Trump, ‘BK ile ticaret anlaşmasını ikinci öncelik haline getiriyor’

30 Nisan 2025

Kaynaklara göre, ABD’li yetkililer ülkelerle müzakereleri üç aşamaya ayırdı; öncelik Güney Kore’de.

Guardian’a konuşan kaynaklar, Donald Trump’ın İngiltere ile ticaret anlaşmasını ikinci öncelik haline getirdiğini ve bunun da İngiltere’nin Mayıs ortasındaki son teslim tarihine yetişme çabalarını sekteye uğrattığını söyledi.

Görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre, ABD’li yetkililer bir düzineden fazla ülkeyle yürüttükleri müzakereleri üç aşamaya ayırmaya karar verirken, İngiltere ikinci ya da üçüncü aşamaya yerleştirildi.

Salı günü AB ve Hindistan ile ayrı ayrı anlaşmalar yapma yolunda önemli adımlar atan İngiliz müzakereciler için ABD ile yapılacak bir ticaret anlaşması en büyük ödül olacak.

Ancak İngiliz yetkililer, 19 Mayıs’ta yapılacak zirvede AB ile varmayı umdukları anlaşmanın, Avrupa’nın ticaret politikalarını sürekli eleştiren Trump yönetimiyle müzakereleri daha da zorlaştıracağından endişe ediyor.

ABD’deki görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan bir kişi şunları söyledi: “ABD şimdi ticaret anlaşmalarını üç aşamada müzakere etmeye karar verdi. Hükümete birinci aşamada yer almayacağı söylendi ancak bu durum ikinci ya da üçüncü aşamada yer almak için açık kapı bırakıyor.”

Ticaret bakanlığı sözcüsü şunları söyledi: “ABD vazgeçilmez bir müttefiktir ve mevcut ticari ilişkilerimizi güçlendiren bir ekonomik refah anlaşması için müzakereler devam etmektedir. Bir ticaret savaşının kimsenin çıkarına olmadığı konusunda net olduk ve görüşmelerde sakin ve istikrarlı bir yaklaşım sergilemeye devam edeceğiz.”

Beyaz Saray yorum talebine yanıt vermedi.

İngiliz yetkililer, ABD’li muhataplarına ilk olarak haftalar önce, Başkan’ın büyük gümrük vergisi duyurusundan önce bir anlaşma taslağı sundu. İngiltere’ye muafiyet tanınması için zamanında bir anlaşmaya varmayı umuyorlardı ancak bu gerçekleşmeyince odak noktalarını kendi koydukları son tarih olan 19 Mayıs’a kaydırdılar.

Fakat Whitehall kaynakları, Trump’ın açıklamasından bu yana geçen haftalarda müzakerelerin öngörülemez olmaya devam ettiğini söylüyor. ABD’li yetkililerin, Amerikan sığır eti ve tavuk ithalatına izin vermek için İngiltere’den gıda kalite standartlarını düşürmesini talep ettiği bildiriliyor, bu İşçi Partisi hükümetinin uzun süredir reddettiği bir şey.

İngiliz tarafının hazırladığı anlaşma taslağı, çelik, alüminyum ve otomobillere uygulanan gümrük vergilerinin düşürülmesi karşılığında İngiltere’nin yalnızca büyük ABD teknoloji şirketleri tarafından ödenen dijital hizmetler vergisini azaltmasını öngörüyor. Maliye Bakanı Rachel Reeves de ek bir tatlandırıcı olarak ABD otomobillerine uygulanan %10’luk gümrük vergisinin düşürülmesi ihtimalini dile getirdi.

Ancak geçtiğimiz günlerde, Wall Street Journal tarafından bildirilen bir gelişmeye göre, Trump yönetimi 17 farklı ülkeyle yürüttüğü müzakereleri üç gruba ayırmaya karar verdi ve bu grupların her biri sırayla müzakere etmek için bir hafta süreye sahip olacak. ABD görüşmelerin sonuçlandırılması için 8 Temmuz’a kadar süre tanıdı ki bu İngiltere’nin hedefinden birkaç hafta sonra gerçekleşecek.

Kaynaklar, Birleşik Krallık yetkililerine öncelikli olarak Güney Kore başta olmak üzere Asya ülkeleriyle müzakere edileceğinin söylendiğini aktardı.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent salı günü gazetecilere yaptığı açıklamada Hindistan, Güney Kore ve Japonya gibi Asyalı ticaret ortaklarının “anlaşma yapma konusunda en istekli ülkeler olduğunu” söyledi. Ayrıca Avrupa ülkelerini, ABD şirketlerine dijital hizmetler vergisi uyguladıkları için eleştirdi ve bu vergilerin kaldırılmasını istediğini söyledi. İngiliz hükümeti vergiyi azaltmayı teklif etti ancak tamamen kaldırmayı düşünmüyor.

Trump yönetiminin yeni müzakere yaklaşımına rağmen İngiliz müzakereciler, önümüzdeki birkaç hafta boyunca  daha gayri resmi bir sıfatla da olsa görüşmelere devam edebilecekleri konusunda umutlu.

Bir hükümet kaynağı ABD’nin taktiklerini “geçici ve öngörülemez” olarak tanımladı. Bir başka kaynak ise görüşmelerin aşamalı olarak durdurulacağı sözüne rağmen son birkaç gündür temasların devam ettiğini söyledi.

Ancak İngiltere, Hindistan ve AB ile daha iyi bir ilerleme kaydediyor.

Hindistan Ticaret Bakanı Piyush Goyal’ın Londra’da düzenlenen bir yuvarlak masa toplantısında iş dünyasına anlaşmanın 26 maddesinden 25’i üzerinde mutabakata varıldığını söylemesinin ardından müzakereciler salı günü öğleden sonra Hintli muhataplarıyla kritik görüşmeler gerçekleştirdi.

Birleşik Krallık yetkilileri anlaşmayı salı günü sonuçlandırmayı umuyorlardı, ancak görüşmeler hakkında bilgi sahibi bir kaynak görüşmelerin ulusal sigorta primleri konusunda anlaşmaya varılamadan sona erdiğini söyledi. Delhi’nin, Birleşik Krallık’ta iş vizesiyle geçici olarak çalışan Hintlilerin, Birleşik Krallık’tan emekli maaşı ya da sosyal güvenlik yardımı almaya hak kazanmamalarına rağmen ulusal sigorta ödemeleri gerektiğine dair endişesi uzun süredir devam eden bir anlaşmazlık noktası.

Beklenti, herhangi bir anlaşmaya varılması için en az bir tur görüşmeye daha ihtiyaç duyulacağı yönünde. Yetkililer, bir anlaşmaya varılmasının ardından Keir Starmer’ın bu yıl Hindistan’a yapacağı olası bir ziyaret konusunda görüşmelerini sürdürüyor.

Bu arada, aralarında Kabine Ofisi Bakanı Nick Thomas-Symonds ve İşletme Bakanı Jonathan Reynolds’un da bulunduğu İngiliz bakanlar, İngiltere-AB anlaşmasına yaklaşılabileceğine dair işaretler üzerine AB Ticaret Komiseri Maroš Šefčovič ile bir araya geldi.

Šefčovič daha sonra attığı tweette “yeni küresel dinamiklerle yüzleşirken dengeli ticari ilişkilerin güvence altına alınması konusunda verimli bir görüşme oldu” dedi.

The Guardian gazetesi geçtiğimiz hafta Brüksel’in bir anlaşmaya varabilmek için, çalışma vizelerinin 12 ayla sınırlandırılması ve AB vatandaşlarının çalışabileceği sektörlerin kısıtlanması da dahil olmak üzere, gençlik hareketlilik programı önerilerinden büyük tavizler vermeye hazır olduğunu ortaya çıkarmıştı.

Ancak uzmanlar, İngiliz tarım standartlarını Avrupa standartlarıyla uyumlu hale getirme planlarının, ABD’nin tarım standartlarını ABD standartlarıyla uyumlu hale getirme taleplerine taviz vermeyi imkansız hale getireceğini söylüyor.

Düşünce kuruluşu UK in a Changing Europe’un direktörü Anand Menon salı günü milletvekillerine şunları söyledi; “Amerikalılar mallarımızın pazarınıza erişimini kısıtlayan düzenlemeleri kaldırmanız gerektiğini söylerse, bu AB ile bir anlaşma imzalamak için yapmamız gerekenlerle bağdaşmaz.”