmayı azalttığı belirtiliyor.
BoF tarafından yapılan açıklamalarda, borçlanma seviyesinin 2014 yılından beridir hiç bu kadar düşük olmadığı ifade edildi. Analiz uzmanları da Brexit müzakerelerinin belirsizliğinden dolayı kredi kartı harcamalarının düştüğünü söylüyor. Borçlanma verilerindeki düşüş, özellikle ev eşyası gibi büyük alışveriş ürünlerinin satışında yaşanan düşüşle de uyumlu. Bunun yanında, son yıllarda teminatsız borçlanma seviyesinin hızla artmasıyla birlikte bankalar da riskli kredi verme konusunda daha temkinli davranıyor. Başbakan May’in istifa etmesinin de tüketici harcamalarını etkilemesi bekleniyor. Muhafazakar Parti’nin yeni liderinin anlaşmasız bir Brexit isteyebileceği yönünde giderek büyüyen endişelerin, gelecek aylarda harcamaları daha da düşüreceği tahmin ediliyor. Ekonomi uzmanlarının çoğu, Avrupa Birliği’nden anlaşmasız bir şekilde ayrılmanın, İngiltere’nin komşu ülkelerle yaptığı ticarete büyük zarar vereceği görüşünde.
Bu durumda ekonomik büyümenin sıfıra düşürmesinden veya ekonomide gerileme dönemine girilmesinden endişe ediliyor.