Ülke genelinde mortgage kredisi sunan yapı kooperatifleri (Building Societies), ilk kez ev almak isteyenlerin işini kolaylaştıracak reformlar yapılması için hükümete çağrıda bulundu.
Yapı Kooperatifleri Birliği (BSA) tarafından yayınlanan raporda, ilk kez ev almak isteyenlerin, muhtemelen son 70 yılda görülen en zor koşullarla karşı karşıya olduğu belirtildi.
Tüketici grubu Which?’in yayınladığı makaleye göre, raporda, alıcıların depozito biriktirmek ve mortgage ödemelerini yapma konusunda karşılaştığı zorluklara da değinildi.
Nationwide tarafından yapılan ayrı bir araştırmada, ilk kez ev almak isteyen her beş kişiden birinin, 40’lı yaşlarına kadar bunu başaramayacağını düşündüğü ortaya çıktı. Ülke genelinde ilk evini almanın ortalama yaşı şu anda 33 olarak görülüyor.
BSA, mortgage ödeyen ev sahiplerinin sayısının, zirveye ulaştığı 2002’den bu yana iki milyondan fazla azaldığını açıkladı. İnsanların ilk evlerini alabilmesi için, ortalamanın üzerinde iki maaşa ve ailelerinin yardımına ihtiyaç duyduğu ifade ediliyor.
Konuyla ilgili yayınlanan raporda, insanların ev sahibi olmasını kolaylaştırması için konut piyasasında bir dizi değişiklik yapılması önerildi. Önerilen değişiklikler arasında mevzuat ve vergi reformları da yer aldı.
Tüketici grubu Which? tarafından yayınlanan makaleye göre, söz konusu rapor, BSA’nın en büyük beş üyesi olan Nationwide, Coventry, Yorkshire, Skipton ve Leeds’in desteğini aldı.
Makalede, ilk kez ev almak isteyenlerin karşılaştığı en büyük dört zorluk ve bu zorluklar karşısında neler yapılabileceğine de değinildi. Buna göre, ilk evini almak isteyenlerin karşılaştığı ilk zorluk, yeteri kadar depozito biriktirmek.
Nationwide tarafından yapılan araştırmaya göre, ev almak isteyenlerin onda üçü, para biriktirmenin, karşılaştıkları en büyük sorun olduğunu söylüyor.
Bu sorunu çözmek için birikim hesabı açılabileceği, ailelerden yardım istenebileceği ve paylaşımlı ev sahibi olmanın düşünülebileceği belirtiliyor.
Ev alma konusunda yaşanan bir diğer zorluğun da alıcının fiyatları karşılayabileceği bir yer bulması olduğu aktarıldı.
Londra gibi pahalı bir bölgede ev arayan kişilerin, yakın başka bölgeye taşınmaları halinde ne kadar tasarruf edilebileceğini araştırması öneriliyor.
Ayrıca, karşılaşılan en büyük zorluklardan biri de aylık mortgage ödemelerinin oluşturduğu masraflar olarak görülüyor.
Aylık mortgage masraflarını karşılamakta zorlananların daha uzun süreli anlaşmalara yönelebileceği belirtiliyor.
Son olarak, insanların mortgage almaya yetecek kadar borçlanamayabileceği ve bunun da ev alma konusunda büyük bir sorun olduğu ifade edildi.
Mevcut kurallara göre, daha düşük gelirli olan kişiler, ev almaya yetecek kadar borçlanamıyor.
Hem BSA hem de Nationwide, borçlanma limitleri konusunda reform yapılması çağrısında bulunuyor.
Ev almak isteyenlerin özellikle de ilk evlere yönelik anlaşmalara yönelebileceği ve farklı bankaları da deneyebileceği belirtiliyor.