Huw Pill, para politikası kurulunda olası bölünme işaretlerinin ortasında enflasyonist baskıların ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.
İngiltere Merkez Bankası’nın baş ekonomisti, merkez bankası politika yapıcıları arasında borçlanma maliyetlerinin ne zaman düşebileceği konusunda ortaya çıkan bölünmenin bir işareti olarak, faiz indirimlerinin hala “uzak bir ihtimal” olduğu konusunda ısrar etti.
Huw Pill, mart ayından bu yana enflasyonun önemli ölçüde düştüğünü gösteren veri eksikliğinin, borçlanma maliyetlerini bir süre daha kısıtlı tutmaya yönelik “temel çizgiden ayrılmak için bir neden görmediği” anlamına geldiğini söyledi. Pill, “geçen zamanın” İngiltere’de baz faizin düşürülmesini “biraz daha yakınlaştırdığını” ancak ekonomideki temel enflasyonist baskıları ortadan kaldırmak için politikanın kısıtlayıcı kalması gerektiğini sözlerine ekledi.
Küresel enerji fiyatlarındaki keskin düşüş geçtiğimiz yıl enflasyonu aşağı çekmişti. Ancak Pill, “Enflasyonun kalıcı bileşeninde şu ana kadar gördüğümüz geçici düşüş, para politikası kurulunun belirlediği para politikasının kısıtlayıcı duruşuna borçludur. Bu nedenle enflasyonun sürekliliğinde gördüğümüz herhangi bir düşüş, kısıtlayıcılığın artık gerekli olmadığını düşünmek için bir neden değildir. Aksine, para politikasının kısıtlayıcılığının istenen etkiyi yaratmaya başladığının bir göstergesidir” açıklamasında bulundu.
Enflasyon, Ekim 2022’de yüzde 11,1 ile son dört yılın en yüksek seviyesinden geçen ay yüzde 3,2’ye gerileyerek, Eylül 2021’den bu yana en düşük seviyesine indi. İngiltere Merkez Bankası baz faiz oranını son 16 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25’e yükseltti. Ancak Banka’nın yakından takip ettiği hizmet enflasyonu yüzde 6 ile merkez bankasının tahminlerinin üzerinde seyretmeye devam ediyor. Ücret artışı da yüksek, işsizlik yüzde 4,2 ile düşük ve ekonomik büyüme ivme kazanıyor.
“Enflasyonun kalıcı bileşeninin kısıtlayıcı para politikası tarafından sistem dışına itildiğini” düşündüğünü söyleyen Pill, “Bunun altı ay önce beklediğimden daha hızlı ya da derin bir şekilde gerçekleştiğine inanmak için bir neden görmüyorum. Önümüzdeki birkaç ay içinde enflasyonun sürekliliğine ilişkin değerlendirmemi değiştirmenin önündeki engel nispeten yüksek” diye ekledi.
The Times’ta yer alan haberde, altta yatan enflasyon baskılarının ne kadar süre devam edeceği ve faiz indirimlerinin ne zaman uygulanabilir olacağı konusunda PPK’da bir görüş ayrılığının ortaya çıktığına dair işaretlerin bulunduğu kaydedildi.
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey, bu ay Uluslararası Para Fonu toplantılarında İngiltere’nin dezenflasyon sürecinde olduğunu gösteren “güçlü kanıtlar” olduğunu söyledi. Guvernör yardımcısı Dave Ramsden, tüketici fiyat endeksi enflasyonunun önümüzdeki birkaç yıl boyunca yüzde 2 hedefi etrafında kalabileceğini söyledi.
PPK’nın dışarıdan bir üyesi olan Jonathan Haskel salı günü yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık işgücü piyasasının “oldukça yavaş” bir şekilde gevşediğini ve enflasyonu hedefe geri getirecek kadar gevşeyip gevşemediğinin belirsiz olduğunu söyledi. Bir diğer dış PPK üyesi Catherine Mann da Megan Greene gibi sürekli olarak faizlerin yüksek kalması gerektiğini kaydetti.
PPK geçen ay 8’e karşı 1 oyla taban faiz oranının değiştirilmeyerek, %5.25’te tutulması yönünde oy kullandı. Üyelerden Swati Dhingra, baz oranın 0,25 puan düşürülmesini destekledi.
Finansal piyasalar, ABD ve İngiltere’deki yüksek enflasyon verilerine tepki olarak geçtiğimiz ay faiz indirimi beklentilerini büyük ölçüde azalttı. Yılın başında yaklaşık altı olan çeyrek puanlık indirim beklentisi şimdi eylül ayından itibaren iki çeyrek puan olarak fiyatlanıyor.
Pill ayrıca, ABD Merkez Bankası eski başkanı Ben Bernanke’nin İngiltere Merkez Bankası’nın tahmin sürecini elden geçirmesi için ortaya koyduğu önerilerin “hevesli bir destekçisi” olduğunu söyledi. Bernanke, prosedürün “önemli eksikliklerden” muzdarip olduğunu kaydetti.