Öğretmen – Öğrenci zincirinin yeni halkası : Anne

9 Şubat 2016

İngiltere’ye göç eden birinci kuşak Türkiyeli ailelerin yeni yurtlarında yeni hayatlarını kurma serüvenleri, herhangi bir anlaşmaya güvenceye tabi olmadıkları için tam anlamıyla bir “yaşam mücadelesi” olarak geçer

Bu “mücadele” esnasında doğal olarak eğitim, öncelikli kaygı olmaz ve ülkedeki mevcut eğitim sisteminden kopuk hatta bihaber yaşanır. Birinci kuşağın “yaşam mücadelesinin” sonuçları ikinci kuşağa ekonomik anlamda daha rahat bir hayat sunsa da eğitime yeterince verilmeyen ya da verilemeyen önem; yeni kuşağın bilinçlenememesine, gençlerde yaygınlaşan zararlı alışkanlıklara ve hatta çocuk intiharlarına neden olur.

Ancak artık bugün bu olumsuz tabloyu bizzat onun içinde yaşayarak tecrübe eden ikinci kuşak aileler, çocuklarının eğitim ve öğretimi için hem maddi hem de manevi olarak çok daha fazla imkân sağlamakta ve biz de Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi olarak hem ailelerimizin hem de çocuklarımızın her zaman olduğu gibi bugün de yanlarında olarak onlar için tüm enerjimizle çalışmaktayız.

Geliştirdiğimiz bu proje ile çocuklarımızın en iyi öğretmenlerinin aslında anneleri olduğunun bilinciyle, öğretmen-öğrenci ilişkisine artık anneyi de ekliyoruz.

Eğitimi, sadece pozitif bilimlerden oluşan bir bilgi yığınını çocuğa nakletmek olarak algılarsak onu temelinden sarsmış oluruz. Çocuklarımızın sağlıklı ve başarılı birer birey olarak yetişmelerinin anahtarı olan eğitim; karşılıklı saygı ve sevgi, karakter gelişimi, samimiyet gibi tinsel öğeler de barındırır. Biz, bu öğeleri bireye aktarmanın en kesin yolunun anne-cocuk-öğretmen zincirini kurabilmekten geçtiğine inanıyoruz. Bu zincirin “ağaç yaş iken doğrulur” ilkesine paralel olarak ilköğretimin en erken safhalarında kurulması son derece elzemdir. 165 öğrencimizin şimdilik sadece 7’si üzerinden başlattığımız, 1. sınıf matematik dersi öğrencileri ve annelerinin 1 saat boyunca derse birlikte katılımıyla yürüttüğümüz projemizin erken sonuçları, çocuklarımızın daha içten ama aslında bir o kadar disiplinli ve eğitici bir ders ortamına kavuştuğunu ve bunun neticesinde 3 ay gibi çok kısa bir süre sonunda yaklaşık 5 yıl sonra elde etmeleri gereken matematiksel bilgi ve becerilere şimdiden kolayca aşina olabildiklerini gösteriyor. Aileler ise böylelikle çocuklarıyla birlikte yeniden eğitim sistemine dahil olup onlarla aynı dili konuşabiliyor, çocukların sorunlarını daha iyi anlayıp daha sağlıklı çözümler üretebiliyor ve her şeyden önemlisi eğitim hayatlarının odak noktasında yer alıp özellikle orta ve uzun vadede onları sosyal ve kültürel anlamda karakterli bireyler olarak yetiştirme imkanı buluyor. İnancımız odur ki bu projenin daha geniş kitleler tarafından kabul görüp uygulanması, uzun vadede çocuklarının eğitim hayatlarından bihaber aile sayısını azaltmakla kalmayacak, aile-çocuk ilişkisini güçlendirecek ve bunlarla birlikte gelecek olan akademik başarılar, toplumumuzun gelişmişlik düzeyini çok daha yukarılara çekecektir.

PROJEYE KATILAN VELİLER NELER SÖYLEDİ?

CANAN: Çocuklarımızın eğitiminde manevi desteğimizi; ilgi, alaka ve öğretici ruhumuzu da katarak göstermeliyiz

Ben Canan Garip, Denizliliyim. Ortalama 4 ay öncesine kadar matematiğe hiç ilgisi olmayan, bunun ötesinde anlayamadığı için sevmediğini dile getiren 2.sınıf örgencisi Dila İdil Garip’in annesiyim. Dila matematik dersi almaya başladığı günden itibaren çok büyük ilerleme gösterdiği, annesi olarak benim tarafımdan görülmekle beraber, öğretmeyi amaç edinmiş sevgili Özcan Çelik öğretmenimiz tarafından da gözlemlenmiş olup Dila İdil’in devam etmekte olduğu okuldaki sınıf öğretmeni tarafından birebir şahsıma dile getirilmiştir. Biz veliler çocuklarımızın eğitimdeki manevi desteğimizi; ilgi, alaka ve öğretici ruhumuzu da katarak göstermeli ve neticesinde onların hayatın içerisinde kendine güvenen, düşüncelerini ifade edebilen bireyler olduğunu hissettirmeliyiz.

SEDA: Dersleri anlatırken zorlanıyordum

Ben Kahramanmaraş’tan geliyorum. Sekiz yıldır buradayım.6 yaşında Elanaz isimli kızım var. Elanaz 1’ inci sınıfa başladığında matematikten anlamıyordu. Ben derslerini anlatırken zorlanıyordum. Arkadaşım sayesinde 1. sınıflara matematik dersi verildiğini öğrendim ve kızımı bu kursa göndermeye karar verdim. Özcan hocayla tanıştık ve çocuklara olan ilgisinden dolayı çocuğum matematik dersi yaparken zevk alıyor, artık hiçbir yardıma gereksinim duymadan derslerini yapıyor. Özcan hocamızdan çok memnunuz. Hem çocuklarımızın derse adapteleri hem de matematik dersine olan ilgileri arttı.

GÜLAY DEMİR: Bu gibi projeler toplumumuza ışık tutar

Merhabalar ben Gülay Demir, on yıldır Londra’da yaşamaktayım. Rojda ve Yağmur adında iki kız evladım var. Onların eğitimi ile ilgili gelişen süreçte eksikliklerimin olduğunun farkına vardım. Bu durum çocuklarımla aramızda iletişim bozukluğuna neden oldu. Çocuklarım Özcan hocadan ders almaya başladıktan sonra fark edilebilir değişimi gözlemledim. Çocuklarımın içlerine kapanık hallerinden eser kalmadı, matematiği ders olarak değil oyun eşliğinde bir şeyler öğrenmek olarak algılamaya başladılar. Tabi ki bu durum hocamızın bizi yönlendirmesinden kaynaklanıyor. Özcan hocamızın uygulamaya koyduğu bu proje ile veliler olarak birbirimizle daha fazla sosyalleşme imkânına sahip olduk bununla birlikte aynı sınıfta başka çocuklara yardım ederek de eğitimin bir parçası haline geldiğimizi anlamış olduk. Dilerim böyle projeler çoğalır ve toplumumuza ışık tutar.

BİRSEN ALTUNDAL: Korku, panik ve tedirginlikler aşıldı

Günümüz gençlerinin ve ebeveynlerinin eğitime verdiği düşük orandaki katılımlar çocukların okul başarısında eksiye doğru yönelmesine neden oluyor. Oğlumun derslerinin nasıl yapılacağı konusunda korku, panik ve tedirginliklerimi sayın Özcan Çelik öğretmenimiz sayesinde büyük oranda aşmış bulunmaktayım. Her ebeveyn gibi bende oğlum Uğuray’ın derslerine elimden geldiği kadar yardım edip öğretiyorum ama Özcan öğretmenimiz sayesinde öğrendikleri method ve oyunlu tekniklerle matematiği daha çok sevdi oğlum. Matematik dersine bir heves ve heyecanla gelmekte çünkü yapabildiğini görüyor ve kendine güveni geliyor. Okuldaki toplantılarda büyük oranda iyiye yönelik farklar görülmekte olduğunu sınıf öğretmeni bizzat söyledi.

Sayın Özcan Çelik öğretmenimizin emeklerinin boşa çıkmayacağını kesinlikle görüyor ve inanıyorum