Emily Thornberry ve Liam Byrne, milletvekillerinin anlaşmanın önemi nedeniyle, sürece katkıda bulunmaları gerektiğini ifade etti.
İşçi Partisi’nin dış ilişkiler ve ticaret komitelerinin başkanları, Birleşik Krallık’ın, Amerika Birleşik Devletleri ile yapacağı herhangi bir ticaret anlaşması üzerinde parlamento oylaması yapılmasını talep etti.
Dış ilişkiler komitesinin başkanı Emily Thornberry ve iş ve ticaret komitesinin başkanı Liam Byrne, milletvekillerinin Donald Trump ile yapılması umulan anlaşmada söz sahibi olmaları gerektiğini ifade etti.
Hükümet, Washington’dan gelen olumlu sinyallerin ardından, Birleşik Krallık’ı, Trump’ın en ağır tarifelerinden, otomobiller ve ilaçlar üzerindeki bazı vergilerden muaf tutacak bir anlaşmayı nihayete erdirebilmek umudunu taşıyor.
Trump’ın basın sekreteri Karoline Leavitt, Çarşamba günü ABD’nin ilk anlaşmalarını “çok yakında” duyuracağını söyledi ve bu hafta başkan yardımcısı JD Vance, ABD’nin Birleşik Krallık ile bir anlaşma yapma olasılığının “iyi” olduğunu belirtti.
Ancak bakanlar, müzakereleri kapsamında ABD teknoloji devlerine yönelik dijital hizmetler vergisini düşürmek ve çevrimiçi güvenlik yasalarının uygulanmasını gözden geçirmek gibi tartışmalı tavizler sundu.
Byrne, “Yeni ABD-Birleşik Krallık anlaşması tam kapsamlı bir serbest ticaret anlaşması olmayabilir, ancak yine de stratejik öneme sahip bir anlaşma olacaktır. Hükümlerinin, iç politika açısından hassas alanlara dokunması mümkündür – hatta Çevrimiçi Güvenlik Yasası gibi yasaları da kapsayabilir. Kimileri bu tür bir anlaşmayı ekonomik uyum sağlamanın bir yolu olarak görebilir; diğerleri ise ekonomik zorlamanın gölgesini gündeme getirebilir. Anlaşmanın önemi, tartışmaları ve hızı ışığında, parlamentonun söz sahibi olması hem makul hem de sorumlu olacaktır. Demokrasi kurumlarımız bunu hak ediyor” dedi.
Thornberry ise, “Brexit’ten beri kendi ticaret politikamızdan sorumluyuz. Bazı ticaret anlaşmaları Britanya üzerinde derin bir etki bırakabilir, ancak parlamentonun bunlar üzerinde otomatik bir oy hakkı yok. Bu, demokratik sistemimizde büyük bir boşluk ve bunu değiştirmek için uzun zamandır kampanya yürütüyorum” dedi.
Liberal Demokratlar da oy talep etti ve bir oylamadan kaçınmanın “derin şekilde antidemokratik” olacağı konusunda uyardı.
2021 yılında, İşçi Partisi, çiftçiler ve gıda standartları üzerindeki etkileri nedeniyle, Avustralya ile önerilen ticaret anlaşması üzerinde milletvekillerine oy verme çağrısında bulundu. Bakanlar, ABD ile yaptıkları görüşmelerde gıda güvenliği standartlarını taviz vermeyecekleri vaadine bağlı kaldıklarını ısrarla belirtti.
The Guardian’ın haberine göre Washington’ın, Birleşik Krallık’tan daha fazla taviz talep etme girişiminde bulunabileceği korkuları var; bunun yanı sıra bakanları, Çin ile daha yakın ekonomik bağlar kurma çabalarını durdurmaya zorlayabilir.
Wall Street Journal, Trump yönetiminin devam eden tarife müzakerelerini, ülkeleri Pekin ile ilişkilerini sınırlamaya zorlamak için kullanmayı planladığını ve bu konuyu bazı görüşmelerinde zaten gündeme getirdiğini bildirdi. Trump, Salı günü Fox News’a “Çin’in etkisini sevmiyoruz” dedi.
ABD ile ticaret anlaşmaları üzerinde anlaşmaya yakın olduğu düşünülen ülkeler arasında Avustralya, Hindistan, Japonya ve Güney Kore yer alıyor.
The Guardian, Ticaret Sekreteri Jonathan Reynolds’ın bu yıl ilerleyen aylarda Pekin’e seyahat edeceğini ve 2018’den beri yapılmayan bir ticaret diyaloğunu yeniden canlandırmayı planladığını bildirdi. Geçen hafta görüşmeler için ülkeyi ziyaret eden en son Hükümet Bakanı Douglas Alexander oldu.
Liberal Demokratlar, Çarşamba günü Dışişleri Bakanı David Lammy’ye bir mektup yazarak, bakanların, Lib Dem milletvekili Wera Hobhouse’un geçen hafta Hong Kong’a girişinin neden reddedildiğini açıklayana kadar Çin’e resmi ziyaretlerde bulunmamaları gerektiğini savundu.