Dün İngiltere ziyaretine başlayan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, İngiltere hükümetinin Brexit müzakereleri sürecindeki tutumunu eleştirdi.
Ziyaretine başlamadan önce Sunday Times gazetesine röportaj veren Trump, İngiltere’nin tüm kozları Avrupa Birliği’ne verdiğini ve anlaşmasız ayrılığa hazır olunması gerektiğini söyledi.
Donald Trump’ın ziyareti, Brexit sonrasında İngiltere ve ABD arasında yapılabilecek ticaret anlaşmalarıyla ilgili de birçok tartışma başlattı.
ABD’nin Londra Büyükelçisi olan ve Başkan Donald Trump’a yakınlığıyla bilinen Woody Johnson, iki ülke arasındaki olası bir ticaret anlaşmasında tüm ekonominin müzakere masasında olacağını düşündüğünü açıklamıştı. Anlaşmanın sağlık sistemi NHS’i de içerip içermeyeceğiyle ilgili bir soruyu da cevaplayan Woody Johnson, bunun olabileceğine yönelik bir yanıt verdi.
Muhafazakar Parti’nin yeni lider adaylarından biri olan Sağlık Bakanı Matt Hancock ise bu görüşü hemen reddederek, NHS’in herhangi bir ticaret anlaşmasına dahil edilemeyeceğini ifade etmişti. ABD Başkanı Donald Trump, Sunday Times gazetesine verdiği röportajda ayrıca, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde büyük bir zafer kazanan Brexit Partisi’nin lideri Nigel Farage’ın da ayrılık müzakerelerine dahil edilmesi gerektiğini belirtti.
ABD Başkanı’nın İngiltere’nin iç siyasetiyle ilgili yorumlarda bulunması, ülke genelinde birçok politikacı tarafından eleştirildi.
İngiltere Parlamentosu’nun gündemini belirlemekten sorumlu bakan Mel Stride, Trump’ın görüşlerinin yalnızca kendisini bağladığını söyleyerek, ülkenin yeni başbakanını seçecek kişinin Trump olmadığını belirtti.
Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan ise Donald Trump’ı giderek artan küresel tehdidin en korkunç örneklerinden biri olarak tanımladı ve Observer gazetesine şu açıklamalarda bulundu:
“Dünya çapında aşırı-sağ yükselişte, zor kazanılmış hak ve özgürlüklerimiz ile 70 yıldan uzun bir süredir liberal, demokratik toplumlarımızı tanımlayan değerlerimizi tehdit ediyor.”
İngiltere Başbakanı Theresa May, Brexit konusunda parlamento desteğini alamadığı için 7 Haziran’da başbakanlık görevinden istifa edeceğini açıklamıştı.
Başbakan Theresa May’in istifasının ardından yeni Muhafazakar Parti lideri ve Başbakan olacak kişiyi belirlemek için liderlik yarışına gidilecek. Bu konuyla ilgili görüşleri de sorulan ABD Başkanı Trump, eski dışişleri bakanı Boris Johnson’ın harika bir başbakan olacağı yönünde görüş bildirdi.
Boris Johnson, Theresa May’den boşalacak olan Muhafazakar parti liderliği ve başbakanlık görevleri için aday olduğunu açıklamıştı.
Johnson, geçmişte Trump’ın Müslüman ülke vatandaşlarının ABD’ye girmesini yasaklaması gibi bazı kararlarını eleştirmişti.
Ancak geçen yıl Nisan ayında Trump’ın İngiltere ziyaretinin kesinleşmesini “muhteşem haber” olarak yorumlamış ve daha sonra yaptığı bir açıklamada İngiltere’yi eğer Trump yönetseydi, Brexit müzakerelerinin daha iyi ilerleyeceğini savunmuştu.
Muhafazakar Parti liderliği için aday olan İçişleri Bakanı Sajid Javid, milletvekili Esther McVey ve Brexit Bakanı Dominic Raab, İngiltere’nin mevcut plana uyarak, 31 Ekim’de anlaşma olsun ya da olmasın AB’den ayrılması gerektiğini savunuyor.
Liderlik adaylarından Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt ise anlaşmasız Brexit’in “siyasi bir intihar” olacağını fakat, bu seçeneğin de müzakere masasında bulunması gerektiğini açıklamıştı.