Türk Okullarında yıllardır idarecilik yapan Ertuğrul Mehmet, Londra Türk Dili ve Kültürü Okulları ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türk okullarındaki öğrenci sayısının azalmadığını ama aynı zamanda da artmadığını ifade eden Mehmet, “Öğrenci sayıları 300-400’lerde olan okulların sayılarında büyük düşüşler görülmektedir. Hatta kapanan bile vardır.
Nüfusumuzun süratle arttığını göz önüne alırsak geçen 10 yıl neticesinde bugün Türk okullarındaki toplam öğrenci sayısının iki katına çıkması gerekmekteydi. Bu açıdan baktığımızda sayının düştüğü şeklinde yorumlayabiliriz” dedi. Tüm okulların toplam öğrenci sayısının artmaması ve büyük okulların öğrenci sayılarında azalma olmasının birçok nedenin bulunduğunu kaydeden Mehmet şunları söyledi: “Bazı İngiliz okullarında, okul sonrası verilen bir saatlik Türkçe derslerini bazı velilerin yeterli bulması ve Türk okullarına çocuğunu götürmenin gereksiz olduğunu düşünmesi.
Okul yönetimleri içinde çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle yönetimden ayrılanların başka okul açarak ayrılmaları ve okulun bazı öğrencilerini de beraberlerinde götürmeleri. Cemaatlara bağlı çok sayıda yeni okulların açılması. Uydu kanalıyla Türk televizyonları İngiltere’den seyredilmeye başlandıktan sonra, bazı velilerin, televizyonu çocukların Türkçe öğreniminde bir araç olarak kullanmaları, küçük yaştan çocuklara sürekli Türk televizyonu seyrettirerek Türkçe konuşmalarını sağlamalarının yeterli olduğunu düşünmeleri. Velinin, ‘Çocuğum hayatını bu memlekette sürdüreceğine göre, onun için önemli olan İngilizcedir’ diye düşünmesi. Türk Okulları, Türkiye ve KKTC’deki gibi Atatürk ilk eve inkılâpları doğrultusunda ders vermektedirler. Bunu benimsemeyen bir bölüm insanımız çocuklarını Türk okullarına götürmemektedirler.
‘Çocuğumu küçük yaştan Türk okuluna götürürsem, Türkçe ile İngilizce’yi karıştıracak ve tam gün okulda başarısız olacak’ düşüncesiyle, çocuğu yaşı ilerledikten sonra Türk okuluna götürmesi, çocuğun okula uyum sağlamasını zorlaştırmakta ve çocuklar okula gelmek istememektedirler. Veli belki bir müddet çocuğu zorlamakta ama bir noktadan sonra çocuğu okula getirmekten vazgeçmektedir.
KİRA EN BÜYÜK SORUN
Mehmet açıklamalarında Türk okulların sorunları ve eksiklikleri ile ilgili de bilgi verdi. Tüm okulların öncelikli sorunun okul kiraları olduğunu kaydeden Mehmet, “Çocuk sayılarının yüksek olduğu yıllarda velilerden alınan aidatlar, okulun masraflarını karşılamakta idi. Ancak çocuk sayıları azaldıkça okulların masrafları karşılanamaz noktaya gelmiştir” dedi. Her öğrenci için alınan £120 yılık aidatın haftalık karşılığının £3.42 olduğuna işaret eden Mehmet sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sınıf ve öğretmen parası haftada £65-£80.00 arası değişmektedir. O zaman gelirlerin giderleri karşılaması için her sınıfta 19-23 öğrenci olması gerekmektedir. Oysa Türk okullarındaki sınıfların öğrenci sayıları 5 ile 15, çok ender 20 arası değişmektedir. Aradaki farklar devlet öğretmenleri, bazı okulların aldıkları bazı grant’lar, kantin gelirleri, iş sahiplerinin yaptığı bağışlar ve sosyal etkinliklerden elde edilen gelirlerle karşılanmaya çalışılmaktadır”
Okul yönetimleri için velilerin ilgisizliği ve aşırı beklentilerinin de diğer sorunlar arasında yer aldığını değinen Ertuğrul Mehmet, şunları söyledi: “Okullar eğitime gönül vermiş kişiler ve veliler tarafından gönüllü olarak çalıştırılmaktadır. Bu yapılırken de diğer velilerin gerektiği zaman okul yönetimine yardımcı olmaları beklenmektedir. Bazı duyarlı veliler bunu yaparken bir kısmı da, bırakın yardım etmeyi, £1.00 – £1.50 saati olan okul aidatını bile ödemekten kaçınmaktadırlar. Bazı veliler, tam gün okullarda aldıkların servisle mukayese etmekte ayni derecede servis beklemektedirler. Elde olan bütçelerle ve gönüllülük esasına göre çalıştırılan bir kuruluştan böyle beklentiler içine girilmesi bence doğru değildir.
Ertuğrul Mehmet sözlerin şöyle sürdürdü: “Velilerin ve Çocukların Türk okulunu ciddiye almamaları okulun başarılı bir şekilde çalıştırılmasının önündeki diğer bir engeldir. Çocuğun okula gidişinde devamlılığa özen gösterilmemesi çocuğun dili öğrenmelerini yavaşlatmaktadır. Bunun farkında bile olmayan bazı veliler okula ve öğretmenlere eleştiriler yönetmektedirler. KKTC Devlet öğretmenlerinin görev süreleri bugün için büyük bir sorun halinde önümüzde durmaktadır. Yıllardır Devlet öğretmenlerinin görev sürelerinin 2 yıldan 3 yıla çıkarılması için Türk okullarını temsilen KKTC Eğitim Bakanlığına Türk Okulları Konsorsiyumu müracaatlarda bulundu.
19 Kasım 2013 Tarihinde Eğitim Bakanımız Sayın Mustafa Arabacıoğlu, iki Konsorsiyum Temsilcisi tarafından ziyaret edilmiş, öğretmenlerin görev sürelerinin iki yıldan bir yıla düşürülmesinin, çok ciddi bir durum olduğu sayın Bakana aktarılmış ve bu soruna en süratli şekilde bir çare bulunması rica edilmiştir. Türk okullarındaki en önemli eksiklik, ismini yönetim kuruluna yazdıran çok sayıda insandan sadece birkaç kişinin iş yapmış olması, diğerlerinin ise ya katkı koyacak zamanlarının olmaması veya sadece toplantılarda konuşmak ve ne olup bittiğini yakından görmek için orada olduklarından kaynaklanmaktadır. Böyle de olunca yapılan çalışmalardan gerekli verim alınamamaktadır” Devam Edecek…